Çocukların dünyasına sesleniyor

Çocukların dünyasına sesleniyor

Çocuk şiirleri ve çocuk edebiyatı üzerine yazılar yazan Eğitimci-Yazar Vural Kaya ile çocuk edebiyatı ve çocuk şiirleri üzerine konuştuk.

Yazar Vural Kaya, çocukların dünyasına seslenmenin sanıldığından çok daha zor olduğunu belirtiyor

VURAL KAYA KİMDİR?
1975 Konya Şeydişehir doğumlu. Ortaöğrenimini Konya ve Karaman İhl’de tamamladı. Selçuk İlahiyat mezunu (2003). Cahit Zarifoğlu’nun Çocuk Kitaplarında Temel Değerler konulu teziyle yüksek lisansını 2007’de tamamladı. Şiir eleştiri, değerlendirme yazılarının yanı sıra çocuk edebiyatı alanında da ürünler veren Vural Kaya, 1999-2000 (üç sayı) arası Bumerang Kültür Sanat dergisini çıkardı.
Şiir ve denemelerini Dergah, Kaşgar, Kırklar, Kırknar, Karagöz, Bumerang, Ücra, Mahalle Mektebi, Hece, Kökler, Perde Fanzin gibi dergilerde ve Yeni Şafak Kitap ekinde şiir tanıtım, eleştirilerini; çocuk şiirleri ve denemelerini ise Diyanet Çocuk, Ebe Sobe, Semerkant Çocuk gibi çocuk dergilerinde yayınladı. İnternette ilk çocuk sözlüğü olan beyazsözlük ve çocuk edebiyatı portalı olan beyazbulut web sitelerinin kurucuları arasında yer aldı. Çocuklara su hikayeleri üst başlığıyla KOSKİ tarafından yayınlanan Ya Su Olmasaydı ve Su Uyur Susuzluk Asla isimli iki çocuk kitabının yayın yönetmenliğini yürüttü. 

Yayınlanmış Eserleri
Renga (şiir), Ebabil Yayınları, 2007
Kuşların Kalbine Dokunmak (çocuk denemesi), 2007, Salıncak Yayınları
Kuşlar Attaya Gider (çocuk şiirleri), 2009, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları
Çocuklar Gibi Güzel Şiirler (çocuk şiirleri seçkisi), 2005, Üç Elma
Çocuklar Gibi Güzel Öyküler (çocuk öyküleri seçkisi), 2005, Üç Elma
Çocuklar Gibi Güzel Masallar (çocuk masalları seçkisi), 2005, Üç Elma
Kumbarama Dolan Şiirler, (çocuk şiirleri), Çimke Yayınları
Mesnevi’den Şiirli Hikayeler, (çocuk şiirine uyarlamalar), Çimke Yayınları…

*Yazmaya ne zaman başladınız? Yazı hayatınızdan kısaca bahseder misiniz?
-Yazmaya 1995’te başladım. Daha önceleri 12-13’lü yaşlarımda da Gül Çocuk, Can Kardeş gibi çocuk dergilerinde de bi şeyler yayınlatmaya çalışıp duruyordum ama. Mütemadiyen yazdıklarımı yayınlamaya başladığım tarih 1995 yılıdır.
* Çocuk edebiyatı yazmalarınız ne zaman başladı peki?
- Normalde çocuk kitapları yazmak aklıma bile gelmezdi doğrusu. Şiir, deneme ve eleştiri üzerine çalıştığım alandı. Bu alanlarda çeşitli dergilerde yıllardır yazıyordum. 2000’den sonra çocuk şiirleri denemeye başladım. Kendi defterlerimde saklı duran bu çocukça metinler sonradan önemsediğim işlerden olacaktı. Ebe Sobe dergisinde yayınlamaya başladım ilkin. Sonra semerkant çocuk, beyazbulut.com, diyanet çocuk gibi dergilerde çocuk şiirlerimi yayınlamaya başladım. Bu ilk çalışmalarım 2005 yılında Milli Eğitim Bakanlığı Yayınlarınca “Kuşlar Ataya Gider” adıyla yayınlandı. Daha sonra çocuk şiirleri, masalları, öyküleri üzerine antolojiler hazırladım. Bu aşamalardan sonra basılmamış üç kitabımın haricinde yenilerde yayınladığım iki çalışmam daha oldu. Çimke Yayınlarının bastığı biri şiir diğeri ise Mesnevi’den çocuklara şiirli hikayeler oldu. Mesnevi hikayelerinden çocuk diline ve çocuk şiirine uyarlanmış şiirler yani.
*Kitaplarınız için eleştirel yaklaşımlar nasıl acaba?
- İlk şiir kitabım (Ebabil Yayınları/2007/Ankara) için beklediğimden çok eleştirel metin yazıldı. Bu çok onur verici bir durum bence. Kitabım hakkında eleştiri-kritik yazan bütün eleştirmen ve şairlere teşekkür borçluyum doğrusu. Fakat çocuk kitapları için bu durum pek geçerli değil ülkemizde. Çocuk eserleri yayınlanıp direkt okuyucuya sunuluyor ve satış politikası yüksek yayınevleri dört bir yanı sarıveriyor. Bu günümüz çocuk edebiyatı çalışmaları için tehlike arz ediyor bence. Benim çocuk kitaplarım için önemli dergilerde de yazan eleştirmen ve yazarlar olmadı değil. Ama bu tür kitaplar hakkında yazılıp çizilmeler çoğalması gerek. Bir de şu var: çocuk edebiyatının önemli isimlerini bile bilmeyenler çokça satan çocuk kitapları yazıp piyasayı istila edebiliyorlar. Yazık. Çocuklar için yazık en başta.
* Mesnevi’den şiirli hikayeleri neden çocuk şiirine uyarlama ihtiyacı hissettiniz?
- Mesnevi çok önemli bir eser; hatta çocuklar için en başta okutulması gerek kanımca. Anne babalar Mesnevi hikayelerini kısmen çocuk diliyle anlatmalı çocuklarına ilkin. Sonrasında okullarda bunun ders olarak okutulması gerek. Mesnevi hikayelerinin derinlik ve boyutları muhteşem bir dünya arz etmektedir. Hikayeler çocukların da iç dünyalarına nüfuz edebilecek mahiyette; her yönden bu böyledir kanımca. Bir de şu var. Madem büyükler Mesnevi’yi okumuyorlar; Mevlana’yı okumadan bilmeden Mevlana sevicilik yapıyorlar o halde çocuklar bari okuyup bilebilsinler. İşte acizane çocuklarımızın Mesnevi hikayelerini şiirsel bir anlatımla okuyabilmelerini sağlamak amacıyla uyarlama işine giriştim. Umarım faydalı olur; dünyanın bütün çocuklarına faydası olsun diye düşlüyorum hatta.
*İkinci çocuk şiirleri kitabınızı yayınladınız; kumrama dolan şiirler adıyla… Neler söylersiniz ikinci çocuk şiirleri kitabınız bağlamında?
- İlk çocuk şiirleri kitabım 2009’da Milli Eğitim Yayınları arasından çıktı. Fakat MEB’in yayınevleri lağvedildiği için okurunu bulamadı kitabım. Sadece belirli resmi eğitim ve kültür kurumlarına verildi devlet eliyle o kadar. Bu da kitabın okura ve yazarlara ulaşmasını engelledi. Mustafa Ruhi beyin yayın komisyonunun başında olduğu dönemde kuruldan geçmişti kitap. Kuşlar Attaya Gider ismiyle kitaplaştı. İçerik ve edebiyat kalitesine güvendiğim bir çalışma oldu ve fakat yazarı gibi bahtsız doğdu vesselam. Umarım sonu hayrolur…
İkincisini Çimke Yayınları aracılığıyla piyasaya sürme kararı aldık. Kitaba kendimin ulaşması şimdi daha rahat, daha sorunsuz en azından. İlkinden daha çok okuruyla buluşacağına inanıyorum. En azından gelen tepkiler bu yönde.
*Günümüz çocuk edebiyatını, çocuk yayıncılığını nasıl buluyorsunuz?
- Tek kelimeyle popülist bir yayın ve kitap anlayışı var. Erken dikkat çekmek çok satabilmek. Amaç bu adeta günümüzde. Çocuk kitapları yazıp çokça satan yazarlara bir sorun bakalım. Fazıl Hüsnü’nün kaç çocuk şiiri kitabı var? Cahit Zarifoğlu’nu biliyorlar mı? Bu ve benzeri soruları çoğaltın varın siz. Gelecek cevaplar çok vahimdir inanın. Neden böyle söylüyorum? Çünkü gerçekten emeğine talip olmadığınız işin hasadına talip olmaya benim dilimde üç kağıtçılık derler. Ayrıca bu niteliğe, has değer üretimine saygısızlıktır. Çapul işidir bu anlayışla hareket etmek. Günümüzde elbette çok değerli çocuk eserleri üretebilmiş edebiyatçı, sanatçı mevcuttur. Ve fakat bunların bahtı da popüler anlayışla karartılmış durumdadır. Yetişkinler için yayınlanan kitaplardaki düzeysizlik ne ise çocuk edebiyatında da vardır. Hatta daha da aşırısı vardır diyebilirim. Gerçek çocuk edebiyatı ürünlerinin muhatabı olan çocuğu iyi eserlerle muhatap kılmak ailenin ve öğretmenlerimizin ödevidir kanaatimce. Bunu başaramazsak menfi istilalardan da kurtulamayacağız demektir. Bu da birkaç nesli daha heder etmek anlamına gelmektedir. Öte yandan tek boyutlu eğitim anlayışımız bunu salık vermektedir. Ne yapsak ne yana dönsek ziyandayız adeta. Bunun eczasını salimen bir zihinle meseleyi tartmak ona göre anlayışlar geliştirebilmektir. Umarım yarınlarda bu iyilikleri güzellikleri görebiliriz.
 
RÖPORTAJ: RASİM ATALAY

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.