"Çalışmalarımızla Yüklü Uyuşturucu, Patlayıcı Madde Ve Örgütsel Dökümün Bulundu"

Adana'da 'yasadışı dinleme' iddialarıyla açılan davanın ikinci duruşması tamamlandı. Aralarında polis, hâkim ve savcıların müşteki olarak yer aldığı davada benzeri şikayetler gerekçesiyle dört dosya birleştirildi. Başkomiser Mehmet G., ifadesinde, "İstihbari çalışma veya ihbarlar üzerine dinleme çalışmalarına başlıyoruz. Buna ilişkin karar önce bizim birimimizde, daha sonra daire başkanlığının ilgili bürosu, TEKOP’a bağlı şube ve mahkemece incelenmekte. Karar verildikten sonra TİB’deki hukukçular da bu kararı denetlemekte. Kendi başımıza aldığımız bir karar değildir. Bizim talep ettiğimiz; fakat mahkemenin reddettiği kararlar da mevcuttur. Çalışmalarımız sonucu yüklü miktarda uyuşturucu ve patlayıcı maddeler, örgütsel dokümanlar bulunmuştur. Yüzlerce kişi yakalanmıştır." dedi.

Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ikinci duruşmada tutuksuz sanıklar 2. Sınıf Emniyet Müdürü İsmail B., 3. Sınıf Emniyet Müdürü Ertuğrul Y., Emniyet Amiri Aytaç A.,Başkomiser Mehmet G., Komiser Yardımcıları Fatih K., Şeref Ş., polis memurları Hasan S., Abdullah K., Ramazan K., Bayram Ali D., Erkan G., Mehtap A., müştekiler Ö.Ö., L.Y. ve sanık avukatları avukatlar hazır bulundu. Sanıklardan Fevzi M. ve Ahmet Ş. ise mahkemeye katılmadı. Haklarında “Kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, suç uydurma, kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek, gizlilik ihlalinde haberleşme içeriklerinin kaydedilmesi, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek” suçlarından açılan davanın yargılanmasına öğleden sonra da devam edildi.

Tutuksuz sanıklardan Emniyet Amiri Aytaç A., savunmasında dinlendiği iddia edilen kişilerle ilgili mutlaka kendilerine ihbar veya diğer birimlerden talep formu, proje çalışmaları, İLNOT veya MERNOT’dan elde edilen bilgilerin geldiğine dikkat çekti. A., “Biz İMEİ numarasının hangi telefon hattından kullanıldığını veya telefon hattının hangi İMEİ numaralı telefonda kullanıldığını sorgulayabiliyoruz. Kişi bir çok hat kullanıyor, olabilir. Bu durumda her defasında yeniden karar almamak için İMEİ numarası ile dinlenmelerini talep ediyoruz. Bu durumda her defasında yeniden karar almamak için İMEİ numarası ile dinlenmelerini talep ediyoruz. Dinlenen polis memurları aktif görevde olanlar değildir. Bu durumda bizim suç kastı ile veya iddia edildiği gibi şantaj amacıyla dinleme yapmadığımızı ortaya koymaktadır. Ayrıca Emniyet ve Valilik’te bu ihbar veya istihbari bilgilere ilişkin gelen evrak defterleri bulanmakta. Bunlarda incelenebilir. Biz topladığımız bilgileri açıklayamayız, bunları delil olarak kullanamayız. Dinleme bittikten sonra imha edilir. Biz suç unsuru görmüş isek ilgili birimlere bildiririz.” dedi. Sahte isimle dinleme yapmadıklarının altını çizen Aytaç A., “İKK’da dahil bir çok birimin büro amirliğini yapmaktayım. İş yükü oldukça fazlaydı. Dinlemeyi yapan Hasan S. Bu kadar hattın dinlemesine yetişmediğini söyledi. Dinleme odasında kamera sistemi vardır. Bilgisayara herhangi bir depolama aygıtı takılıp kopyalama veya bilgi alımı yapılamaz.” diye konuştu.

"KENDİ BAŞIMIZA ALDIĞIMIZ BİR KARAR DEĞİLDİR"

Başkomiser Mehmet G.’de 2007’den buyana İstihbarat Şube’de görev yaptığını hatırlattı. 2011’in Kasım’ından 2012’nin Kasım ayına kadar BM polis gücü olarak Güney Sudan’a gittiğini dile getiren Mehmet G.” İstihbari çalışma veya ihbarlar üzerine dinleme çalışmalarına başlıyoruz. Buna ilişkin karar önce bizim birimimizde, daha sonra daire başkanlığının ilgili bürosu, TEKOP’a bağlı şube ve mahkemece incelenmekte. Karar verildikten sonra TİB’deki hukukçular da bu kararı denetlemekte. Kendi başımıza aldığımız bir karar değildir. Bizim talep ettiğimiz; fakat mahkemenin reddettiği kararlar da mevcuttur. Çalışmalarımız sonucu yüklü miktarda uyuşturucu ve patlayıcı maddeler, örgütsel dokümanlar bulunmuştur. Yüzlerce kişi yakalanmıştır. Kamu görevlisi olan kişinin suç işlemeyeceğine dair bir hüküm ve kanıt yoktur.” şeklinde konuştu.

Komiser Yardımcısı Şeref Ş.’de Adana ve Mardin’de İstihbarat Şube’de çalıştığına değinerek, “Sanıklar Mehtap, Bayram Ali ve Ramazan ile mahkemelere karar götürüp, getirme; üst yazı çıkarma gibi işleri yaptık. Evrakın içeriğiyle ilgili büronun herhangi bir görevi ve yetkisi yoktur.” ifadelerini kullandı.

Sanık polis memuru Erkan G. ise 2009’dan buyana Adana Emniyet Müdürlüğü’nde görev yaptığını kaydetti. İmza attığı evraklarda herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını vurgulayan Erkan G., “Her şey yasaya uygundur. Her birimden, valilikten veya çevreden ihbarlar alabilmekteyiz. Bunların bir kısmı deftere kayıtlıdır. Bunları deftere kaydetme zorunluluğu da yoktur. Beraatimi talep ediyorum.” açıklamasını yaptı.

Sanık Komiser Yardımcısı Fatih K. İstihbarat Şube’deki görevi sırasında aldıkları ihbarlara ilişkin usul ve yasalara uygun hareket ettiklerini aktardı. K.,” Benim imzam bulunan tapelerde İMEİ numarasıyla dinleme talebinde bulunulmamıştır. İmzamın bulunduğu belgelerde ve talep formlarında kanuna aykırı bir yön bulunmamaktadır.

"GÖREVLİLER İSTİHBARATTA ÇALIŞMAK İSTEMEMEKTEDİRLER"

Sanık Mehtap A. İstihbarat Şube’de dinlemelere ilişkin prosedürün aynı şekilde işlediğini anlattı. A., "Ancak istihbaratta çalışan görevliler şu an huzurda bulunan sanıkların yargılanmakta olmaları sebebiyle bu birimde çalışmak istememektedirler." dedi.

Sanık avukatlarından İsa Ayanoğlu, müştekilerin İMEİ numaraları ile isimleri sahte olarak yazıldığı iddia olunan müştekilerin İMEİ numaralarının aynı olduğunun TİB’den gelen belgede anlaşıldığını söyledi. Mahkeme, sanıkların “üzerine atılı suçun vasıfı, mevcut delil durumu, sabit ikametgah sahibi olmaları, kaçma şüphelerinin bulunmamasını" dikkate alarak tutuksuz yargılanmalarına karar verip, duruşmayı erteledi.

CİHAN