Beldelerin gezisi verimli geçiyor

Beldelerin gezisi verimli geçiyor

Oldukça hareketli geçen ilçe gezilerimizin bu ayki bölümünü oluşturan Hüyük gezisi de diğer ilçe gezileri gibi oldukça verimli geçti.

Hüyük’te verimin artmasının bir başka nedeni ise ilçenin 10 adet beldesinin bulunması idi. Bu nedenle ilçe merkezinden çok beldelere yaptığımız geziler vaktimizi aldı. Çünkü her ilçeye nasip olmayan bir belde zenginliğine sahip olan Hüyük’ün her beldesi her köyü mutlaka görülmeye değer güzelliklerde idi. 
Bu güzel beldelerden bir taneside Selki Beldesi idi. Yolumuzun üzeri olduğu için ilk ziyaret durağımız olan Selki’nin Belediye Başkanı Ömer Mercan bizi oldukça sıcak karşıladı. Yaptığımız söyleşiye ilk olarak kendisini tanıtmak ile başlayan Mercan daha sonra yaptıkları çalışmaları ve sorunlarını gündeme getirdi.
Ortak sorun
nüfusun azalması
2009 yılında Selki’ye belediye başkanı olmak nasip oldu. Selçuk Üniversitesi Harita Kadastro bölümü mezunuyum. Büyük hizmetler yapmak için göreve talip olduk. Ama 2004 yılında özellikle küçük belediyeler tarihinin en büyük maddi sıkıntısını yaşar oldu. Çoğu belediye başkanlarımız çalışanlarının maaşını ödeyemezken belediyeyi devraldı. 2009 öncesinde 5 bin 34 nüfusumuz vardı, iller bankasından bu rakam üzerinden para alıyorduk. Mart ayında 2 bin yüze kadar düştü. Ortalama 90–100 bin TL geliri olan belediye 30–35 bin TL gelir alır oldu.
İsraftan her zaman
kaçındık
13 işçi ve 3 memurumuz var. Gelirlerimiz daha önce de aynıydı, nüfusun düşmesi sonrası yine aynı oldu. Bu durum bizi maddi olarak hizmet alanında sıkıntıya soktu. Fakat 2009 yılında geldiğimizde israftan kaçındık ve bütün tedbirleri aldık. 200 bin taş döşedik kasabamızın çeşitli yerlerinde. Öğretmen arkadaşlarımızın 12 dairelik lojmanına kalorifer döşedik. Çünkü öğretmenlerimizin en büyük sorunu buydu. Taş döşeme sırasında kamulaştırma yaparak bazı yolları genişlettik.
Hayvancılık
bizim için önemli
Kasabamız hayvancılık ve çiftçilikle geçindiği için gelir düzeyi az. Belediye hizmetleri yanında değişik arayışları düşündük. Mesela Eflatun’dan gelen içme suyu uzak kalmıştı. Bu suyu sulama suyuna çevirdik şu an il özel idaresinde çalışmalar sürüyor, projemizi verdik. Mevlana Kalkınma Ajansı geçen yıl borçlarımız nedeniyle projelerimizi kabul etmedi. Bunun sonucunda da bölgede hayvancılık alanı iyice daraldı. Kasabamızda Hüyük ilçesinin toplamı kadar büyükbaş hayvan var. Bunların atıkları kasabayı çekilmez bir kokuya bürüyordu. Bunun için bin 500 metrekare bir alanı hayvancılık organize sanayi bölgesi olarak ilan ettik. Fakat sorun maddi imkânsızlıklarda. Çünkü 2003 yılından önce yapılan meralaştırmalardan devlet para almıyor, ama şimdi ot parası verip tapusunu almamızı istiyor. Aksi halde su ve elektrik hizmetleri gitmiyor. Bu proje maddi imkânlara dayanıyor. İnşallah ilerde bunu değerlendireceğiz.
Sanayi sitemizin olmaması sıkıntı
Beldemizde 300–350 traktör var. Teknoloji kullanılıyor olmasına rağmen bir sanayimiz yok. En ufak bir şeyde çevre ilçelere gidiyoruz. Kasabamızın çıkışında ipek yoluna nazır 10 bin metrekarelik bir merayı talep ettik, en kısa sürede tapusunu alacağız. Projesini hazırladık, toplamda 30–35 iş yeri yapılacak. Burası kasabamızın sanayi merkezi olacak. Ekonomimiz biraz daha canlanmış olacak.
Su ve kanalizasyon
sorununu çözdük
Bir de kasabamızda su sorunu hat safhada idi. 25–30 yıllık bir şebekemiz var. Sürekli tesisatta patlamalar oluyordu. İller bankasıyla görüştük. Bizim ara vanalarımız yok. Patlakların çoğunun bundan kaynaklandığını söylediler. Kasabanın belirli noktalarına vanalar koyduk. Çok patlama kirlenmeye neden oluyor, suda problemler doğuyordu vanalar ile bu sorunu ortadan kaldırdık.
Ayrıca daha önce kanalizasyon hattımız kasaba içerisinde yüzde 80–90 oranında bitmiş ve iki ayrı yere akıyordu. Fosseptikler dolduğu zaman yayılan koku kasabayı zehirliyordu, rüzgar estiği zaman kokudan durulmuyordu. Biz bunu önemsedik ama kendi imkânlarımızla altından kalkamayacağımızı gördük. Buraya bir arıtma yapılması gerekiyordu bunun için 100 bin TL’lik bir proje hazırladık. Bunun karşılığında fosseptik çukurunu daha ileriye ve daha derin bir yere taşıdık. Şu anda fosseptiğin olduğu yerde koku yok, bu sorunu çözdük. Ama yeterli değil diğer kısmını da tamamlamamız gerekiyor. 50 bin TL’lik bir yatırım daha gerekiyor, onu da yapacağız.
Belediyemizin borcu yok
Belediyemizin personeline hiçbir borcu yok. Bunu nasıl yaptığımızı soracak olursanız, bizim sadece 20 bin TL yakıt borcumuz var. 14–15 bin TL’de akaryakıt giderimiz oluyor. Bunu kontrol altına aldık. O sayede ucu ucuna denkleştiriyoruz. Belediyemizde en küçük bir lüzumsuz harcama yapmıyoruz. İyi tasarruf tedbirleri aldık, işimizi iyi takip ediyoruz. Çünkü takipsizlik büyük faturalar getiriyor.
Sanayi giderlerimiz çok oluyordu. Bunun sebebi arabalarımızın çok eski olmasıydı. Bunların sanayi ve akaryakıt masraflarını hesap ettim, 2 tane 2008 model 175 bin TL maliyetli araba aldım. Bunlar sanayiye gitmiyor, yakıtta büyük düşüş oldu. Neredeyse taksitlerini düşürecek kadar tasarruf sağladı. Haftada 3 gün Konya’ya ve belli günlerde Beyşehir’e yolcu taşıyor. Bunun yanında kasabamız gariban bir halka sahip. Sosyal belediyeciliği de imkânsızlıklara rağmen işlettik. 2 yıldır Ramazan aylarında ihtiyaç sahibi ailelere gıda yardımı yapıyoruz. Bunun yanında merkezde 2 ilköğretim okulumuz var. Öğrencilerimizi okumaya teşvik ediyor, okullarımıza da gerekli yardımları yapıyoruz. Yaklaşık 35 lisan öğrencimizin kırtasiye ihtiyaçlarını gideriyoruz kanunlar çerçevesinde 2 yıllıklara 40, 4 yıllıklara 60 lira. Bu da çocukların okumasını teşvik ediyoruz. Çocuklarımız ilerde ilçemize hayırlı hizmetlerde bulunacak inşallah. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.