Adalet Bakanlığı: Yargıya Güvenin İstenilen Düzeyde Olmaması Tehdit

Adalet Bakanlığı, kamuoyunda yargıya güvenin istenilen düzeyde olmamasını tehdit olarak belirledi. Bakanlık ayrıca tehditler bölümüne medyanın yargıyı etkileme yönündeki eğilimi olduğuna da yer verdi.

Adalet Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı Bakanlığı'nın 2013 faaliyet raporunu yayımladı. Raporda bakanlığın güçlü yönleri, zayıf yönleri, tehditler ve fırsatları sıralandı. Raporda bakanlığın, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nda temsil edilmesi, yargının saygınlığına uygun hizmet binalarının yapımına önem veriliyor olması ve gelişmelere açık bir infaz sistemine sahip olması güçlü alanlar arasında sıralandı.

“ADALET PERSONELİNİN ÖZLÜK HAKLARININ YETERSİZ OLMASI”

“Mahkemelerin iş yükünün fazlalığı ve yargıla süresinin makul süreyi aşaması, adalet personelinin özlük haklarının yetersiz olması, hâkim ve cumhuriyet savcılarının yargı fonksiyonu dışında çok sayıda görevinin bulunması, adalete erişim imkânlarının istenilen düzeyde olmaması, halkla ilişkiler konusunda yeterli gelişmenin sağlanmamış olması” zayıf yönler arasında yer aldı.

Fırsatlar arasında yer alan bazı maddeler ise şöyle: “Yargı reformu gerekliliğine ilişkin kamuoyu inancı, anayasa değişikliği süreci, Avrupa Birliği’ne üyelik süreci, kolluk kuvvetlerinin adalet hizmetlerine yönelik kapasitelerinin artması, demokrasi kültürünün gelişmeye devam etmesi.”

“MEDYANIN YARGIYI ETKİLEME YÖNÜNDEKİ EĞİLİMİ”

Tehditler ise şöyle sıralandı: “Kamuoyunda yargıya güvenin istenilen düzeyde olmaması, yargı bağımsızlığı tarafsızlığı ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin yeterince özümsenmemiş olması, medyanın yargıyı etkileme yönündeki eğilimi, hükümlü ve tutuklu sayısının giderek artması, personel istihdam politikasının nitelik ve nicelik açısından sınırlayıcı özellik taşıması, hukuk eğitimine ilişkin yetersiz politikalar, amacına uygun işlemeyen bilirkişilik müessesesi, adli kolluğun işlevine uygun şekilde örgütlenmemesi, avukatlık mesleğinde yaşanan niteliksel ve niceliksel sorunlar, örgütlü suçların artması, işsizlik, göç ve gelir dağılımındaki orantısızlığın sosyolojik etkileri, kadın ve çocuk haklarını koruma mekanizmalarının etkinliğinde sorunlar olması.”

CİHAN