Tüketim çılgınlığı!

Tüketim çılgınlığı!

Vatandaş, alım gücü düşük olduğu halde tasarruf yerine lüks tüketime yöneliyor. Lüks tüketimi en fazla; kredi kartı kullananlar, kullandığı ürün ile statü kazandığını düşünenler ve marka düşkünü olanlar, gerçekleştiriyor

Lüks tüketim, her geçen gün artıyor. İsrafın önüne geçmek hayli zorlaşıyor. Popüler kültür, insanları rahatlıkla kontrol altına alıyor. Marka düşkünlüğü lüks tüketimin önünü açıyor. Kredi kartlarının yaşamın vazgeçilmez hale getirilmesi, taksit imkanlarının yaygınlaştırılması; insanları aşırı tüketime yönlendiriyor. Türkiye'de lüks pazarı büyüdükçe, harcamalar da giderek çoğalıyor. Bir evde neredeyse iki otomobil sahibi bulunuyor. Şehrin farklı noktalarına sürekli lüks konutlar, oteller ve AVM'ler inşa ediliyor. İnsanlar, son model telefonlar başta olmak üzere çeşitli ürünlerin çıkmasını dört gözle bekliyor. Mobilyacıdan beyaz eşyacısına kadar birçok sektörde, bu tarz tüketime yönelik ürünler üretiliyor. Lüks tüketim aynı zamanda insanlara psikolojik olarak bir rahatlık ve güven veriyor.  Asgari ücretin bin 404 TL olduğu ve alım gücünün geçmiş yıllara oranla gerilediği ülkemizde; lüks tüketimin bu denli artması ise dikkatlerden kaçmıyor. Lüks düşkünlüğü, en çok  internetle birlikte büyümüş olan genç kesimi hedef alıyor.

GÜCÜ OLMADIĞI HALDE LÜKSE YÖNELİYORLAR

Tüketiciler Birliği Konya Şube Başkanı Mustafa Dinç, lüks tüketimin yaygınlaşmasına dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Dinç, vatandaşa krediler açıldığını ve pratik alışverişe zemin hazırlandığını aktardı. Bir ara taksit ile alışverişin yasaklandığını hatırlatan Dinç, Vatandaşta nakit para olmadığı için piyasa daraldı. Piyasayı rahatlatmak için tekrardan taksitli alışverişin önü açıldı. Bu tarz alışveriş insanlara daha cazip geliyor şeklinde konuştu. Tüm bu faktörlerin vatandaş için aslında olumsuz olduğunu söyleyen Dinç, Türkiye'de asgari ücret bin 404 TL. Avrupa'da bin 400 Euro. Biz de etin kilosu 40 TL iken onlarda 3-5 dolar. Asgari ücret, insanların gıda ihtiyacını karşılayabilecek kadar bile değil. Ödeyebilecek gücü olmayan insanlar bile son model telefonları kullanıyor. Üzerinde amblemi olan marka ayakkabı ve üstleri alıyor açıklamalarında bulundu.

KREDİ KARTLARINI CAZİP GÖSTERİLİYOR

Vatandaşın borçlandırma kampanyasına tabi tutulduğunu kaydeden Başkan Dinç, sadece kimlik ile satış yapan yerlerin varlığına da dikkat çekti. Dinç, cebinde parası olmayan insanların kredi kartı sayesinde rahatlıkla alışveriş yaptığını dile getirdi. Dinç, daha sonra şöyle konuştu: Evlere gelip, kredi kartı veriyorlar. Öğrencilere düşük bütçeli kartı cazip gösteriyorlar. Bir yandan popüler kültür aşılanırken bir yandan reklamlarla insanların iştahını kabartıyorlar. Tüm bunların sonucunda aile yapısı bozuluyor. Bu gidişatın kontrol altına alınması şart. Birden fazla kart kullanmak doğru değil. Tekstil ülkesiyiz ama gidip normal değerinden 10 kat daha fazla verip giyecek alıyoruz. Bir ortama girdiğimiz zaman saatimizle, telefonumuzla, içtiğimiz sigara ve kullandığımız araba ile statümüzü belirlemek istiyoruz. Bu yüzden lüks tüketim kaçınılmaz oluyor.

EMRE ÖZGÜL

merhabahaber.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum