Tarihi ve doğal güzelliği ile ünlü köy Çatören (Eksila, Eyisıla)
Akören ilçesini gezerken Kayasu ve Avdan beldelerinin haricinde birkaç köye daha gitmeyi arzu etmiştik.
Ancak gerek hava koşulları gerek zaman darlığı bize bu imkanı sağlamadı. Bizde Konya’da yaşamalarına rağmen Akören’e gönül veren belde sakinlerini bularak desteklerini almak istedik. Bizlere bu konuda yardımları olan başta Akören Dergisi sahibi Muzaffer Tulukçu, Salih Sedat Ersöz ve Hacıveyiszade Yayınevi Müdürü Yusuf Öksüz beye teşekkür ederiz.
Beldelerin yanı sıra Çatören köyü ile ilgili görüşlerini aldığımız Yusuf Öksüz bizlere köylerinin özellikleri ve tarihi hakkında bilgi verdi. Öksüz, “Köyümüzün ismi önceleri Eksila, Eyisıla olarak bilinirdi. Daha sonra Çatören olarak değiştirildi. Köyümüz bol yeşil alanlara sahip olup, dere kenarlarında geniş piknik alanlarına sahip şirin bir yerleşim yeridir. Köy halkı geçimini genelde hayvancılık ve tarım alanından sağlıyor” dedi.
Çatören köyünün tarihinin oldukça eskilere dayandığını da dile getiren Öksüz, “Köyümüzün Cumhuriyet dönemine kadar olan yaşamı hakkında kayıtlı bilgi yoktur. Kabristanımızın durumuna bakılırsa çok eski bir Müslüman köyü olduğu anlaşılır. Horasan erenlerinin köyümüzde mezarları olduğu gibi bundan önce Eyüp El Ensari’nin içinde bulunduğu İstanbul’un fethine giden Sahabeyi Kiram’dan Mahmut Binadinin olduğu tahmin edilen sahabe yatmaktadır. Köyümüzün coğrafi durumu dikkate alındığında Konya’dan Akdeniz’e ulaşan en kısa Kervan yolu olduğu ortaya çıkmakta. Konya’da Sultan selim Camiini yaptıran Lala Mustafa Paşa Konya’dan Akdeniz’e giderken köyümüzden geçtiği ve köyümüzün camisinin de o askerlere yaptırmış olabileceği ihtimalini rahmetli Arif Bilge hocamızdan dinlemiştim” diye konuştu.
Çatören köyünün en önemli eserlerinin arasında Arap dede isimli zatın türbesi olduğunu da dile getiren Öksüz, “Arap dede olarak bilinen Mahmut Binadi Hazretleri hakkında bazı erenler onun Sahabeyi Kiram’dan olduğu hatta Peygamberimiz (SAV) efendimizin Sancarlarından olduğunu söylemiştir. Abdurrahman Öksüz hoca efendi bu bilgilerden sonra kabrin üstüne kubbe yaptırmıştır. Mezarı uzundur. Yine önemli bir olay ise şu şekilde cereyan etmiştir. Köy kabristanının kenarından ırmak yaptırılırken ırmak mezarın üzerinden geçmiş. O günün köy imamı Buharalı Mahmut Hoca’nın rüyasında Arab Dedeyi gördüğü ve kendisine, ‘Beni çok ıslattınız suyun içinde kaldım’ dediği bilinir. Bu olaydan sonra köyün muhtarı ile birlikte ırmak mezarlığın aşağı kısmından geçirilmiş. Arap dede ile ilgili yaşanan ikinci olay ise Arap dede ile horasan erenleri arasında seher vaktinde ışıkların gidip gelmesidir. Ayrıca yıllardır ufak tefek rahatsızlıkları olanların türbeyi ziyaret ettikleri zaman şifa buldukları söylenir. Bilhassa çocuklar üzerinde çok faydalı olduğu bilinmektedir” dedi.
Beldelerin yanı sıra Çatören köyü ile ilgili görüşlerini aldığımız Yusuf Öksüz bizlere köylerinin özellikleri ve tarihi hakkında bilgi verdi. Öksüz, “Köyümüzün ismi önceleri Eksila, Eyisıla olarak bilinirdi. Daha sonra Çatören olarak değiştirildi. Köyümüz bol yeşil alanlara sahip olup, dere kenarlarında geniş piknik alanlarına sahip şirin bir yerleşim yeridir. Köy halkı geçimini genelde hayvancılık ve tarım alanından sağlıyor” dedi.
Çatören köyünün tarihinin oldukça eskilere dayandığını da dile getiren Öksüz, “Köyümüzün Cumhuriyet dönemine kadar olan yaşamı hakkında kayıtlı bilgi yoktur. Kabristanımızın durumuna bakılırsa çok eski bir Müslüman köyü olduğu anlaşılır. Horasan erenlerinin köyümüzde mezarları olduğu gibi bundan önce Eyüp El Ensari’nin içinde bulunduğu İstanbul’un fethine giden Sahabeyi Kiram’dan Mahmut Binadinin olduğu tahmin edilen sahabe yatmaktadır. Köyümüzün coğrafi durumu dikkate alındığında Konya’dan Akdeniz’e ulaşan en kısa Kervan yolu olduğu ortaya çıkmakta. Konya’da Sultan selim Camiini yaptıran Lala Mustafa Paşa Konya’dan Akdeniz’e giderken köyümüzden geçtiği ve köyümüzün camisinin de o askerlere yaptırmış olabileceği ihtimalini rahmetli Arif Bilge hocamızdan dinlemiştim” diye konuştu.
Çatören köyünün en önemli eserlerinin arasında Arap dede isimli zatın türbesi olduğunu da dile getiren Öksüz, “Arap dede olarak bilinen Mahmut Binadi Hazretleri hakkında bazı erenler onun Sahabeyi Kiram’dan olduğu hatta Peygamberimiz (SAV) efendimizin Sancarlarından olduğunu söylemiştir. Abdurrahman Öksüz hoca efendi bu bilgilerden sonra kabrin üstüne kubbe yaptırmıştır. Mezarı uzundur. Yine önemli bir olay ise şu şekilde cereyan etmiştir. Köy kabristanının kenarından ırmak yaptırılırken ırmak mezarın üzerinden geçmiş. O günün köy imamı Buharalı Mahmut Hoca’nın rüyasında Arab Dedeyi gördüğü ve kendisine, ‘Beni çok ıslattınız suyun içinde kaldım’ dediği bilinir. Bu olaydan sonra köyün muhtarı ile birlikte ırmak mezarlığın aşağı kısmından geçirilmiş. Arap dede ile ilgili yaşanan ikinci olay ise Arap dede ile horasan erenleri arasında seher vaktinde ışıkların gidip gelmesidir. Ayrıca yıllardır ufak tefek rahatsızlıkları olanların türbeyi ziyaret ettikleri zaman şifa buldukları söylenir. Bilhassa çocuklar üzerinde çok faydalı olduğu bilinmektedir” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.