Şirin ilçe BOZKIR sorunlarla dolu
EŞİ BENZERİ BULUNMAZ BİR İLÇEMerhaba Gazetesi olarak her ay bir ilçe tanıtım gezimize bu kez Bozkır ile devam ettik.
Cana yakın insanları, birbirinden güzel doğa harikaları ve ender rastlanan gelenekleri ile mutlaka gezilip görülmesi gereken bir ilçe olarak tanımlanıyor. Bozkır’ın sorunları konusunda görüşlerini aldığımız Belediye Başkanı Mustafa Uyar konuşmasına ilk olarak Bozkır’ın tanıtımı ile başladıktan sonra yaşadıkları sıkıntıları dile getirdi. Uyar, “Bozkırımız dünyada eşi benzeri bulunmayan, tarihiyle, doğasıyla, insanıyla, meyve sebzesiyle ve de güzelliğiyle dünyanın en güzel ilçelerinden birisidir. Çok güzel yaylaları, vadileri, derin su kaynakları, ormanları olmasına rağmen dedelerimiz neden Bozkır dedi bilemiyoruz. Duyan ürperiyor ama gelen de gitmek istemiyor. Bozkırımızın tarihide çok güzel tabi en kısa zamanda el atıp bir yerlere getireceğiz. Bu hususta çalışmalarımız devam ediyor. İsaura dediğimiz tapınakları, anıt mezarları ve yerleşim yerleri yavaş yavaş gün yüzüne çıkıyor. Bozkır’ın en iyi tarafı insanlarının insanlığı sevmesidir” dedi.
SUYUMUZ SERT
AMA SORUNU ÇOK
Uyar, su konusunda yaşanan en büyük sıkıntının Bozkır’da çıkan suyun Bozkır’da kullanılmaması olduğunu ifade ederek, “Mavi Tünel diye bir ihale yapıldı. Bozkır’da baraj oluyor. Bozkır topraklarından çıkıyor ama biz bir damla suyu görmeden Bozkır’ın suyu ovaya, Apa Barajı’na akıyor. Zararı görende benim Bozkırlı köylüm oluyor. İkinci baraj Bozkır Barajı, oda Mavi Tünel Bağbaşı Barajı ile birleştirecek ama yine Bozkır bir damla su görmeden Apa Barajı’na akacağı için bundan çok rahatsızız. İnşallah milletvekillerimiz bu soruna bir çare bulur. Ovalar, büyük araziler bizi ilgilendirmez. Biz Bozkırlının bir avuç toprağında karnını doyurmasıyla ilgileniriz. Bu işlemler için bizden fikir aldılar, birçok sefer sondaj yaptılar. Ancak bu sondajlardan sonra Bozkır’ın imar planını değiştirdiler. Bozkırlılar bu suyu kullanmasın diye bizden habersiz ovaya akıttılar. Zaten bizim ne Bağbaşı Barajı’nın suyunun ne de Bozkır Barajı’nın suyunun tamamını kullanmamız mümkün değil. Bozkır’dan geçseydi, Bozkırlılarda kullansaydı kalanı yine Apa Barajı’na gidecekti. Tabi bunu kimler bu şekilde önerdi, kimler bizden götürdü zamanla öğreneğiz. Yaz geldiğinde, örneğin ağustos ayında birçok köyümüz Çarşamba Çayı’ndan faydalanamıyor ve vadinin tamamı kuruyor. Devlet Su İşleri”ne gölet projesi için müracaatta bulunduk. İnşallah duyarlı olurlarda onu bari hayata geçiririz” diye konuştu.
SORUNLAR SAYMAKLA BİTMEZ
İlçenin sorunlarını sabahlara kadar anlatsak bitmez diyen Uyar, ilçe halkı ile elele vererek sorunların üstesinden geleceklerini de söyledi. Uyar, “Bozkır göç alan bir yer, iki sene öncesine kadar en küçük bir yardım görememiştik. Yalnızca mecburiyetten dolayı hastane yapıldı. O da Bozkır’a 50 tane köy bağlı. Onun yüzü suyu hürmetine mi geldi bilmiyorum. Meyvecilik elma. Ama bu yıl elmada tamamen dalında kaldı para veren yok. Daha sonra meyve suyu fabrikalarına öldü fiyatına gidiyor. Buraya bir meyve suyu fabrikası açalım dedik olmadı. Fabrika açalım dedik başaramadık. Bunun yanı sıra Bozkır’ın her tarafı maden dolu. Çinko madeni, barut madeni var. Çinko madeni bir zamanlar çalıştırılıyordu. Ama sonradan işletmeci zarar ettiği gerekçesi ile kapattı. Devlet gelip bu maden niye burda yatıyor diye sormadı. Buralar işlenmeli. Bozkır’a mutlaka sahip çıkılmalı. Bozkır yıllardır kaderi ile baş başa bırakılan bir yer. Bozkır’ın unutulmasını istemiyoruz. Bozkır’a yapılan her haksızlık bizleri üzüyor” diyerek Bozkır’a sahip çıkılmasını istedi.
ANTALYA YOLU
YILLARDIR BİTMEDİ
İlçe’nin Antalya ile bağlantısının sağlanması için 20 yıldır devam eden Antalya Yolu’nun bir an evvel bitirilmesi gerektiğini özellikle vurgulayan Uyar, “Bir Antalya Yolu 20 yıldır devam ediyor. Şu an hala 10 kilometrelik bir yeri yıllardır atıl duruyor. Burayı bitirip teslim edemediler. Yapacağız diyorlar ama yapılmıyor. Bozkır’ın ulaşımı için bu yolun önemini yıllardır anlatıyoruz. Güneydoğu’dan kalkan kamyon olsun, otobüs olsun, Turist olsun herkes için bu yol büyük bir önem arz ediyor. Örneğin Güneydoğu’dan yola çıkan vatandaşlarımız, Karaman, Güneysınır, Bozkır, Akseki ve ardından Antalya’ya çıkacak. Ne sahil şeridini dolaşacak ne başka bir yolu dolaşacak. Hiçbir yeri gezmeden çok kısa bir şekilde Antalya’ya gelecek. Ama bir türlü yapmadılar. Bu kalan yol çok fazla bir maliyet gerektirmez ama neden yapılmıyor bilmiyorum. Hükümetimizden bu konuda destek istiyoruz” dedi.
DERTLİNİN SÖYLEDİĞİNİ
DELİ SÖYLEMEZ
‘Dertlinin söylediği deli söylemez’ diyerek sorunlara ayrı bir yaklaşım getiren Uyar, “Ben dertliyim. Bozkır gördüğünüz gibi çok şirin ve güzel bir ilçemiz. Burası sağlık yönünden de oldukça zengin bir doğaya sahip. Bozkır’ın tahini, pekmezi, havası insanların sağlığı için çok önemli. Buranın havası, suyu, doğası her türlü hastalığı önleyecek özellikte. Suyumuz akıp gidiyor. Bizim amacımız bu sudan nasıl faydalanırız onu düşünüyoruz. Ama santral gibi bir şey yapmak için de gücümüz yok. Hedeflerim çok ama. Devlet borçlandırmış bırakmış. Bizim şu anda elimiz kolumuz bunun için bağlı. Ama ne olursa olsun Bozkır’ı bir yerlere getireceğiz. Bozkır halkının büyük bir kısmı İstanbul’da günde üç otobüs gider üç otobüs gelir. Her 15 dakikada Konya’ya minibüs kalkar. Bozkır’ın içerisi biraz küçük ama 50 tane köyümüz var. Köylerimiz de çok muhteşem ve güzel. Dünyanın hiçbir yerinde 4 iklimi gören bir yer yoktur. Ama Bozkır’da görürsünüz. Ağustos’ta gel kar ile pekmezi karıştır ye. 12. aya gelmeden gel kayak yap. Yazın ortalarında gel piknik yap, havuzlara gir. Fakat bir turistik bir tesisimiz yok. Turiste yönelik hiçbir çalışma olmadı. Şimdiye kadar Bozkır’ın tanıtımı yeterince yapılmadı. Şu an kayak pistini araştırıyoruz. Tabi ki bu birden bire olacak proje değil. Yetkililerden yardım istedik. Gelecekler bakacaklar. Ama devletimizin de elimizden tutması lazım” diyerek Bozkır’a mutlaka sahip çıkılmasını istedi.
ÇARŞAMBA ÇAYI’NI ARITMA PROJESİ
Çarşamba Çayı’nın arıtılması için ellerini taşın altına soktuklarını da belirten Uyar, “Bu hayalimiz şu anda proje halinde. Çarşamba Çayı’nın arıtılması ile Sorkun, Dere Çağlayan, Bozkır’dan gelen atık su aşağıda arıtılıp yeniden Çarşamba Çayı’na verilecek. Ve tüm ilçe halkımız bu suyu yeniden kullanacak. Bunun yanı sıra Bozkır’da sayısız tarihi ev var. Ama zamanında ilgilenilmediği için talan edilmiş durumda. Bizler tarihi çok eskilere dayanan Bozkır evlerinin restoresi için elimizden geleni yapacağız. Ancak bunun için iş adamı hemşerilerimizin de desteklerine ihtiyacımız var. Bozkır madeni ile turizmi ile kültürü ile zengin bir özelliğe sahip olmasına rağmen ne yazık ki halen bakir. Elinden tutulmamış. Bozkır’ın kendi zengin hayırsever insanları her türlü desteği veriyor. Ramazan Aydın, Mustafa Öz, Mehmet Öz bunlardan sadece birkaçı. Adlarını sayamayacak şekilde çok hayırsever insanımız var. Ama bu desteklerin yanı sıra mutlaka devletimizin de desteğine her zaman ihtiyacımız olacak” diye konuştu.
BOZKIR KAŞIK EKİBİNİ
DÜNYA TANIYOR
Bozkır’ın tanıtılmasında bir başka etkenin Bozkır Ekibi olduğunu özellikle vurgulayan Uyar, “Bozkır’ın kaşık ekibi Bozkır’ın tanıtılması için en önemli fırsatımız. Ekibimizi dünya seyretti. İstanbul’da, Antalya’da diğer illerde yaptığımız Bozkırlılar gecesinde sahne alan ekibimiz ayakta alkışlandı. Bunu iyi değerlendirmek lazım ama maddi çaresizlik burada da karşımıza çıkıyor.
MERTLİĞİ SUYUNDAN DEĞİL HUYUNDAN
Konuşmasının sonunda Bozkır için söylenen, ‘Suyu sert insanı mert’ yaklaşımının ayrı bir özellik olduğunu da belirten Uyar, “Bozkır insanı birbirlerine her zaman destek olan bir özelliğe sahip. İlçe halkı zaten birbirlerine geçmiş durumda. Bir akrabalık bağı mutlaka var. Dışardan gelen memurun haricinde aramızda çok fazla yabancı yok. Herkes birbiri ile hısım akraba. Herkes birbiri ile kaynaşma içerisinde. Aramızda hiçbir zaman yamuk olmaz. Yamukluk yapanı anında yamulturlar. Bozkırlı deli dolu bir kişiliğe sahip değil aslındı. Suyu sert insanı mert derler ya ona bağlı. Birbirimize hiçbir zaman yanlışımız olmaz. Ama kendi inançlarına, geleneklerine ahlaki değerlerine ters bir durum ile karşılaştıkları zaman sertliği ortaya çıkar. Yani Bozkır insanının deli doluluğu mertliği suyundan değil huyundandır” diyerek konuşmasını bitirdi.
ALİ SAİT ÖGE
SUYUMUZ SERT
AMA SORUNU ÇOK
Uyar, su konusunda yaşanan en büyük sıkıntının Bozkır’da çıkan suyun Bozkır’da kullanılmaması olduğunu ifade ederek, “Mavi Tünel diye bir ihale yapıldı. Bozkır’da baraj oluyor. Bozkır topraklarından çıkıyor ama biz bir damla suyu görmeden Bozkır’ın suyu ovaya, Apa Barajı’na akıyor. Zararı görende benim Bozkırlı köylüm oluyor. İkinci baraj Bozkır Barajı, oda Mavi Tünel Bağbaşı Barajı ile birleştirecek ama yine Bozkır bir damla su görmeden Apa Barajı’na akacağı için bundan çok rahatsızız. İnşallah milletvekillerimiz bu soruna bir çare bulur. Ovalar, büyük araziler bizi ilgilendirmez. Biz Bozkırlının bir avuç toprağında karnını doyurmasıyla ilgileniriz. Bu işlemler için bizden fikir aldılar, birçok sefer sondaj yaptılar. Ancak bu sondajlardan sonra Bozkır’ın imar planını değiştirdiler. Bozkırlılar bu suyu kullanmasın diye bizden habersiz ovaya akıttılar. Zaten bizim ne Bağbaşı Barajı’nın suyunun ne de Bozkır Barajı’nın suyunun tamamını kullanmamız mümkün değil. Bozkır’dan geçseydi, Bozkırlılarda kullansaydı kalanı yine Apa Barajı’na gidecekti. Tabi bunu kimler bu şekilde önerdi, kimler bizden götürdü zamanla öğreneğiz. Yaz geldiğinde, örneğin ağustos ayında birçok köyümüz Çarşamba Çayı’ndan faydalanamıyor ve vadinin tamamı kuruyor. Devlet Su İşleri”ne gölet projesi için müracaatta bulunduk. İnşallah duyarlı olurlarda onu bari hayata geçiririz” diye konuştu.
SORUNLAR SAYMAKLA BİTMEZ
İlçenin sorunlarını sabahlara kadar anlatsak bitmez diyen Uyar, ilçe halkı ile elele vererek sorunların üstesinden geleceklerini de söyledi. Uyar, “Bozkır göç alan bir yer, iki sene öncesine kadar en küçük bir yardım görememiştik. Yalnızca mecburiyetten dolayı hastane yapıldı. O da Bozkır’a 50 tane köy bağlı. Onun yüzü suyu hürmetine mi geldi bilmiyorum. Meyvecilik elma. Ama bu yıl elmada tamamen dalında kaldı para veren yok. Daha sonra meyve suyu fabrikalarına öldü fiyatına gidiyor. Buraya bir meyve suyu fabrikası açalım dedik olmadı. Fabrika açalım dedik başaramadık. Bunun yanı sıra Bozkır’ın her tarafı maden dolu. Çinko madeni, barut madeni var. Çinko madeni bir zamanlar çalıştırılıyordu. Ama sonradan işletmeci zarar ettiği gerekçesi ile kapattı. Devlet gelip bu maden niye burda yatıyor diye sormadı. Buralar işlenmeli. Bozkır’a mutlaka sahip çıkılmalı. Bozkır yıllardır kaderi ile baş başa bırakılan bir yer. Bozkır’ın unutulmasını istemiyoruz. Bozkır’a yapılan her haksızlık bizleri üzüyor” diyerek Bozkır’a sahip çıkılmasını istedi.
ANTALYA YOLU
YILLARDIR BİTMEDİ
İlçe’nin Antalya ile bağlantısının sağlanması için 20 yıldır devam eden Antalya Yolu’nun bir an evvel bitirilmesi gerektiğini özellikle vurgulayan Uyar, “Bir Antalya Yolu 20 yıldır devam ediyor. Şu an hala 10 kilometrelik bir yeri yıllardır atıl duruyor. Burayı bitirip teslim edemediler. Yapacağız diyorlar ama yapılmıyor. Bozkır’ın ulaşımı için bu yolun önemini yıllardır anlatıyoruz. Güneydoğu’dan kalkan kamyon olsun, otobüs olsun, Turist olsun herkes için bu yol büyük bir önem arz ediyor. Örneğin Güneydoğu’dan yola çıkan vatandaşlarımız, Karaman, Güneysınır, Bozkır, Akseki ve ardından Antalya’ya çıkacak. Ne sahil şeridini dolaşacak ne başka bir yolu dolaşacak. Hiçbir yeri gezmeden çok kısa bir şekilde Antalya’ya gelecek. Ama bir türlü yapmadılar. Bu kalan yol çok fazla bir maliyet gerektirmez ama neden yapılmıyor bilmiyorum. Hükümetimizden bu konuda destek istiyoruz” dedi.
DERTLİNİN SÖYLEDİĞİNİ
DELİ SÖYLEMEZ
‘Dertlinin söylediği deli söylemez’ diyerek sorunlara ayrı bir yaklaşım getiren Uyar, “Ben dertliyim. Bozkır gördüğünüz gibi çok şirin ve güzel bir ilçemiz. Burası sağlık yönünden de oldukça zengin bir doğaya sahip. Bozkır’ın tahini, pekmezi, havası insanların sağlığı için çok önemli. Buranın havası, suyu, doğası her türlü hastalığı önleyecek özellikte. Suyumuz akıp gidiyor. Bizim amacımız bu sudan nasıl faydalanırız onu düşünüyoruz. Ama santral gibi bir şey yapmak için de gücümüz yok. Hedeflerim çok ama. Devlet borçlandırmış bırakmış. Bizim şu anda elimiz kolumuz bunun için bağlı. Ama ne olursa olsun Bozkır’ı bir yerlere getireceğiz. Bozkır halkının büyük bir kısmı İstanbul’da günde üç otobüs gider üç otobüs gelir. Her 15 dakikada Konya’ya minibüs kalkar. Bozkır’ın içerisi biraz küçük ama 50 tane köyümüz var. Köylerimiz de çok muhteşem ve güzel. Dünyanın hiçbir yerinde 4 iklimi gören bir yer yoktur. Ama Bozkır’da görürsünüz. Ağustos’ta gel kar ile pekmezi karıştır ye. 12. aya gelmeden gel kayak yap. Yazın ortalarında gel piknik yap, havuzlara gir. Fakat bir turistik bir tesisimiz yok. Turiste yönelik hiçbir çalışma olmadı. Şimdiye kadar Bozkır’ın tanıtımı yeterince yapılmadı. Şu an kayak pistini araştırıyoruz. Tabi ki bu birden bire olacak proje değil. Yetkililerden yardım istedik. Gelecekler bakacaklar. Ama devletimizin de elimizden tutması lazım” diyerek Bozkır’a mutlaka sahip çıkılmasını istedi.
ÇARŞAMBA ÇAYI’NI ARITMA PROJESİ
Çarşamba Çayı’nın arıtılması için ellerini taşın altına soktuklarını da belirten Uyar, “Bu hayalimiz şu anda proje halinde. Çarşamba Çayı’nın arıtılması ile Sorkun, Dere Çağlayan, Bozkır’dan gelen atık su aşağıda arıtılıp yeniden Çarşamba Çayı’na verilecek. Ve tüm ilçe halkımız bu suyu yeniden kullanacak. Bunun yanı sıra Bozkır’da sayısız tarihi ev var. Ama zamanında ilgilenilmediği için talan edilmiş durumda. Bizler tarihi çok eskilere dayanan Bozkır evlerinin restoresi için elimizden geleni yapacağız. Ancak bunun için iş adamı hemşerilerimizin de desteklerine ihtiyacımız var. Bozkır madeni ile turizmi ile kültürü ile zengin bir özelliğe sahip olmasına rağmen ne yazık ki halen bakir. Elinden tutulmamış. Bozkır’ın kendi zengin hayırsever insanları her türlü desteği veriyor. Ramazan Aydın, Mustafa Öz, Mehmet Öz bunlardan sadece birkaçı. Adlarını sayamayacak şekilde çok hayırsever insanımız var. Ama bu desteklerin yanı sıra mutlaka devletimizin de desteğine her zaman ihtiyacımız olacak” diye konuştu.
BOZKIR KAŞIK EKİBİNİ
DÜNYA TANIYOR
Bozkır’ın tanıtılmasında bir başka etkenin Bozkır Ekibi olduğunu özellikle vurgulayan Uyar, “Bozkır’ın kaşık ekibi Bozkır’ın tanıtılması için en önemli fırsatımız. Ekibimizi dünya seyretti. İstanbul’da, Antalya’da diğer illerde yaptığımız Bozkırlılar gecesinde sahne alan ekibimiz ayakta alkışlandı. Bunu iyi değerlendirmek lazım ama maddi çaresizlik burada da karşımıza çıkıyor.
MERTLİĞİ SUYUNDAN DEĞİL HUYUNDAN
Konuşmasının sonunda Bozkır için söylenen, ‘Suyu sert insanı mert’ yaklaşımının ayrı bir özellik olduğunu da belirten Uyar, “Bozkır insanı birbirlerine her zaman destek olan bir özelliğe sahip. İlçe halkı zaten birbirlerine geçmiş durumda. Bir akrabalık bağı mutlaka var. Dışardan gelen memurun haricinde aramızda çok fazla yabancı yok. Herkes birbiri ile hısım akraba. Herkes birbiri ile kaynaşma içerisinde. Aramızda hiçbir zaman yamuk olmaz. Yamukluk yapanı anında yamulturlar. Bozkırlı deli dolu bir kişiliğe sahip değil aslındı. Suyu sert insanı mert derler ya ona bağlı. Birbirimize hiçbir zaman yanlışımız olmaz. Ama kendi inançlarına, geleneklerine ahlaki değerlerine ters bir durum ile karşılaştıkları zaman sertliği ortaya çıkar. Yani Bozkır insanının deli doluluğu mertliği suyundan değil huyundandır” diyerek konuşmasını bitirdi.
ALİ SAİT ÖGE
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.