Sınav kaygısı iyi yönetilmeli

Sınav kaygısı iyi yönetilmeli

LYS tarihi yaklaştıkça öğrencilerde de sınav kaygısı başlıyor. Uzman Psikolog Cüneyt Kaya, "LYS'ye girecek öğrencilerin sınav heyecanı yaşaması normaldir. Sınav kaygısı yenilecek bir kaygı değildir. Yönetilecek bir kaygıdır" dedi

5 ayrı bölüm için yapılacak olan LYS sınavında öğrenciler üniversiteye girmek için ter dökecek. Sınav başvurularının başlamasının ardından çoğu adayı sınav heyecanı sardı. LYS maratonu 1 hafta sürecek. Sınav kaygısının bir özgüven eksikliğinden kaynaklandığını ifade eden Uzman Psikolog Cüneyt Kaya, sınav heyecanı yaşamanın normal olduğunu belirterek, "LYS'ye girecek öğrencilerin sınav heyecanı yaşaması normaldir. Teknik olarak baktığımızda üniversiteye girmek için son aşama olarak kabul ediliyor. Bu yüzden de üniversite adayları üzerinde bir baskı oluşabiliyor. Sınav yaklaştıkça kaygı da artıyor. Bu kaygı yenilecek bir kaygı değildir. Yönetilecek bir kaygıdır. Kaygıyı yenemezsiniz. Dalgasız okyanus olmadığı gibi, kaygısız bir hayat da düşünülemez. Ancak bu kaygılarımızı kontrol altına almak gerekmektedir" ifadelerini kullandı.

BAŞARISIZLIK KORKUSU BASKI YARATIYOR

Öğrenciler üzerinde aile ve çevre baskısının başarıyı doğrudan etkilediğini kaydeden Kaya, "Özellikle öğrenciler üzerinde, ailemi utandırırım korkusu bulunmakta. Bazı öğrenciler gerçekten verimli bir şekilde hazırlanmış olup yine de sınavda istediği başarıyı tutturamaz. Bu durumun sebebi, öğrencinin ailesinin veya yakın çevresinin kendiyle ilgili olan beklentilerini karşılayamayacağını düşünüp endişelenmesidir. Kişi, o güne kadar hep başarılı bir öğrencilik hayatı olduğundan şimdi de buna uygun bir performansı sergilemesi gerektiğini yoksa utanacağını hatta acınacak duruma düşeceğini düşünüyor olabilir. Bu gibi durumlarda eğer bir uzman desteği alınmazsa öğrencideki bu kaygı daha da büyüyecektir ve başarısız olma şansı çoğalacaktır" diye konuştu.

ÖZGÜVENİNİZİ KAYBETMEYİN

Üniversite adaylarının özgüvenini kaybetmemeleri ve sınavdaki başarısızlığın dünyanın sonu olarak düşünmemesi gerektiğine dikkat çeken Kaya, "Özgüveninizi kesinlikle kaybetmeyin. Başaramayacağım, düşüncesini aklınızdan çıkartın. Öğrencileri esir alan 'başarısızlık' korkusunu yenmek için öncelikle öğrencinin özgüvenini yerine getirmek gerekir. Karamsarlık, dikkati toplamada güçlük, öfke, düşünememe, zor sorularda panik, gerginlik, sinirlilik, çarpıntı, terleme, baş ağrısı, karın ağrısı, kol ve bacaklarda ağrı, mide bulantısı, bitkinlik, durgunluk, ellerde soğuma hissi, göz bulanıklığı, sık tuvalete çıkma gereksinimi gibi sıkıntılar sınav kaygısı yaşayan gençlerde görülmektedir. Sınav kaygısı yüksek olan öğrencilerle normal düzeyde kaygı yaşayan öğrenciler arasında farklıklar vardır. Kaygı düzeyi normal kişilerin sınav durumlarını, başarılarının test edileceği bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerekir” şeklinde konuştu.

AİLE DESTEĞİNİ EKSİK ETMEYİN

Sınav stresinde aile desteğinin önemini vurgulayan Kaya, sözlerini şu ifadelerle tamamladı: “Sınavı geçemediği taktirde dünyanın başına yıkılacağı hissine kapılan gençlerin, başta aileleri ve öğretmenlerinin bir yeri kazanamamanın dünyanın sonu olmadığını onlara yansıtması gerekiyor. Öğrenci, tek bir sınavın etkisini gözünde gerektiğinden fazla büyütüp, bu sınavın sonucunu doğrudan kariyerlerine veya yaşamdaki başarılarına bağlıyor da olabilir. Hatta bazıları, yeteneklerini bir kenara bırakıp kendilerine duydukları güveni, aldıkları puanlarla doğru orantılı şekilde ölçmektedir. Bu derece önem verilen ve olduğundan fazla anlamlar yüklenen sınav olgusunun büyük kaygılara sebep olması çok mümkündür."

BERKHAN PARLAK merhabahaber.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.