Şehirler ranta kurban edildi!

Farklı noktalara inşa edilen yüksek katlı binalar, Konya'nın doğal dengesini bozuyor. İklim değişikliklerine de sebep olan bu binalar yerine, yatay yapılaşmanın yaygınlaştırılması öngörülüyor

Konya'da yüksek katlı binaların sayısı, hızla çoğalıyor. Dikey yapılaşma, Konya'nın tabii dengesini bozuyor. Meydanlar, sokaklar ve eski ağaçlar neredeyse bir bir yok oluyor. Yüksek katlı binaların yoğun olarak bulunduğu yerlerde sıcaklık, diğer bölgelere daha fazla oluyor. Binaların yüksek olması, sıcaklığı etkilediği kadar; hava kirliliğinin artmasına da sebebiyet veriyor. Ayrıca rüzgarın yönünü de belirliyor.

DİKEY YAPILAŞMANIN ÖNÜ ALINMALI

Tüm bu olumsuz faktörler karşısında dikey yapılaşmanın önüne geçilmesi gerektiğini vurgulayan Selçuk Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Arzu Taylan Susan, yatay yapılaşmanın atılacak önemli bir adım olacağını aktardı. Yüksek yapıların, tarihi kimliği yok ettiği ve gelişmişliğin göstergesi olmadığını ifade etti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan “Planlı İmar Yönetmeliği Taslağı” ile de yüksek binaların yerini daha alçak ve yatay yönde genişleyen binaların almasının öngörüldüğünü söyledi.

YÜKSEK KATLI BİNALARA GEREK YOK

Selçuk Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Arzu Taylan Susan, dikey yapılaşmanın beraberinde birçok olumsuzluğu getirdiğini vurguladı. Binaların insanların üzerine gelecek şekilde inşa edilmemesi gerektiğini hatırlattı. Susan, “Enerji tüketimini azaltmak için çok yüksek katlı binalar dikmeye gerek yoktur. Isının hangi bölgelerde arttığı yapılan çalışmalar ile ortaya çıkarılıyor. Yüksek katlı binaların bulunduğu yerlerde, enerji tüketimi daha fazla olur. Bu sebeple sıcaklık da ister istemez yükselişe geçer. Yüksek binaların psikolojik olarak da olumsuz etkileri fazla. İnsanları yalnızlaştırıyor ve komşuluk ilişkileri ön planda olmadığı için bireysellik ön plana çıkıyor. Rüzgarın geliş yönünü etkiliyor. Kent içindeki yeşil alanların bol olması şarttır” dedi.

RANT EKONOMİSİ DÜŞÜNÜLMEMELİ

Yüksek katlı binaların inşa edilmesinin çok yönlü bir şekilde ele alınması gerektiğini dile getiren Susan, “Bu binalar inşa edilirken rant ekonomisi düşünülmemeli. Bina dikmek için yapılan müdahaleler, ekonomik çıkarlar sağlamak amaçlı olabiliyor” diye konuştu. Konuşmasını şu şekilde devam ettirdi: “Estetik açıdan da bir uyumun olması gerekir. Aynı bölge içinde farklı kata sahip binalar, insanların gözüne yeterince hitap etmiyor. Yeni imara açılan yerlere aynı imar planı uygulanmalı. Aslında dikey yapılaşma tek başına yeterli de değil. Yeşil alanlar ile birlikte ele alınmalı. Nüfus hızla artıyor. Planlı bir yöntem ortaya konulmalı.”

EMRE ÖZGÜL merhabahaber.com