Sebze-meyve tüketimi yaşam kalitenizi artırır

Sebze-meyve tüketimi yaşam kalitenizi artırır

Diyabet, tansiyon, kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon gibi rahatsızlıkları bulunan kişiler için doğru beslenme hayat kalitelerini herkesten daha çok etkilemekte

Özellikle kış aylarında daha yağlı yiyeceklere yönelen toplumumuzda bu tip rahatsızlıkları bulunan kişilerin meyve ve sebze tüketimine devam etmeleri ve bunu doğru şekilde yapmaları sağlıkları açısından büyük önem taşıyor. Özel Selçuklu Hastanesi Diyetisyeni Tuba Nergiz, sağlıklı yaşamak isteyenler için sebze ve meyve tüketiminde dikkat edilmesi gereken noktaları ve çeşitli sebze ve meyvelerin sağlığa yararları hakkında bilgiler verdi.  Diyetisyen Tuba Nergiz, sebze ve meyve tüketiminin birçok kanser türünün, inme, diyabet, katarakt, alzhemier, yaşla ilintili eklem ağrıları gibi rahatsızlıkları önlemede aktif rol oynadıklarını dile getirdi. Bu etkilerin sebze meyvelerde bulunan potasyum, beta-katoren, C vitamini, E vitamini, antioksidanlar ve posalar sayesinde yakalandığını belirten Nergiz, “Sebze meyveleri hem direkt doğadan toplandığı gibi, hem de suyunu çıkartarak ve yemeklerimizin içerisinde kullanabiliriz. Mutfağımızda hazırladığımız her öğünün içerisinde kesinlikle en az 1 çeşit sebze veya meyve bulunmalıdır. Günde 5-8 porsiyon arası meyve-sebze tüketilmelidir. Sebze ve meyvelerde bulunan lifler, tükettiğimiz besinlerle birlikte alınan çeşitli zararlı maddeleri kendi yapısına bağlayarak dışkı ile vücuttan atmaktadır. Bunun yanı sıra sebze ve meyveler içeriklerindeki antioksidanlarla vücudumuzun direncini artırıp savunma mekanizmamızı güçlendirmektedir. Sebze meyveler içeriklerindeki şeker sayesinde bize enerji verir. Aslında insan vücudu tüm şeker ihtiyacını sebze ve meyvelerden karşılayabilir. Yine özellikle posalı meyve sebzeler içeriklerindeki su sayesinde susuzluğumuzu gidermemize yardımcı olur. “ diye konuştu.
DİYABETLİLER ŞEKER İHTİYACINI MEYVELERDEN KARŞILAMALI
Doğal olmayan yiyeceklerin tüketilmemesi uyarısında bulunan Nergiz, “Rafine şekerler kanımıza aniden karışır ve vücudumuzda ani şeker yükselmelerine sebebiyet verir. Bu durum diyabet hastalığının oluşmasında ve kilo almamızda büyük rol oynar. Fakat, meyve ve sebzelerdeki doğal şeker meyve ve sebzelerin posası sayesinde midemizde yavaş yavaş erir. Vücutta ani şeker yükselmelerine sebebiyet vermediği gibi şeker ihtiyacımızı da karşılamış olur. Bu nedenle başta diyabetliler olmak üzere, formuna dikkat edenler, şeker tadından vazgeçemeyenler ve aileleri için besinlerde doğal olarak bulunan şekerin tercih edilmesi ya da yapay tatlandırıcıların kullanılması daha uygun görülmektedir. Meyvelerin tatlı tadı, yapılarında doğal olarak bulunan basit bir karbonhidrat türü olan fruktozdan ileri gelmektedir. Bu nedenle kişilerin tatlı isteklerini meyve ve meyve suları ile karşılamaya çalışması önerilmektedir. Bunun yanı sıra şeker ve renk ilavesi olmayan meyve suları tüketilebilir. Fakat meyve ve sebzeleri posasıyla tüketmenin en yararlısı olduğu unutulmamalıdır. Şeker oranı fazla olan muz, dut, üzüm, incir, kavun ve karpuz gibi meyvelerde küçük porsiyonlar halinde tüketilebilir. Burada dikkat edilecek husus, vücudumuzda ani şeker yükselmelerin sebebiyet verecek kadar çok şeker içeren ve doğal olmayan yiyecekleri tüketmemektir” ifadelerini kullandı. 
ŞİFALI BİTKİLER
TEDAVİNİN BÜYÜK DESTEKÇİSİ
Uzun yıllardır şifalı bitkiler satıcılığı yapan Yafes Sinop da, şifalı bitkiler sayesinde tedavi gören birçok müşterisinin olduğunu söyledi. Enfeksiyon hastalıklarının yanı sıra uzun süreli hastalıklarda da şifalı bitkilere başvurulduğunu ifade eden Yafes Sinop, “Kışın vatandaşlarımız direnç artırıcı ve C vitamini yüksek oranda bulunan bitkiler kullanıyorlar. Bunlarını yanı sıra şeker, tansiyon kolestrol gibi hastalıklarda da birçok şifalı bitki mevcut” dedi. Şeker hastaları için tüketilen bitkilerden bahseden Sinop, “Acıbadem içi, mahlep, tarçın, acı yavşan, pelin otu, zencefil, kuşburnu, karamuk kökü, böğürtlen kökü, ışkın kökü, hibusküs gibi bitkiler şeker hastalığının tedavisinde olumlu sonuçlar vermiş bitkiler. Bu bitkilerin yanı sıra acı bakla bizim termiye dediğimiz yiyecekte şeker hastalığına iyi geliyor. Bunlar kanıtlanmış ve denenmiş ürünlerdir. Rasgele tavsiye edilmiyor” diye konuştu. Tansiyon hastaları için de önerilerde bulunan Sinop, tavşançalı, biberiye, hibusküs kekik gibi bitkilerin tansiyon hastalığına iyi geldiğini ayrıca, ökser otu ve sarımsağın da tansiyonu dengelediğini söyledi. Kolestrol hastalarının tüketmesi gerektiği bitkileri de sıralayan Sinop, “Ginseng, hayıt tohumu, karabaş otu kolestrol için kullanılan ve fayda veren bitkiler. Bunların yanı sıra ceviz, greyfurt ve alıç gibi meyvelerde kolestrol için önerilen ve tüketilen meyveler. Bu hastalıklarda kullanılan tüm bitkiler olumlu sonuç vermiştir. Vatandaş faydasını gördüğü için sürekli almaya geliyor. Fayda görmeyen birisi tekrar almaz” dedi.
İBRAHİM ÇİÇEKÇİ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.