Sağ çıkan olmaz

Sağ çıkan olmaz

Karaman’daki maden faciasında mahsur kalan18 madenciyi kurtarma çalışmaları devam ediyor. Madende göçüklerin meydana gelmesi ve suyun çamurlaşması çalışmaların ilerlemesini engelliyor

Karaman’ın Ermenek İlçesi’ne bağlı Pamuklu Köyü yakınlarındaki Has Şekerler Madencilik Limited Şirketi’ne ait linyit özel şirkete ait kömür ocağında salı günü meydana gelen su baskınıyla yerin 350 metre altında mahsur kalan 18 işçiyi kurtarma çalışmaları sürüyor.
 
'Ahtapot' adı verilen su tahliye aracının devreye girmesiyle galerideki su seviyesi çok az düştü. Ocakta, yoğun su basıncı nedeniyle 1-1.5 metrelik çökme meydana geldi. Maden ocağında AFAD koordinasyonundaki 420 kişilik ekip maden ocağında bulunan 12 bin tona yakın olduğu değerlendirilen suyu motopomplarla çekmeye çalışırken İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait dakikada 8 bin 500 litre su tahliye edebilen ’Ahtapot’ adı verilen su tahliye aracı önceki gün akşamdan itibaren kullanılmaya başlandı.
 
Motopompların su ile birlikte çektiği taş ve moloz parçaları bunların sık sık devre dışı kalmasına neden oldu. Arızalanan motopompları yeniden çalıştırmak için görevliler aralıksız çalıştı. İlk olarak suyun çekilmesi hedefleniyor ama su çekilince yumuşayan toprak göçmelere neden oluyor. Bu da çalışmaların güç içerisinde durmasına neden oluyor.
 
DALGIÇLAR DALIŞ YAPAMADI
Göçmeleri engelleyebilmek için de madenin duvarlarında güçlendirme çalışmaları başlayacak. Günlerdir işçilerin aileleri bekleyişlerini devam ediyor. 18 işçinin yakınları umutlu bekleyişlerini devam ettirse de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “Umutlarımız tükendi” dedi. Arama-kurtarma çalışmasına katılan dalgıçlar da hayati tehlikeden dolayı dalış yapamadı. Sadece 3-4 metre ilerleyebilen dalgıçlar daha fazla ileryemedi. Görüş mesafesinin 1 metreden daha az olduğu göçükte, çalışmaların tam olarak ne zaman biteceği bilinmiyor.
 
Madende asansör ve raylı sistemin faal olmaması da facianın boyutunu gözler önüne seriyor. Bu yılın Haziran ayında maden ocağında denitim yapılmış ve 9 bin lira ceza kesilmişti. 
 
SUYU TAHLİYE ETMEK ÇOK ZOR 
Maden faciası hakkında bölgeden bilgi veren Türkiye Maden-İş Sendikası Konya Şube Başkanı Yıldırım Beyazıt Çetin, “Çalışmalar yoğun bir şekilde devam ediyor ama umutlar azaldı. Madendeki sular boşaltılıyor ama tekrar yerine su doluyor. Tahminlerimiz suyun kapatılan başka bir ocaktan geldiği yönünde. Çünkü ocak aktif olmadığı zaman su kaynaması meydana geliyor. Bu biriken su patlayınca da işçilerin bulunduğu alana geliyor. Ocaklarda her zaman su birikir ve bu su dışarıya takviye edilir. Ocak aktif olmayıncada su birikir” dedi. Dışarıya çıkan su ile ocağa giren suyun debisinin aynı olmadığını belirten Çetin, “Ocağa dolan su berrak olmadığı için dalgıçlar da giremiyor. Suyun içerisinde balçık var. Olayın olduğu 2 bacaya girilemiyor. Suyun ne zaman tahliye edileceği de bilinmiyor. Birçok kişi havuzdan su boşaltmak gibi zannediyor. Öyle değil çünkü diğer ocaktan gelen suyun miktarı bilinmiyor. Biz 3 gündür çalışmaları takip ediyoruz ve takip etmeye devam edeceğiz. Allah’tan ümit kesilmez. İnşallah en yakın sürede işçilerin bulunduğu bacaya ulaşılır” diye konuştu. 
 
İŞVEREN ÖĞLE YEMEĞİNİ KESMİŞ 
Maden faciasından hemen sonra olay yerine giden Türk-İş Konya İl Temsilcisi Necati Kökat ise, “Soma’daki maden kazasının ardından çıkan Torba Yasa ile birlikte Ermenek’teki işveren masrafları azaltmak için öğle yemeğini kesmiş. Bundan dolayı işçiler yemeklerini evden getirmeye başlamış. Medene girip çıkmak kolay olmadığı için yemeklerini madende yemişler. O sırada facia gerçekleşmiş. Orarda çalışan işçiler civar köylerden geliyor. En yakını 6 kilometre. Öğle yemeğini bile vermeyen bir şirketten bahsediyoruz. Artık sözün bittiği yerdeyiz” şeklinde konuştu. Ekipler suyu takviye etmelerine rağmen, boşalan suyun yerine çamurlu suyun terkar geldiğini kaydeden Kökat, “İlk önce gelen su kesilmeliydi ama madendeki suyu boşaltmaya çalıştılar. Bu da çamurun oluşmasına neden oldu. Konuşmak şu an erken ama net bir adım atılmadı. İşçilerin cesetleri haftaya kadar çıkacağını zannetmiyorum” diye konuştu. 
 
ADLİ SORUŞTURMA BAŞLATILDI 
Bölgeye giden ve bütün kurumlarla gece gündüz çalışıldığını belirten Başbakan Ahmet Davutoğlu, işçi yakınlarıyla da görüştüklerini, her birinin acısını, üzüntüsünü ve hüznünü paylaştıklarını söyledi. Davutoğlu, "Son 12 ay içinde bütün önemli maden firmalarıyla geçen hafta Enerji Bakanlığımızda bir araya gelmiştik. Onlara da söylemiştim, 'madencilerimizin çalışma şartlarıyla ilgili bütün tedbirlerin alınmasını' maden işletmelerine ifade etmiştim. Son çıkan yasayla işçilerimizin hakları geniş ölçüde ele alındı, 6 saat şartı ve diğer birçok hususlar da. Yer altında çalışan madencilerimizin haklarını gözeten düzenlemeler yaptık. Faciayla ilgili adli soruşturma başlatılmıştır. Su boşaltıldığı zaman kazanın gerekçeleri ortaya çıkacak. Herhangi bir şekilde işletmenin ya da herhangi bir kurumun bir ihmali varsa kesinlikle bunun hesabı sorulur. Kimsenin, şu veya bu gerekçeyle böyle bir olay dolayısıyla bir soruşturmadan azade olacağı, bigâne kalacağı gibi bir kanaat sahibi olmaması icap eder. Teknolojik yenilenme de dâhil olmak üzere madenlerimizin süratle modernizasyondan geçirilmesi lazım" diye konuştu.
 
İŞVERENLER HAZMEDEMEDİ
Bölgeye giden ve açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, mahsur kalan 18 işçinin madenden çıkartılması için son derece dikkatli, sabırlı, kararlı bir çalışma yürütüldüğüne işaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Özellikle ülkemizde madencilikle ilgili yapılan çalışmaların Soma olayından sonra çok daha farklı şekilde ele alınmasına yönelik bir dizi yasal düzenleme yaptık. Bu yasal düzenlemeyle birlikte buralarda çalışan işçilerimize çok daha farklı imkânlar getirdik. Fakat bunu hazmeden veya hazmedemeyen işverenler var. İşverenlerin bunları hazmedemeyişi ne yazık ki bazı sıkıntıları doğuracağı belliydi. Bütün bunlara karşı her olay sorumluluğumuzu, mükellefiyetinizi devlet olarak daha da artırıyor. Burada şu andaki mevcut gelişmeler ve çalışan ki 180 burada çalışan sigortalı işçi söz konusu. 180 çalışan işçi acaba bu ocaklarda her türlü hakkını tam manasıyla alabiliyor mu, sosyal haklarını alabiliyor mu, ücretlerdeki durumları ne merkezde? Bildiğiniz gibi mesai saatini 8 saatten 6 saate indirirken burada bir ağır iş yükü olması hasebiyle böyle bir adımı attık. Ama gel gör ki burada edindiğimiz bazı bilgiler bizleri ciddi manada bu işin üzerine daha da farklı gidilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Bu olayın olduğu anda yemeğin aşağıda yenmesine yönelik baskılar, böyle bir sıkıntıyı doğurmuştur. Bu 8 saatten, 6 saate inmesi bu tür işveren anlayışını farklı ele almamız gerektiğini ortaya koyuyor. Bu 6 saat kendisinin orada çalışma olayıdır. Siz kalkıp buradaki yemekle ilgili olayını bu 6 saate yedirmeye kalkarsanız bunun hesabını devletin sorması gerekir. Çünkü siz bu hakkı ondan alamazsınız" ifadelerini kullandı. 
 
MEHMET AKİF SÜTÇÜ - merhabahaber.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum