Rtük Üyesi Öztunç: Cumhuriyet'e Ağır Küfürler Eden Bir Yayına Ceza Verilmiyor

Rtük Üyesi Öztunç: Cumhuriyet'e Ağır Küfürler Eden Bir Yayına Ceza Verilmiyor

Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyesi Ali Öztunç, Kanal A televizyonundaki ‘Resmi Tarihten Gerçek Tarihe’ adlı programın 22 Eylül günkü yayınında, Araştırmacı-Yazar Sait Alpsoy’un Cumhuriyet dönemine, Atatürk’e ve CHP'ye ağır...

Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyesi Ali Öztunç, Kanal A televizyonundaki ‘Resmi Tarihten Gerçek Tarihe’ adlı programın 22 Eylül günkü yayınında, Araştırmacı-Yazar Sait Alpsoy’un Cumhuriyet dönemine, Atatürk’e ve CHP'ye ağır sözleri nedeniyle tepki gösterdi. Öztunç, ’’Cumhuriyet'in kuruluşunun kutlandığı 29 Ekim'den 1 gün sonra Cumhuriyet'e hakareti hafif bir ceza ile geçiştirmek istediler. Bir yandan hükümet üyeleri sayın cumhurbaşkanımız, tüm siyasiler Cumhuriyet'ten bahsediyor. Ama öbür taraftan Cumhuriyet'e ağır küfürler eden bir yayına ceza verilmiyor. RTÜK, anayasal bir kurumdur. RTÜK üyeleri, anayasal kurum olduğu için düzeni, sistemi ve Cumhuriyet'i savunmak zorundadır, bu anayasal görevleridir.’’ dedi.

RTÜK üyeleri Öztunç ile Süleyman Demirkan, RTÜK merkezinde; Kanal A televizyonundaki ‘Resmi Tarihten Gerçek Tarihe’ isimli programın 22 Eylül günkü yayınında Sait Alpsoy’un Cumhuriyet dönemine, Atatürk’e ve CHP'ye ağır sözlerine tepki için basın toplantısı düzenledi. Sözlerine, RTÜK binasındaki toplantı salonunun kendilerine tahsis edilmediğini söyleyerek başlayan RTÜK üyesi Ali Öztunç, burada iktidar ile muhalefet ayrımının bir kez daha ortaya çıktığını kaydetti.

Öztunç, "İsterdik ki bu basın toplantısını daha geniş bir mekanda yapabilelim, hemen RTÜK binasının, şu anda bulunduğumuz binanın giriş katında büyük bir salonumuz var. Sayın başkan orada zaman zaman toplantılar ve açıklamalar yapıyor. Bizler de RTÜK üyeleri olarak açıklamamızı orada yapmak isterdik ama maalesef bir kez daha RTÜK’te uygulanan baskı bir kez daha burada gösterildi. Bize o toplantı salonu tahsis edilmedi. Çünkü bizler muhalefet kontenjanından seçilmiş üyeleriz. Burada iktidar ile muhalefet ayrımı bir kez daha ortaya çıkıyor.’’ diye konuştu.

"CHP’Yİ VE CUMHURİYET'İ ALLAH DÜŞMANLIĞI İLE DİN DÜŞMANLIĞI İLE İTHAM EDİYOR"

Öztunç, Cumhuriyet Bayramı'nın kutlandığı günün bir gün sonrası RTÜK’e; Cumhuriyet'e, Atatürk’e ve CHP’ye yönelik ağır hakaretlerin olduğu bir yayına ilişkin rapor geldiğine işaret ederek, şöyle devam etti: "Kanal A televizyonunda ‘Resmi Tarihten Gerçek Tarihe’ isimli bir program, 22 Eylül günkü yayınında programın daimi konuğu olan Sait Alpsoy’un sözleri; Cumhuriyet dönemine, Atatürk’e ve Cumhuriyet Halk Partisi'ne ağır sözler teşkil ediyor. Sait Alpsoy sözlerinde diyor ki programda; ‘Bunlar Allah düşmanı, bunlar din düşmanı, bunlar kendi varlığının, kendi özünün düşmanı, bu Allahsız CHP 25 sene canını okudu. Burunları halkalı, boyunları tasmalı şu Allah düşmanı Allahsız partinin kapı kulları, köleleri olarak dinlerinin haysiyetini şahsi şereflerini, ırz namus adına bildikleri ne değer varsa Allah’ına küfür edilmesi karşısında hissiz tepkisiz kalan bir insan, bundan sonra ırzdan, haysiyetten, şereften, namustan bahsedemez diyor. CHP’nin tarihi suçları iki ana değer kategoridedir. Birincisi İslam ve Allah düşmanı oluşu, ikincisi ise halkına düşman oluşudur.’ diyor. Sait Alpsoy isimli şahıs, Kanal A televizyonunda Cumhuriyet'in ilk yıllarını, o günkü yöneticileri, CHP’yi, bugünkü CHP’yi ve Cumhuriyet'i Allah düşmanlığı ile din düşmanlığı ile itham ediyor. Programın tamamında Cumhuriyet'le bir hesaplaşmadan söz ediyor. Cumhuriyet'in ilk yıllarına ilişkin o dönem alınan kararları eleştiriyor. Ama eleştiri sınırlarının ötesine geçiyor ve Allahsız dinsiz yaftalaması yapıyor. Bu görüşüldü, üst kurul uzmanımız burada ihlal olduğu düşüncesinde ve kanunumuzun 8. maddesinin 1. Fıkrasının ‘Ç’ bendine göre ihlal teşkil ettiğini söylüyor. Nedir o ‘Ç’ bendi; insan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz yayın. Kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı ve iftira niteliğinde ifadeler içeremez.’’

"KANAL A TELEVİZYONUNA CEZA VERMEK İSTEMEDİLER"

Üst kurul toplantısında, AK Parti kontenjanından seçilen üyelerin bu kanala, bu yayına ceza vermek istemediklerini belirten Öztunç, şöyle devam etti: "Önce tartışmalar üzerine bizim tepkimiz üzerine o zaman başka bir maddeden ceza verelim dendi. E maddesinden hafifletmek istediler yani hafif bir ceza ile konuyu geçiştirmek istediler. Cumhuriyet'in kuruluşunun kutlandığı 29 Ekim'den 1 gün sonra Cumhuriyet'e hakareti hafif bir ceza ile geçiştirmek istediler. Nedir E maddesi; Irk, renk, dil, din, cinsiyet, özürlülük, siyasi ve felsefi düşünce ve benzeri nedenlerle ayrımcılık yapan ve bireyleri aşağılayan yayınlar içeremez ve teşvik edemez. Bakın burada her maddenin ihlali vardır. Sadece Ç maddesi değil, aynı zamanda bugüne kadar hiç uygulanmamış ama tam bu yayına denk düşen ‘cuk’ diye oturan B maddesi ihlali vardır. Yani Irk, din, dil, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek, toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz. Bu yayında, toplumda Cumhuriyet'e, Atatürk’e ve CHP’ye yönelik nefret duygularının oluşmasına teşvik edilmektedir. Bu yönde ceza verilmesi talebinde bulunduk. Ancak AK Parti kontenjanından seçilen üst kurul üyeleri buna ret oyu verdiler. AK Parti kontenjanından seçilen Sayın Davut Dursun olmadığı için bir üye olmadığı için bugünkü toplantıda 5 oy çoğunluğunu bulamadılar karar çıkartamadılar. Ama düşünebiliyor musunuz bir yandan hükümet üyeleri sayın cumhurbaşkanımız tüm siyasiler Cumhuriyet'ten bahsediyor. Ama öbür taraftan Cumhuriyet'e ağır küfürler eden bir yayına ceza verilmiyor. RTÜK, anayasal bir kurumdur. RTÜK üyeleri, anayasal kurum olduğu için düzeni, sistemi ve Cumhuriyet'i savunmak zorundadır, bu anayasal görevleridir." CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.