Prof. Sugözü: Hayali para üretip  ellerinde oynatıyorlar

Prof. Sugözü: Hayali para üretip ellerinde oynatıyorlar

Bankaların kısmi rezerv sistemi ile hayali para ürettiklerini belirten Ekonomi profesörü İbrahim Halil Sugözü, “Bu para sisteminden kurtulamazsak, bağımsızlığı elde edemeyiz. İstedikleri gibi bizi ellerinde oynatırlar" dedi

Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Konya Şubesi tarafından, Şırnak Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim Halil Sugözü’nün katılımı ile “Helal Kazanç, Helal Gıda” ana başlığına Faiz Belası ve Çözüm Yolları Konferansı düzenlendi. Toplantıya çok sayıda dernek mensubu katıldı. Kur’an tilaveti ve sinevizyon gösterimi ile başlayan programın açılış konuşmasını yapan AGD Konya Şube Başkanı Mehmet Parlak, “İki ay önce ‘Yitirdiğimiz kavramlar’ konferansını yapmıştık. Hepimizi yakinen ilgilendiren, tüm dünyayı ilgilendiren faiz belası ile ilgili bir konferans düzenliyoruz. Erbakan Hocamız 1969’da çıktığı zaman faizci düzen yerine adil ekonomik düzenin gerçekleşmesi hususunda çalışmalarını yaptı. İnsanlık adil bir düzen arıyor, faizci düzenden şikayet ediyor. Fakat basını ellerinde bulundurdukları için güllük gülistanlık bir tablo ortaya koyuyorlar. Biz bu yanlışı anlatmakla mükellefiz. Bakara suresinde faiz alanlarla ilgili ‘Onlar allah ve resulüne savaş açmış gibilerdir’ deniliyor. Biz bu ayeti gördükten sonra etrafımızdaki insanlara daha çok ulaşmak ve adil ekonomik düzeni, anlatmak zorundayız” ifadelerine yer verdi.

img_1622_880x440.jpg

ÜÇ KİŞİDEN BİRİ KREDİ ÇEKMİŞ

Daha sonra söz alan Prof. Dr. İbrahim Halil Sugözü, “Faizden neden bu kadar çok bahsediyoruz. Bir insan yanlış yapar, gider kredi alır, gider bir kredi daha alır, öder gider. Niye uğraşıyoruz bu faizle?Faizin hep kişisel boyutunu düşünüyoruz. Faiz tek boyutlu değil, özel sektör ve devlet üzerinde büyük bir yüktür. Önceki sene 50 milyar TL’ye yakın faiz ödemiştik, geçen sene 72 milyar TL faiz ödendi, bu sene 117 milyar TL bütçeden faiz ödenecek. Diyorlar ya ‘Bizim borcumuz kalmadı’ diye, peki bu neyin faizi?” dedi. Hane halkı kredi borçlarının 525-530 milyar TL civarında olduğunu ifade eden Sugözü, şöyle konuştu: “Eskiden buna katrilyon diyorduk. Bunun içinde 100 milyar TL’si kredi kartı borcu. Kredi kartı kullananların yüzde 90’ı borcunun asgari tutarını ödüyor. Geri kalanı faizle bir sonraki aya kalıyor. Geri borçlar ise ev, araç, ihtiyaç kredileri vesaire. 2002’de bu miktar 6,5 milyar TL idi. 2002’de halkın kullandığı kredi 2 milyar TL idi bugün 400 milyara çıkmış. Kişi olarak bakarsak 2002’de 1,5 milyon kişi kredi çekmiş, nüfusa oranlar 40 kişide 1 kişi yapıyor. Bugün 27 milyon kişi kredi çekmiş. Üç kişiden biri kredi çekmiş yani. Bir aileden birden fazla kişi kredi çekmiş demek bu. Özel sektörde bugün kredi miktarı 1,5 trilyon TL eski para ile karşılığı yok. Paranın büyüklüğünü anlamak için şöyle söyleyeyim Şırnak’ın 3’te ikisi yıkılıp yeniden imar edildi, harcanan para 1 milyar TL. Her yıl 100 milyar TL KOBİ kredileri artıyor. Yani KOBİ’ler borcunu borçla kapatıyor. Devletimizin de 700 milyar TL dış borç hariç borcu var. Yaklaşık 3 trilyon TL toplam borç var. Merkez Bankası’nın bastığı para maksimum 100 milyar TL. Piyasada 100 milyar TL para varken 3 trilyon TL bankalar nasıl borç verebiliyor? Paradan para üreten bir sistem var. Bu sistem kırılmadığı sürece hiçbir başarı elde edilemez.”

img_1653_880x440.jpg

SIFIR ENFLASYON VE SIFIR FAİZ MÜMKÜNDÜR

Dünyada parayı Siyonizm’in ve Rothschild ailesinin yönettiğini söyleyen Sugözü, konuşmasına şöyle devam etti: “Yahudiler kendi aralarında faiz alıp veremezler fakat dışarıdan alırsa caizdir. Müslümanlarda ise faiz şeksiz şüphesiz haramdır. Kur’an’da faizin arta kalanını alanlar için ‘Allah ve resulüne harp ilan etmişlerdir’ deniliyor. Bu kadar kesin. Peki Hristiyanlık? Onlar da Protestan mezhebi diye bir mezhep çıkartılıyor. Kurucuları Calvin ve Martin Luther. Bu iki kişinin düşüncelerine bakılırsa, ‘Bu haram olan faiz aslında tefeci faizidir. Piyasada belli bir oranın altındaki faiz caizdir’ diyorlar. ‘Faizsiz bir düzen mümkün değil, faiz dünya gerçeğidir’ diyorlar ayrıca. Günümüzde de Müslümanlar arasında bu söylemlere rastlıyoruz. Şimdi faiz caiz hale getirildi. Bu bir gaflettir. Bizim ilahiyatçılarımız faize bir haram desinler, biz iktisatçılar gerisini hallederiz Allah’ın izni ile. Enflasyon kadar oran faiz olmaz diyenler var. Şimdi faiz yüzde 25 oldu. Bu caiz mi olacak? Peygamber efendimiz, buğdayla buğday, gümüşle gümüş, her birini misliyle değiştirebilirsiniz diyor. O zaman biz de TL ile TL, dolar ile doları değiştirebiliriz. 1 kuruş artırırsanız faiz olur. Eğer enflasyonu normalleştirirsek, enflasyonu sıfırlamak için de uğraşmayacağız. 0 enflasyon mümkün değil zaten diyeceğiz. Sıfır enflasyon ve sıfır faiz mümkündür. Bakın Japonya’ya. Ben dinine değil, ekonomisine bakıyorum. peki nasıl bu hale geldi? İç açıklarını kapattı, bütçesi denk, dış açığı yok. Üretmiş, markalaşmış ve dışarıya satmış. Erbakan hocanın iktidarında ilk yaptığı iş, denk bütçe, dışa bağımlılıktan kurtulmak için atılmış ilk adımdır. Eğer içeride açığınız yoksa, borçlanmaya ihtiyaç olmaz, faiz ödemeye ihtiyaç kalmaz. Şimdi Merkez Bankası faizleri neden artırdı? Yüzde 6 arttı. Sebep para yok. Her yıl 50 milyar dolar açık veriyoruz. Zamanında 15 milyar dolar ile krize girmiştik. Şimdi borç para arıyoruz.”

img_1647-001.jpg

BİZİ ELLERİNDE OYNATIYORLAR

Sugözü, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Dış güçler bir para sistemi geliştirdi. Tam rezerv sisteminden doymadılar, kısmı rezerv sistemini uygulamaya geçtiler. Bankalar ellerinde para olmamasına rağmen kat kat borç veriyorlar. Elde 100 milyar TL var, 2,7 trilyon TL borç vermişler. Örneğin bankaya 1000 TL para yatırıyorsunuz, banka bunu alıyor, yüz TL’sini zorunlu karşılık olarak bankada tutuyor. 900 lirasını kredi veriyor. Kediyi çeken ev alıyor, ev sahibi o parayı bankaya yatırıyor. Aynı parayı banka 90 lirasını bankada tutuyor, 810 lirasını tekrar kredi veriyor. Kredi alan araba alıyor, araba sahibi parayı alıp bankaya yatırıyor, banka yine kredi veriyor. Böyle böyle 1000 TL’den 10 bin TL olmayan para çıkarıyor. Halka kredi veriyor, olmayan paradan faiz kazanıyorlar. Bu yüzden devlet, parayı kontrol edemiyor. Devlet ortaya bin TL koyuyor, piyasada bir 10 bin TL var. Bu para sisteminden, kısmi rezerv sisteminden kurtulamazsak, biz bağımsızlığı elde edemeyiz. İstedikleri gibi bizi ellerinde oynatırlar. Bunlardan kurtulmanın çaresi İslam’dır. İslam sosyal hayatla, ekonomi ile ilgili de kurallar koymuştur. Alimler, buna İslam ekonomisi demişlerdir.”

HÂLİD ŞEN merhabahaber.com

img_1626_880x440.jpg

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.