Pak Medya İş: Özgür Basına Kumpas Ve Linç Girişimini Kınıyoruz

Pak Medya İş: Özgür Basına Kumpas Ve Linç Girişimini Kınıyoruz

Pak Medya İş Sendikası, Türkiye'nin, basın özgürlüğü açısından tarihinin en karanlık dönemlerinden birini yaşadığını belirterek, "Siyasi iktidar, hukuksuz yolları da kullanarak bir yandan kendisine bağlı medya organları oluştururken...

Pak Medya İş Sendikası, Türkiye'nin, basın özgürlüğü açısından tarihinin en karanlık dönemlerinden birini yaşadığını belirterek, "Siyasi iktidar, hukuksuz yolları da kullanarak bir yandan kendisine bağlı medya organları oluştururken diğer yandan da özgür basını susturmak, sindirmek, yıldırmak için her yolu deniyor.

Sendika; TÜYAP kitap fuarında, Yeni Akit Gazetesi muhabiri ile Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı arasında geçen hadise için, “Özgür basına kumpas ve linç girişimini kınıyoruz.” dedi.

Pak Medya İş Sendikası tarafından yapılan basın açıklamasında, AK Parti iktidarları döneminde, 2 bine yakın gazetecinin iktidar baskısıyla işten atıldığı, medya sahipleri ve üst düzey yöneticiler üzerinde baskılar kurulduğu kaydedildi. Açıklamada, “Bütün bunlara rağmen, medya dünyasındaki kontrolünü hala yeterli görmeyen hükümet, bağımsız yayıncılık yapmayı sürdüren onlarca medya kuruluşuna akreditasyon uygulamaya başladı. Sözcü, Cumhuriyet, Zaman, Taraf, Birgün, Bugün gazeteleriyle, Samanyoluhaber, Bugün TV ve Cihan Haber Ajansı’nın da aralarında bulunduğu çok sayıda basın yayın kuruluşunun, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve bazı bakanlıkların haberlerini takip etmesi engellenmektedir. Bütün bunlar yetmezmiş gibi, bir de yandaş medya kuruluşları üzerinden, özgür medyaya yönelik kumpas ve linç girişimleri ortaya çıkmaya başlamıştır.” denildi.

TÜYAP’TA YAŞANAN OLAY

Açıklamanın devamında, şu görüşlere yer verildi: “Son olarak, iktidar yanlısı yayınlarıyla bilinen Yeni Akit Gazetesi’nde çalışan Mehmet Özmen isimli muhabir, TÜYAP kitap fuarında Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı’nın yanına gelerek, kimliğini açıklamaksızın provokatif sorular yöneltmeye başlamış, çevredekilerin bu tavrını engelleme çabası karşısında da hakaretler ederek ortamı germiştir. Muhabir, olay sonrası, Ekrem Dumanlı’nın kendisine tokat attığını iddia etmiştir. Yaşananların kameralar tarafından kaydedilmiş olması, olayın baştan sona bir provokasyon olduğunu ortaya koymuştur. Çünkü, görüntülerden, Ekrem Dumanlı’nın iddia sahibi muhabire tokat atmadığı, aksine gerilen ortamı yatıştırmaya çalıştığı açık bir şekilde görülmektedir.

Olay sonrası iktidar yanlısı televizyon kanallarına konuşan Yeni Akit muhabiri iddiasını sürdürürken, iktidara yakın diğer medya kuruluşlarında görev yapan bazı yazar, yorumcu ve programcılar da asılsız iddialara sahip çıkmış, yaşanmamış bir olay üzerinden Zaman Gazetesi ve onun Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı’ya yönelik bir karalama ve linç kampanyası başlatılmıştır.”

Pak Medya İş Sendikası’nın, medyanın her türlü kirlenmişlikten arınmasını ve özgür kuruluşlar olarak asli vazifesini yapmasını savunduğu belirtilen açıklamada, ”Bu olaydan çıkarılacak çok dersler olduğunu düşünüyoruz. Her şeyden önce, basın mensubu olmak bir gazeteciye provokasyon yapma hakkı değil, sadece gazetecilik yapma hakkı vermektedir. Bir gazetecinin mesleğini özgürce yapmasının önündeki her türlü engele karşı olduğumuz gibi, gazeteci kimliğinin belli çevrelerin çıkarına hizmet için kurgulanmış provokasyonlara alet edilmesine de şiddetle karşıyız. Bu nedenle, Yeni Akit Muhabiri Mehmet Özmen’in provokatif davranışı gazetecilik ilkeleri ve meslek ahlakıyla bağdaşmamaktadır. Hem Özmen’in bu davranışını, hem de onun imza attığı provokasyonu fırsat bilerek, ağır iktidar baskısına rağmen özgür yayıncılığını sürdüren bir gazete ve onun yöneticisini hedef alan karalama kampanyasını kınıyoruz.” denildi.

“İKTİDAR YANDAŞLIĞINI, PROVOKASYON VE YALANLAR ÜZERİNDEN ÖZGÜR MEDYAYI LİNÇ ETME KAMPANYALARI”

Açıklamada, “İktidar yandaşlığını, provokasyon ve yalanlar üzerinden özgür medyayı linç etme kampanyalarına dönüştürenlerin yaptığı gazetecilik değil, tetikçiliktir. Bu davranışı sergileyenlere gazeteciliğin evrensel ilkelerini hatırlatıyor, sergiledikleri yanlış tutum ve davranışlardan vazgeçmeye çağırıyoruz. Şayet bu arkadaşlar bunları kendi iradeleriyle yapmıyorlarsa, onları meslekle bağdaşmayan bu davranışlara sürükleyen bildiğimiz ya da bilmediğimiz baskılar, zorlamalar, dayatmalar var ise bunların üstesinden gelebilmek için sendikamızdan yardım istesinler. Nedamet getirsinler; ülkemize, demokrasimize zarar veren, geleceğimizi karartmak isteyen karanlık odaklara karşı birlikte mücadele edelim. Korkmasınlar, doğrudan el ele vermesini bilirsek, bu korkulardan gerçek manada kurtulabilir, hatta korkuyu korkutabiliriz.” ifadelerine yer verildi.

“YALNIZ ONURLU VE NAMUSLU GAZETECİLERİN DEĞİL HERKESİN BİRİNCİ ÖNCELİKLİ GÖREVİDİR”

Pak Medya İşçileri Sendikası, bütün medya kuruluşlarına ve kamuoyuna çağrıda bulanarak; “Bir yandan medya çalışanlarının her türlü haklarını koruyup geliştirirken, diğer yandan da günden güne artan örgütlü gücüyle, çağdaş demokrasilerin vazgeçilmez unsurlarından biri olan medyanın, asli görevi dışında başka amaç ve çıkarlar için kullanılmasına, kirletilmesine, medya üzerinde baskı uygulanmasına, kontrol mekanizmaları kurulmasına karşı mücadele edecektir. Özgür basının ve gerçek gazetecilerin daima yanında olmaya, basın mesleğini başka amaçlara alet edenlerin, kirletenlerin ise arkalarında kim ve hangi güçler olursa olsun, karşısında olmaya devam edeceğiz. Yine bütün kamuoyumuza şunu da hatırlatmak isteriz ki yalana karşı gerçeğin, talana karşı hakkın, hukuksuzluğa karşı hukukun, baskı ve antidemokratik dayatmalara karşı demokrasi ve özgürlüklerin yanında yer almak, yalnız onurlu ve namuslu gazetecilerin değil herkesin birinci öncelikli görevidir.” dedi.

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.