Konyadan Akdenize inen yollar

Konyadan Akdenize inen yollar

Konya Antalya yolculuğunda yolculuk ve yapım öyküsü

Mevlâna ülkesinden Akdeniz’in berrak suları ve tarihi yapıtları yanında güzel manzara içeren Antalya yolculuğu dedelerimizin dedeleri zamanından bu güne kadar ki yolculuklar ve değişen güzergâhlar ile yapım öyküsünü izler misiniz?Eve, Dedelerimizin dedeleri bu günlerin hızlı vasıtaları ile değil, Hayvan taşıyıcılar olan katır ve Deve’lerle ulaşırlarmış bu menzillerine Konya – Antalya yolculuğu da Konya’dan başlar Seydişehir veya Beyşehir üzerinden Toros dağları üzerindeki yokuşlu inişli ince yollardan Akseki’ye varırlarmış.   Orada ki konaklama sonu yine dere tepe aşarak çamlar arasında mis gibi kokuyu sineye çekerken akan buz gibi suları kaynaklarından içerlermiş. Manavgat’a varınca yine mola ve Antalya’ya gidecekler batı, Alanya’ya gidecekler doğu ve istikametine düz ovada yol alırlarmış.  Gerçi Alanya’ya gidişte, Beyşehir üzerinden değil de Seydişehir üzerinden Toros dağlarını aşmak isterlermiş ama bu düşünceye pek kimse cesaret edemez makbul bulunmazmış.
Çünkü buradaki sivri uçlu kayalardan atlayarak geçiş zorlukları olur gidenler bu kayalar arasına sıkışıp kalır hayata göç edermiş.
Bu bakımdan bu güzergâhta olan dağların ismi “Giden gelmez” olarak adlandırılmış
.

***
Osmanlı devrinde Demir yolu yapılınca sadece Isparta’nın Baladız beldesine kadar Kara Trenle giderlermiş.
 Cumhuriyet devrinde İzmir hattına bağlanan dar raylı Tren yolu ile Burdur ve Isparta’ya gidilmeye başlanmış desem de bizim kuşak da bu gidişi takip etmiş oldu.
Konya’dan İstanbul trenine bağlı İzmir vagonuna biner Afyonda bu vagon ayrılarak Ankara’dan İzmir’e gidecek Tren beklenir gelince onunla Baladız’a kadar gidilir orada inilip Isparta ve ya Burdur Trenlerine yerleşirsiniz. Bundan sonrası Allah ne nasip ederse onunla!
***
1950 de Karayolları teşkilatı kurulunca şehirlerarası yolların yapımı ile Ya Isparta’ya kadar trenle sonrası bir kamyon veya kel kör bir otobüsle gidilir hale geldi.
Daha sonra yollar stabilize olarak açılımda trafik başlayınca Konya –Beyşehir – Isparta – Burdur üzerinden Antalya yolculuğunu otobüsle yapma imkânı oluşmuştu.
1952’ler de Konya Karayollarına da bağlı olan Antalya’ya gidiş için Konya – Beyşehir – Akseki – Manavgat üzerinden yol yapılarak açıldı.
Biz karayolcular sabah Konya’dan pikapla çıkar Akseki yakınındaki dağın üzerinde yapılmış İmrehasan Bakımevinde yatar ertesi gün Antalya veya Gazipaşa bölge kurs şantiyesine akşam yemeğine ulaşırdık.
Evet, ne günlerdi o günler biz pikapla iki gün de varırken nakil vasıtasız yolcular kaç günde varır siz düşünün gayrı.
Yalnız bu yol gidişinde arabası olanlar da yolculuk yapmayı pek istemezlerdi. Çünkü, çık babam dönerek yukarı, in babam dönerek aşağı derken mideler boşalmaya, baş dönmeleri nüksetmeye başlayınca hastalananlar olabiliyordu.
Bu bakımdan Isparta – Burdur üzerinden giderlerdi. Zaten Otobüslerde bu yoldan gider Akseki’den gitmezlerdi.
1970 de Bendenizin Kontrol ve şantiye şefliği yaptığı Seydişehir – Alüminyum Maden ocağı yolu bir nüve oldu Antalya için.
Çünkü Etibank’ın Karayollarına yaptırdığı Maden yolu sonrası olarak Malzemesini Antalya limanına götürebilmek için kısa bir yol istedi.
İlk defa uçakla alınan arazi tetkiki ile Konya Manavgat yolu tespit edildi ve 1972 de başladı karayollarınca
23 km. yapılmış maden yoluna ilaveten Kayaları yerlerinden oynatarak beş km. daha yapılmıştı ki…
Bir siyasettir gidince şantiye de, yol yapımı da kapanıverdi.
Verilen ödenek, şantiye yeri bekçilerine yetmiyordu ki yol yapılsın…
Durumu 1983 yılı Karayolları bültenin de “Bu yolun açılışındaki faydalarını” anlatırken “Acilen yapılması gerektiğini” makale olarak geniş izahla yazmıştım.
Zamanın Bayındırlık Bakanı ve aynı zamanda Seydişehir’de ecdadı olan Sayın Safa Giray yazıyı okuyunca  “Bu yol yapılmıyor mu?” deyip ihaleye çıkarılmasına emir vermişti.
İhaleye çıkıp başlanılmıştı ama yüklenici oyunları ve sonrada Ispartalının Başbakan olması ile yine aksayıverdi yıllarca. Hatta durdu bile.
Ne yazık! Yolun talih veya şansı mı nedendir? Anlayamadığım her iktidar değişiminde durmalar ve yeniden itelemelerle 1992 de stabilize olarak az bir kısmı kalmakla zar zor yol açıldı.
Açılması ile zorluğu bile hiçe sayıp yazar Cenap Kendi “Uçakla geliyormuş gibi oldum” diyordu!
 Diyordu ama yol pek trafiğe elverişli değil yer yer topraklı ve zor geçit vermekte idi.
Bu duruma TCK 3. Bölge yol yapımı kısmında vazifeliiığim dolayısıyla üzülerek SHP koalisyonu zamanında Konya postası gazetesinde feveran ettim.
Feveranım özetle şöyleydi;
“ Konyalılar, Mebuslar, Oda ve derneklerin başkanları, basın birleşerek konuyu ele alıp İdarece yapılamayacak işlemi Ankara’dan halletmeniz lazım. Ağlamayana meme vermezlermiş” diye uzunca durumu anlatmıştım.
Gazete de yayınlanma sabahı Bölge Müdürü çağırıp yazıyı benim yazıp yazmadığımı sorup öğrenince de.
“Sen Memursun Mebuslarımız diye hitapla siyasete giriyorsun” sözüne
“ Ben yolun yapılması için ödenek almaları yolunda çağrım yaptım. Bunun siyasetle alakası yok dedimse de…
“ Gazetede yazı yazamazsın. Yazarsan cezalanırsın” deyivermekle kalmadı.
“Yolların tarihini yazıyorsun yazamazsın…” ikaz tehdidini de sıralamıştı.
Gizli tahkikat ile bizzat kendisi yolların tarihini yazmamla cezalandırılacağımı tebliğ etmişti ama.
Önerdiği Personel Kanununun 15. Maddesine göre verebilmek için bir şeyler uyduramayınca cesaret edemeyip 125. Maddeye atfen  yazılar dolayısıyla değil de iftira yoluna sapıp “Amirin verdiği emri yerine getirmiyor” diye “kınama” cezası vermişti.
 Hâlbuki TCK Genel Müdürünün bizzat imzalı olarak gazeteye gönderdiği büyükçe zarfın içinde ki halen mahfuzumda bulunan yazıda…
Yol hakkındaki yazılarım için teşekkürler etmekte ve  ilaveten yolun ihale çalışmalarına ait bilgileri vermekte idi.
SHP taraftarı Müdürün tehdidinden korkmadım ve gazetede durumu susturulmak istenmekte diyerek açıkladım.
Seydişehir halkı, dernek ve odalarından gelen telefon ve Faks’lar yağıverip gazetenin telefonu bile kitlenmişti “Destekliyoruz devam…” diye
 Ya Konya ve Medya? Konya postası hariç bırakın yazılarla desteklemeyi sesleri bile çıkmamıştı.
Konya postasında değerli yazar Sayın Zeki oğuz ”Güldağ bundan böyle yenilme yerine daha bir hızlanarak bu işin üzerine gidecek” derken Sayın Dr. Zeki Sayman destek verdiği yazısında, yapılan baskı için ilgisizliği tenkit etmekte ve zamanın Gazeteciler başkanına neden ilgilenmiyorsunuz sorusuna “O bizden değil ki” cevabı aldığını esefle yazıyordu
 İktidar değişimi ile Müdür gitti. Akabinde de yeni Bakanın imzasını havi Genel Müdürlük Gerek yol için yazılarım, gerekse idari çalışmalarımdaki başarılarım dolayısıyla takdirname ve Plaket gönderdi. O günlerde emekli de olmuştum.
Meğer Müdüre Beyşehir havalisi Milletvekili sayılan birileri(!) baskı yapılmasını istemiş. Yıllar sonra ki görüşmemizde Müdür “Memurdum yapmak mecburiyetindeydim” demişti.
Yakinen tanıştığımız Konya Milletvekili Keçecilerin Bayındırlık Bakanı olması dolayısıyla durumu anlatmıştım.
Sağ olsun yeteri kadar ödenek çıkardı ve iki yüklenici çalışmalar la Konya Seydişehir arasının da ilavesiyle hız kazandı
Kazandı ama onların gitmesi ile gelenler yine durgunluklar meydana getirmişti.
***
Yol anlatacağız derken yapılan mücadelelere geçiverdik.
Evet, hayli mücadeleler sonucunda başlayışından tam 37 yıl sonra Konya Akseki arası tamamlandı ama Programa giren bölünmüş yol projesi ne yazık ki programdan çıkarılıverdi!
Sadece Konya – Seydişehir arası bölünmüş yol çalışmalarında dört yıldır Konya ve Seydişehir başlangıçlarından 25 şer Km.si bölündü ama kalan elli km.lik kısım bakalım kaç yılda tamamlanabilecek belli değil.
İşte bir yolculuk tarihçesi ve zaman zaman yapılan güzergâhların öyküsü… 
Zamanında develerle haftalar içinde gidenlerin torunları şimdi…
150 km. kadar çıkabilip dört saatte Antalya’ya iniyorlar.
İniyorlar ama yeni bir güzergâh olan yol yapılmaya başlandı.
Konya – Beyşehir – Derebucak – Taşağıl- Serik – Antalya güzergâhlı yol yapımına başlandı ama uzun bir Tünel yapımı olunca ne zaman trafiğe açılır bilemem. Sütü üfleyerek içmemiz lazım ama
 Bir diğer yazımızda da bu yolu anlatacağımız gibi. Bitince onun tüm bölünmüş yol olması ve üstelik kırk Km. kısalacak yol da gidilince anlattığımız şimdiki yola uğrayan olmayacak  Antalya seyahati için.
Mevcut yol diğeri tarafiğe açılınca Alanya havalisine gideceklere kalmış olacağı tabiidir.
İlerde başka bir Akdeniz’e ulaşımda görüşmek üzere…
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.