“Kıbrıs bizim için namus meselesiydi”

“Kıbrıs bizim için namus meselesiydi”

Kıbrıs Gazisi Dilaver Boduroğlu, “Belki hiç mermi atılmayacaktı, sessiz sedasız barış getirecektik. Ancak karşı taraftan mermi patlayınca işler değişti" dedi.

Kıbrıs Gazisi Dilaver Boduroğlu, Kıbrıs Barış Harekatı ile ilgili, “Belki hiç mermi atılmayacaktı, sessiz sedasız barış getirecektik. Ancak karşı taraftan mermi patlayınca işler değişti. Kıbrıs bizim için namus meselesiydi.” dedi. 66 yaşındaki Kıbrıs Gazisi Boduroğlu, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 45 yıl önce 20 Temmuz’da gerçekleştirdiği Kıbrıs Barış Harekatı’nda yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.

“Bir vatan savunması var”

Boduroğlu, “Ankara’da usta askerdim, rütbem çavuştu. Askerliğim bitmek üzereydi Kıbrıs Barış Harekatı düzenleneceği açıklandı. Biz dedik ki ‘Kıbrıs’ın tümünü alacağız.’ ve öyle bir duygu vardı ki ‘Atina’yı da alacağız.’ hissiyle hareket ediyorduk. Bilmediğin bir adaya gidiyorsun, oradaki askerin ne şekil olduğunu bilmiyorsun. Savaştı bu tabii, tatbikat değil. Hakiki mermi kullanıyorsun. Bunu anlatmak zor, yaşamak lazım o anları, farklı bir duygu. Burada bir vatan savunması var” diye konuştu. Kıbrıs’a Girne’den girip Gazimağusa’ya doğru ilerlediklerini belirten Boduroğlu, “Kıbrıs’a gemiyle gittik. Bizim önümüzde mücahitler vardı, Rumların mevzilerine yakın bir şekildeydi onlar. Adaya sabahın erken saatlerinde vardık. Belki hiç mermi atılmayacaktı, sessiz sedasız barış getirecektik. Ancak karşı taraftan mermi patlayınca işler değişti. Kıbrıs bizim için namus meselesiydi. Sabahın ilk saatlerinde savaş başladı” ifadelerini kullandı

“Biz onlara barışı getirdik”

Kıbrıs’ta Türklere karşı yapılan zulümleri anlatan Boduroğlu, şunları kaydetti,  “Girne’de Rumlar ve Türkler iç içe yaşıyordu. Mesela bir evde Türk yaşıyor, yanındaki diğer evde ise Rum yaşıyordu. Ancak 1960’lı yıllarda ve daha önce de Rumlar devamlı katliam yapıyordu. Oradaki Türk halkını bezdirmişlerdi. Artık insanlar evinden çıkıp bahçesine gidemez hale gelmişti. Rumların ne derece katliam yaptıklarını, harekat öncesi bilmiyorduk. Biz daha sonra öğrendik yaptıkları katliamların boyutlarını. Önceden bilmiş olsaydık, belki de Kıbrıs’ın tümü bizimdi. Biz katliam yapmadık onlara barışı getirdik” dedi.

 

“Efsane tank”ın şoförü yaşadıklarını unutamıyor

Kıbrıs Barış Harekatı sırasında Beşparmak Dağları’nda 1024 metre yükseklikte dik ve sarp kayaların üzerinden ilerleyerek düşman tahkimatını püskürten ve bu yönüyle “efsaneleşen” tankın Van’da hayatını sürdüren şoförü Abdulkadir Kurt, silah arkadaşlarıyla verdiği mücadeleyi unutamıyor.  20 Temmuz 1974’teki Kıbrıs Barış Harekatı’na, vatani görevini yaptığı Ankara 28. Tümen Tank Taburu 2. Bölük’te tank şoförü olarak katılan Abdulkadir Kurt (66), aradan 45 yıl geçmesine rağmen yaşadıklarını dün gibi hatırlıyor. Erciş ilçesinde çiftçilik yaparak yaşamını sürdüren Kurt, o güne dair hatıralarını AA muhabirine anlattı. Harekatın efsaneleri arasında yer alan tank ile gidilemez denilen yerlerden ilerlediklerini belirten Kurt, vatan, millet ve bayrak için Kıbrıs’a çıkarma yaptıklarını aktardı. Beşparmak dağlarında uçurumlardan ilerleyerek hedefe doğru gittiklerini ifade etti.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.