Kendi yağı ile kavrulan şirin belde Avdan
Akören’in iki beldesinden birisi olan Avdan, gerek belediye başkanı ve çalışanları ile gerek tüm halkı ile gelirlerini israf etmeden kullanarak güzel bir birliktelik ve dayanışma örneği sergiliyor.
Avdan Belde Belediye Başkanı Hüseyin Doğanay, kıt imkanlar ile beldeye en güzel hizmeti vermek için büyük gayret sarf ettiklerini söyledi. Avdan’ın Akören’in en gözde yerlerinden birisi olduğunu özellikle vurgulayan Doğanay, “Avdan Beldesi ilçeye 30 kilometre uzaklıkta olup Tekke vazifesini gören yatırlarıyla meşhurdur. Avdan beldesi 1999 yılında belediyelik hakkını kazanarak Belde olmuştur. Beldenin yaklaşık 5 kilometre yakınında bulunan Çarşamba Çayı görülmeye değer Doğa Harikası bir yerdir. Belde Ardıç ağaçları ve Mesire alanlarıyla da görülmeye değerdir” dedi.
Halkın geçim kaynağının genelde sebze ve meyve olduğunu ifade eden Doğanay, “Buradaki çalışma hayatı senede üç dört aydan ziyadedir. Bunun dışında bizde sulamalı tarım veya organik tarım yok. Çünkü yeterince arazimiz yok. Kendimizi geçindirecek kadar buğday ekiyoruz. Başka da halkımızın gelir kaynağı yok tarım alanında. Küçükbaş hayvancılık vardı ama o da bitti diyebilirim. Şimdi yeniden büyükbaş hayvancılığa dönüş var. Her evde bir iki tane büyükbaş hayvan bulunuyor. Süt üretimi arttı. Büyük baş hayvancılık daha çok benimsedi burada. Devlet modern besicilik yapmak isteyenlere faizsiz kredi imkanı sunuyor. Millette hayvancılığa bir dönüş var” diye konuştu.
Belediye olarak beldeye yaptıkları tüm hizmetleri sadece 5 işçi kadrosu ile gerçekleştirdiğini de belirten Doğanay, “Belediyede sadece beş kadrolu işçimiz var. İşçilerimizden hiçbiri Cumartesi, Pazar mesai demeden çalışıyor. İki işçimiz her gün otobüsle merkeze gidip geliyor. Bir tanesi muhasebe işlerimizi yürütüyor. Diğer arkadaşlarımızla ufak tefek sorunlarımızı gideriyoruz. Gelirleri yetiyor diyemem ama ince hesaplar yaparak yetirmeye çalışıyoruz. Arabamızın yaktığı yakıtın dahi hesabını yapıyoruz. Küçük bir beldenin geliri az olduğu için tasarruflu olmak zorundayız.
Bütün belediye başkanı arkadaşları gibi kendilerinin de hizmet noktasında hayallerinin olduğunun altını çizen Doğanay, konuşmasını şöyle sürdürdü, “Bizim yarım kalan bir kanalizasyon işimiz var. Bunu bir an önce bitirmek istiyoruz. İlk etapta iki tane sıkıntılı sokağımız var orayı bitirmek istiyoruz. Baharda da bütün kanalizasyon sorununu çözmek istiyoruz. Bunun dışında okula ve sağlık ocağına giden caddelerimiz toz toprak içinde. Buradaki halden ben de utanıyorum. Burayı bir an önce kilitli taşla döşeyeceğiz. Beldemizin yeterli miktarda suyu var ama biraz daha su bulmak istiyoruz.
Beldenin ufak olması, istihdam olanaklarının kısıtlı olması nedeniyle göç de veriyoruz. Gidecek yeri olmayan insanlarımız göç ediyor. Burada kalanlarının yüzde 80’inin sosyal güvencisi yok, yeşil kartı var. Odun kömür ihtiyaçlarını da belediyemiz ve kaymakamlığımız aracılığı ile karşılıyoruz. Hayat bir şekilde devam ediyor” şeklinde konuştu.
Halkın geçim kaynağının genelde sebze ve meyve olduğunu ifade eden Doğanay, “Buradaki çalışma hayatı senede üç dört aydan ziyadedir. Bunun dışında bizde sulamalı tarım veya organik tarım yok. Çünkü yeterince arazimiz yok. Kendimizi geçindirecek kadar buğday ekiyoruz. Başka da halkımızın gelir kaynağı yok tarım alanında. Küçükbaş hayvancılık vardı ama o da bitti diyebilirim. Şimdi yeniden büyükbaş hayvancılığa dönüş var. Her evde bir iki tane büyükbaş hayvan bulunuyor. Süt üretimi arttı. Büyük baş hayvancılık daha çok benimsedi burada. Devlet modern besicilik yapmak isteyenlere faizsiz kredi imkanı sunuyor. Millette hayvancılığa bir dönüş var” diye konuştu.
Belediye olarak beldeye yaptıkları tüm hizmetleri sadece 5 işçi kadrosu ile gerçekleştirdiğini de belirten Doğanay, “Belediyede sadece beş kadrolu işçimiz var. İşçilerimizden hiçbiri Cumartesi, Pazar mesai demeden çalışıyor. İki işçimiz her gün otobüsle merkeze gidip geliyor. Bir tanesi muhasebe işlerimizi yürütüyor. Diğer arkadaşlarımızla ufak tefek sorunlarımızı gideriyoruz. Gelirleri yetiyor diyemem ama ince hesaplar yaparak yetirmeye çalışıyoruz. Arabamızın yaktığı yakıtın dahi hesabını yapıyoruz. Küçük bir beldenin geliri az olduğu için tasarruflu olmak zorundayız.
Bütün belediye başkanı arkadaşları gibi kendilerinin de hizmet noktasında hayallerinin olduğunun altını çizen Doğanay, konuşmasını şöyle sürdürdü, “Bizim yarım kalan bir kanalizasyon işimiz var. Bunu bir an önce bitirmek istiyoruz. İlk etapta iki tane sıkıntılı sokağımız var orayı bitirmek istiyoruz. Baharda da bütün kanalizasyon sorununu çözmek istiyoruz. Bunun dışında okula ve sağlık ocağına giden caddelerimiz toz toprak içinde. Buradaki halden ben de utanıyorum. Burayı bir an önce kilitli taşla döşeyeceğiz. Beldemizin yeterli miktarda suyu var ama biraz daha su bulmak istiyoruz.
Beldenin ufak olması, istihdam olanaklarının kısıtlı olması nedeniyle göç de veriyoruz. Gidecek yeri olmayan insanlarımız göç ediyor. Burada kalanlarının yüzde 80’inin sosyal güvencisi yok, yeşil kartı var. Odun kömür ihtiyaçlarını da belediyemiz ve kaymakamlığımız aracılığı ile karşılıyoruz. Hayat bir şekilde devam ediyor” şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.