Kadınhanı’nın tarihi

Kadınhanı’nın tarihi

Kadınhanı, Konya ve Lâdik ile beraber ilkçağlara kadar uzanan oldukça eski bir tarihe sahiptir.

Klasik Doğu Roma Dönemi’nde Yunan-Roma yolu üzerinde Konya, Lâdik, Kadınhanı Ilgın gibi önemli şehirler bulunmaktaydı. Bu önemli yol, doğu ticareti İpek yolu ve Kral yolu olarak çok önemliydi. Posta teşkilatı da bu yolu kullanmakta ve üzerinde önemli hanlar bulunmaktaydı. Bu hanlar kralın emrinde idi. Daha sonraki dönemlerde bu yol Bizans Askeri yolu olmuştur. 19. yüzyılda da Konya’dan Eskişehir’e oradan da İstanbul’a ulaşan bu araba yoludur. Kudüs’e giden hacılar da bu yolu takip etmekteydi.

SELÇUKLULAR DÖNEMİ
1071 tarihinde Alparslan Gazi’nin Malazgirt Zaferiyle beraber Türkler Anadolu’ya adım atmışlardır. Büyük Selçuklu Hükümdarı Kutalmışoğlu Süleyman Bey’in 1077 de Konya ile beraber Kadınhanı topraklarını da Romalılardan alışıyla Oğuz Türkleri bu bölgeye yerleşmişlerdir.
Bazı köylerimiz ise adını ünlü kişilerden almaktadır. Mesela Karakurtlu köyü adını Anadolu Selçuklu Sultanı I. Rüknettin Süleyman’ın başkomutanı Karakurt tan almaktadır. Kökez köyü ise Karamanoğlu büyüklerinden Kökez Handan adını almaktadır. Eskiden Kadınhanı’nın adı Saideli idi ve savaşta üstün başarılar gösteren Said ismindeki bir beye arpalık olarak verildiği için bu adı almıştır. Anadolu Selçukluları döneminde Raziye Devlet Hatun tarafından bu önemli ipek yolu üzerindeki Saideli yakınlarına bir kervansaray yaptırılmıştır.
RAZİYE DEVLET HATUN
Raziye Hatun Anadolu Selçukluları döneminde XIII. asırda Konya’da yaşamış bir sultan hanımdır. Danişmendoğullarından Yağıbasan oğlu Sinanüddin Yusuf’un oğlu Muzafferüddin Mahmut Bey’in kızıdır. Muhtemelen I.İzzeddin Keykavus’un hanımıdır. Bedreddin Bremoni’nin de kız kardeşidir. Biremoni Malatya Sancağına bağlı Kâhta kazasının bir köyüdür. Bu köy Danişmendoğulları zamanında başşehir idi. Raziye Devlet Hatun ve babasının da bu Biremoni ailesinden geldiğini birçok vesikada görmekteyiz.
Selçuklular döneminde Kervansaray olgusu oldukça yaygın olup, Raziye Hatun H.620(1223) yılında Saideli Seyrekviran’da kışlık bir kervansaray yaptırmıştır. Bu kervansarayın kitabesinde,  “Allah’ım, H.620 yılında bu hanı yaptıran sahibesi olan Mahmut kızı Raziye Hatun’a rahmet eyle” yazılıdır. Raziye Devlet Hatun H.620 (1223) yılında öldüğü zaman bu caminin bahçesine gömülmüştür. Kardeşi Bedreddin Biremoni tarafından bu camiye bir minare yaptırılmış olup, bundan sonra bu cami Kütük Minare diye de anılmaktadır.
Zaviyeler çok geniş ve önemli misyonu üslenmiş müesseselerdir. Anadolu ve Rumeli’de bölgenin imarı, iskanı, zanaatı, ticareti, askeri ve dini eğitimi gibi bir çok önemli içtimai meseleler hep zaviyeler eliyle halledilir, düzene konur idi. Birçok köy, kasaba ve şehirlerdeki zaviyelerde görev alan Türk dervişleri kısa zamanda Anadolu’nun İslamlaşmasını ve Türkleşmesini sağlamışlardır. Türk ordularından önce Anadolu köylerinde kurdukları zaviyelerle hudut boylarına ulaşmış, gaza ruhunu canlı tutmuşlardır. Karamanoğulları ve Osmanlılar döneminde tekke, zaviye ve vakıflara büyük önem verilmiş, devlet tarafından kurumuş, kollanmış, desteklenmiştir.
CUMHURİYET DÖNEMİ
İnevi (Cihanbeyli) Nahiyesi 1926 yılında kaza olmuş ve Yeniceoba Nahiyesi ve Köylerini de alarak Kadınhanı’ndan 25 köy ayrılmıştır.1926 yılında Kaymakam Hami Bey’dir 1883 yılından beri belediye olarak idare edilen Kadınhanı’nda 1937 yıllarında çalışkan vatansever bir insan olan Enver Tuncer hizmet etmiştir. Bu yılda Belediye’nin geliri 12 bin lira idi. Kazanın suyu Softalar, Kangallı ve Kumlu pınarlarının suları birleştirilerek getirildi, çarşı ve mahallelere çeşmeler yaptırılarak taksim edildi. Bu suyun getirilmesi için Hacı Ahmet Hamdi Topbaş 12 bin lira, Hacı Musa Uğur 5 bin lira bağışta bulunmuşlardır. Yine bu dönemde ilçe merkezindeki mahalleler birleştirilerek 6 mahalle oluşturulmuştur.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.