‘Kadınhanı hak ettiği yerde değil’

‘Kadınhanı hak ettiği yerde değil’

Kadınhanı Belediye Başkanı Hulusi Çökgel, “İlçemiz 1886 yılında belediye olmuş, çok önemli potansiyele sahip olmasına rağmen ne yazık ki hak ettiği yere bir türlü gelemedi”

Kadınhanı Belediye Başkanı Hulusi Çökgel, yaptığımız söyleşi de ilçenin sorunlarını ele alırken, bundan sonraki hedeflerini de değerlendirdi. İlçenin tarihi ve tanıtımı ile başlayan söyleşide önemli açıklamalarda bulunan Çökgel, Kadınhanı için şimdiye kadar yapılmayan hizmetlerin içinde bir ukde olduğunu bunları başarmak içinde var gücü ile çalışacağını söyledi.

Kadınhanı İlçesinin tarihi ve en çok üzerinde durduğunuz sorunu nedir?
Kadınhanı Selçuklu ve Osmanlı döneminde başkentlik yapmış Cumhuriyetten önceki ismi Saideli idi. Belediye oluş tarihinden bu yana bakmak gerekirse Adana ile birlikte Osmanlı’nın son döneminde belediye kurulmuş. Eski ismi Saideli. Belediye kurulduğunda Cihanbeyli, Sarayönü, Lâdik Kadınhanı’na bağlı kasabalarmış Cihanbeyli 1944’te, Sarayönü 1958’de ayrılmış ve ilçe olmuşlar. Lâdik’te daha sonra Sarayönü’ne bağlanmış. Türkiye’de 860’nın üzerinde ilçe var. İlçelerin kalkınmışlık göstergeleri var. Bu göstergelere baktığımız zaman bizden ayrılan Sarayönü ve Cihanbeyli bizden çok üzerimizde bir puana sahip. Cihanbeyli şu anda 20 binin üzerinde nüfusu var ve bize göre de çok büyük avantajları yok. Sarayönü 10 bin nüfusu yok ama bize göre hiç avantajları yok. Şöyle ki biz iki adet çevre yoluna sahip iken bu ilçeler bizden daha iyi bir gelişmişlik sağladı. Bunun genel anlamı yerel idareciler ilçelerine bizde çok iyi sahip çıkmışlar bu nedenle Kadınhanı’nın en büyük sorunu ilçeye yeterince sahip çıkılmaması.
Kadınhanı’nın ekonomik potansiyeli nedir?
1886 yılında belediye olan ilçemizin 2010 yılına kadar gelen bir birikimi var. Ekonomik olarak ilçeyi ele aldığımız zaman öncelikle olarak buradaki kendi potansiyelimizi harekete geçirecek ekonomik faaliyetlere başlamamız gerekir. Bölge olarak tarım ve hayvancılığa bağlıyız. Tarım ve hayvancılığı ayağa kaldırmamız lazım.  Burada sıcak para girişi yok. Sadece harman ve pancara bağlıyız. Ekonomik olarak ilçeyi ayağa kaldırmanın belediyeye büyük katkısı olacak. Bizlerin asli görevleri var mecbur yapılacak olan. Bunun dışında Belediye olarak ekonomik ve sosyal yönden ilçeyi bir adım öne götürebiliyorsak bu hizmet olacak.
Potansiyel olarak gördüğünüz ancak faydalanamadığınız kaynaklar neler?
Orta Anadolu’yu batıya bağlayan iki yol var birisi Konya Afyon İstanbul. Diğer Ankara otoban üzerinden İstanbul’a bağlayan yol. Dolayısı ile biz Konya, Afyon İstanbul yolunu birbirine bağlayan önemli bir noktadayız. Karayollarının araştırmalarına göre bu yoldan 24 saatte yıl içerisindeki ortalamaya göre bir gün içerisinde 9 bin 800 araç geçiyor. Ama maalesef Kadınhanı bundan faydalanamıyor. Faydalanması için çevre yolunun üzerini kullanmak lazım. Sanayiyi, otogarı çevre yolu üzerine taşıyarak gelip geçen yolcuya hitap edecek tesisler kurulmalı. Buradan geçen yaklaşık 10 bin aracın büyük bölümünün burada konaklamasına imkan sağlamalıyız. Bence en önemli hizmet bu olacak. Yapılacak olan ek imar çalışması ile çevre yolu üzerindeki arazilere gereken tesisleri yaparsak hem çevre yolundan geçen araçları buraya çekeceğiz hem ilçeye büyük oranda ekonomi girdi sağlayacağız.
Yeraltı kaynaklarının önemine dikkat çekmiştiniz bunlar neler?
İlçemizde Jeotermal sıcak su kaynağı konusunda arama çalışmalarımız var. Bu günlerde Jeolojik etüt işlerimiz devam ediyor. İlçenin en az 200 ile 300 yılını kurtaracak bir yatırımı hedefliyoruz. Yaptığımız çalışmalar sonucunda ortaya çıkaracağımız kaynak ilçenin çehresini değiştirecek. Teknik olarak bizim Ilgın ile bir bağlantımız yok. Burada bulacağımız kaynak ilçenin kalkınması için önemli bir adım olacak. Bunu başarmak için gece gündüz demeden araştırmalarımız devam ediyor.
Ekonomik olarak bundan sonraki hedefleriniz neler?
İkincisi ben kendim özel çalışmam içerisinde bulunan ekin saplarından yakıt üretme projemiz vardı. Bu projeyi Mevlana Kalkınma Ajansı’na sunduk ve kabul edildi. Burada onu da hayata geçireceğiz. Bölge tarıma dayalı olduğu için tarımdan elde edilen ekin saplarını enerjiye dönüştüreceğiz. Ekin saplarını parçalayıp samanın daha küçüğü haline getirerek pres haline getirdikten sonra kalorifer ve sobada tüketilen bir palet olacak. Bu anız yakmanın önüne geçmesinin yanı sıra ilçelere büyük bir kaynak sağlayacak.
Bunun yanı sıra buğday pazarını faaileyete geçireceğiz. Bu bizim için çok önemli. Ilgın ve Sarayönü’nde üretilen tahıl miktarının toplamı bizim ilçemiz kadar yoktur. Ama Ilgın’da, Sarayönü’nde 12 ay buğday pazarı faaileyete. Ama bizim burada ne yazık ki yok. Bunu başardığımız zaman diğer pazarlara giden ürünler ilçemizde kalacak. 2009 yılı tahıl ve pancar üretiminden 180 milyon lira para kazanıldı. Bunlar resmi rakamlar. Fakat biz bunun yüzde 30’nu bile kullanamadık sebep Ticaret Borsası veya Buğday Pazarı’nın olmaması yüzünden vatandaşların çevre ilçelere gitmesi.
Bunun yanı sıra görünmeyen potansiyel var. Kamuda görev yapan işçi ve memurun sayısı 500’ün üzerinde. Sadece öğretmen arkadaşların 280 kadar kadrosu var. Bunun 125 tanesi Konya’da oturuyor burada görev yapan arkadaşların burada oturmalarını sağlamak lazım. Dışardan gelen insanlara hitap edecek alt yapısı olan yerleşim yeri evimiz binamız yok. Bu insanların sosyal ihtiyaçlarını karşılayacak imkanları yok. Bunun önünü açmamız lazım. 100 öğretmenin aylık ortalama ilçeye kazandıracağı rakam azımsanacak bir tutar değil. Bundan hem ilçe esnafı kazanacak hem kurumlar kazanacak bunlar önemli şeyler.  Bizim hedefimiz ilçeyi ekonomik olarak ayağa kaldıracak yatırımlara yön vermek.
Halkımızın Taşhan diye adlandırdığı Raziye Hatun Hanı var. Burası uzun yıllar ardiye gibi kullanıldı. Gelir gelmez burayı vakıflardan biz kiraladık. Projelerini oluşturduk şimdi burayı sosyal ve kültürel faaliyetlerde bulunması için halka açacağız. Kermesler, toplantılar, konferanslar, seminerler amacıyla kullanılacak. Belirli bir günde de kadınların kendi evlerinde yaptıkları el işlerini alıp satacakları bir Pazar haline getireceğiz. Bu değişim ilçeye büyük katkı sağlayacaktır.
Tahinli pidenin patenti için müracaatımızı yaptık. Bunu da tüm Türkiye’ye tanıtacağız. Bundan sonra sürekli olarak tüketimi yapılan bir ürün hale gelecek. Belediye olarak yaptığımız çalışmaların başında ise asfalt, kilitli taş döşeme ve diğer alt yapı hizmetlerini yapacağız. Bunlar yatırım filan değil asli görevlerimiz. Bunları yapmak zorundayız. Bizim hedefimiz halkımızın çok güzel bir ortamda yaşamalarını sağlamak. 4 Kasaba 38 köy ve 9 mahalle ile en iyi hizmeti vermek.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.