Jeolojik miras ilgi bekliyor

Jeolojik miras ilgi bekliyor

Binlerce yılda oluşan ve doğal güzelliklere sahip jeolojik miras alanların önemli bir kısmı ilgisiz kalıyor. Uzmanlar ise yok olan bu güzelliklerin korunması gerektiğini belirtiyor

Doğa güzelliklerinin içinde yeterli önem verilmemesine rağmen jeolojik miras alanları geliyor. Konya’nın binlerce yıllık geçmişini yansıtan ve jeolojik miras alanlarının önemli bir kısmı koruma altına alınmadığı için değeri çok fazla bilinmiyor. Dünyada turizm amaçlı kullanılan bu alanlardan Konya’da en dikkat çekeni Meke Krater Gölü ve Obruklar oluşturuyor.
JEOLOJİK MİRAS ALANLARI OLDUKÇA GENİŞTİR
Selçuk Üniversitesi (SÜ) Mühendislik Mimarlık Fakültesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Fetullah Arık, dünyanın jeolojik gelişimine ait bir özelliği yansıtan, görsel olarak olağandışı özelliğe sahip olduğundan benzer diğer yapılardan kolayca ayırt edilebilen, yeniden oluşturulamayacak ve yerine konulamayacak nitelikte olup doğal ya da insani nedenlerle yok olma tehdidi altındaki bütün doğal oluşumların jeolojik miras olarak kabul edildiğini söyledi.
Yrd. Doç. Dr. Fetullah Arık, bu kapsamda her hangi bir bölgede jeolojik geçmişe ışık tutan kayaç, mineral veya kristaller, madenler, fosiller, süs taşları, mağaralar gibi her türden karstik,  volkanik ve jeomorfolojik oluşumların, kıyı ve kumul yapıları gibi doğal anıtların tümünün jeolojik miras tanımı içinde kaldığına dikkat çekti.
KONYA JEOLOJİK
İMRAS ALANI AÇISINDAN OLDUKÇA ZENGİN
“Dolayısıyla jeolojik miras alanları doğal, kültürel ve turistik zenginlik kaynakları olduklarından hem bulundukları ülkelere hem de tüm insanlığın geleceğe bırakacağı ortak miraslar olmaları bakımından bütün dünyaya aittir” diyen Arık, şunları kaydetti: “Türkiye’de jeolojik miras olarak önerilen, kabul edilen, jeopark olarak düzenlenen binlerce jeolojik miras alanı vardır. Türkiye’nin en geniş yüzölçümüne sahip ili olan Konya ise birçok jeosite sahiptir. Başlıca jeolojik miras alanları Meke (Karapınar) Maar Gölü, Acıgöl, Karapınar kumulları, Beyşehir Gölü, Tuzgölü, Bolluk ve Tersakan Gölleri, Bolluk Gölü çevresindeki traverten konileri, ovada oldukça geniş bir alanda bulunan obruk oluşumları, Üzümlü deresi, Akhüyük, Kaşaklı, Ilgın bölgesindeki gibi çok sayıda sıcaksu çıkışları ve traverten oluşumları, Hadim’deki Yerköprü Şelalesi, Kuşca (Cihanbeyli), Erenkaya-Kilistra-Sille volkanitleri ve Peribacaları, Beyşehir Tınaztepe Mağara sistemi ve bu oluşuma ilişkili Suğla, Dipsiz Göl, lapye, düden, dolin gibi çok sayıda karstik morfolojik yapılar, Dursunlu ve Haremi (Ilgın) omurgalı fosil topluluğu. Kent içinde Selçuklu İlçesinde terk edilen taş ocakları ve yol yarmalarında gözlenen Neptüniyen Dayklar, Halkapınar’daki İvriz karstik su kaynağı ve kaya anıtlarıdır. Bu alanların çok büyük bir bölümü Jeolojik Mirası Koruma Derneği tarafından jeolojik miras envanteri içine alınmıştır” dedi.
JEOLOJİK MİRAS ALANLARI DEĞERLENDİRİLMELİ
Arık, Jeolojik miras alanlarının ve sit alanı olarak korunması fikrinin 16 Kasım 1972’de ilk defa Paris’te düzenlenen 17. UNESCO Genel Konferansı’nda imzalanan “Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme” ile kabul edildiğin kaydetti.
Sözü edilen jeolojik miras alanlarından büyük bir çoğunluğunun yerel olarak bilindiğini Konya ve İlçe belediyeleri tarafından turizm alanları olarak da belirlendiğini aktaran Arık, şunları kaydetti: “Zaman içinde ilgisizlik ve bakımsızlıktan yok olma riski taşıyan bu alanların daha sistemik bir şekilde korunması, tanıtılması ve turizme açılması hem bilimsel, hem turistik açıdan önemlidir. Böylece yaşadığımız dönemde bizim görebildiğimiz bu yapıların gelecek nesillere aktarılması da sağlanabilecektir. Çünkü bu alanlar binlerce yıllık bir birikim sonucunda oluşuyor. Dolayısıyla bu alanları koruma altına almak hepimizin görevidir. Buraları dünyada örnekleri olduğu gibi jeosit alanları ilan ederek insanları bu yerlere gitmelerini sağlayabiliriz. Çünkü oluşan bu doğal güzellikler aynı zamanda turizm açısından da önemli bir potansiyeldir.”
KARAPINAR JEOLOJİK MİRAS OLARAK ZENGİN
Karapınar-Cihanbeyli arasında Obruk platosunun da dahil olduğu bölgede çok fazla jeolojik miras alanlarının bulunduğunu aktaran Arık, “Ekecik Dağı, Karacadağ ve Hasandağı gibi dağların oluşumuna neden olan genç volkanik faaliyetler sonucunda piroklastik volkan konileri, maarlar, maar gölleri, kumullar ve yine bu volkanizmanın etkisiyle meydana gelen sulu ve susuz obruklar, sulu ve susuz traverten konileri gibi bir çok jeolojik yapı meydana gelmiştir. Meke Gölü, Acıgöl, Yılan Obruğu ve Kutören Maarı, Karapınar base-surge yapıları, tüf konileri, piroklastikler ve volkan bombaları, kumullar bunlardan bazılarıdır” dedi.
HASAN AYHAN

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.