İnsanlığın kurtuluşu için çalışmalıyız

İrşad ve Safa Vakfının ortaklaşa düzenlediği ‘Kutlu Doğum’ programına katılan Ali Ramazan Dinç, “Allah diye diye dillerimiz erise, secdeye vara vara alnımız eğrilse İnsanlığın kurtuluşu için çalışma yapılmazsa ondan bir fayda hasıl olmaz” dedi

İrşad Vakfı ve Safa Vakfı tarafından Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle Mevlana Kültür Merkezi Sultan Veled Salonu’nda bir program düzenlendi. Programa Ali Ramazan Dinç Hocaefendi konuşmacı olarak katıldı. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği programda Safa Vakfı Başkanı Yusuf Demirel kısa bir açılış konuşması gerçekleştirdi. Konuşma sonrası kürsüye Safa Vakfı Kreşi öğrencileri geldi. Öğrenciler hadis, dua ve ayet ezberlerini izleyicilere sergiledi. Daha sonra kürsüye gelen Ali Ramazan Dinç Hoca Efendi de kreş çocuklarının yaptığı sunumları tebrik ederek çocuklar üzerinde yapılan çalışmalara yoğunlaşılması gerektiğini ifade etti. Peygamber Efendimiz’in (S.A.S) her şeye ibretle baktığını belirten Dinç, “Ahirette defterler açıldığında pek çok engeller aşılacak. O sırat köprüsünden Cenab-ı Hakk’ın razı olduğu işleri yapanlar geçebilecek” dedi.

ÇOCUKLAR İSLAM FITRATI ÜZERİ YETİŞMELİ

Ali Ramazan Dinç, Allah’ın (C.C.) razı olduğu işleri şöyle açıkladı: “Üstadımız Tahir Büyükkörükçü ile üstadımız Hasan Efendi bir araya geliyorlar. Bu konuları konuşurlarken hocamız şöyle diyor; ‘Allah diye diye dillerimiz erise, secdeye vara vara alnımız eğrilse dininizin kemal bulması için eğer çalışma yapmayacak olursanız, bunun bir anlamı ve manası yok. İnsanlığın kurtuluşu için çalışma yapılmazsa ondan bir fayda hasıl olmaz.’ Muhammed İkbal’in çok güzel bir sözü var. Der ki, sizin burada, Mekke’den, Medine’den hanımınıza, eşinize dostunuza götüreceğiniz, ipekliler, kadifeler ve hediyeler bunlar değildir asıl hediye. Sizin memleketinize asıl götüreceğiniz hediye Sıddık-i azamın sadakati, Hz.Ömer’in adaleti, Hz.Osman’ın hayası, iffeti, Hz.Ali’nin ilmi ve cihadı olmalıdır. Biraz önce çocuklarımızı izlerken düşündüm; çocuklarımızı İslam fıtratı üzerine ne kadar yetiştirebilirsek, Cenab-ı Hakk’ın razı olduğu ameller bunlardır.” “Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed’i (S.A.S) ne kadar tarif etsek as kalır” diyen Dinç, sözlerine şöyle devam etti: “Efendimizin yanında pek çok şair sahabe vardı. Abdullah bin Revaha, “Siz ne kadar Peygamberi (S.A.S) tarif etseniz yine eksik kalır’ diyor. Şüphesiz bu doğrudur. Çünkü onu tanıyan, bilen Cenab-ı Hakk’tır. Bir şair, ‘Allah bile doymamış Muhammed’e ben nasıl doyam Muhammed’e’ diyor. Ne kadar güzel söylemiş. Cenab-ı Hakk daha dünya yaratılmadan 14 bin yıl önce Efendimizin bir nur olduğunu buyuruyor.”

HÂLİD ŞEN merhabahaber.com