İlçemden hiçbir zaman kopmadım

Çocukluk yıllarımı Derebucak’ta, 30 yılımı yurtdışında,  son altı yıldır da Konya merkez de ikamet etmekteyim. Bu güne kadar akrabalarımı, sılamı ve arkadaşlarımı hiç ihmal etmedim, Torosların bağrındaki şirin yörem memleketim Derebucak’tan da kopmadım. Derebucak ile ilgili Merhaba Gazetesi’nin bir çalışması olduğunu duyunca bölgenin bir İl Genel Meclis Üyesi olarak bir şeyler anlatmak istedim. Bana bu konuda imkan verdiğini için teşekkür ederim.
Bölge ile ilgili çalışmalarınız ve ilçe halkının beklentileri neler?
Bölgemizin iklimi, coğrafi yapısı ve doğal özellikleri göz önüne alınırsa tarım, hayvancılık ve yayla turizmine uygun olduğu görülmektedir. Gembos Ovası sebzeciliğe, Gencek Kasabası, İncirli Bölgesi, Çamlık Kasabası ve diğer arazilerimiz meyveciliğe uygundur. Bu bölgelere desteklenecek projeler üretilmeli bunlardan uygun maliyet, yüksek verim, iyi pazar olan ürünlere öncelik verilmelidir. Pilot bölgeler oluşturup arazinin durumuna göre ürün tespiti yapılarak uygun ürünler teşvik edilmelidir.
Bugüne kadar gerçekleştirilen kırsal kalkınma faaliyetlerinin başarılı olmasında eğitim ve örgütlenme düzeyi ile yöre insanının projelere katılımı ve bu projeleri sahiplenme bilinci önemli ölçüde etkili olmuştur. Birey ve gurupların ekonomik ve sosyal hayata aktif katılımlarını teşvik ederek yaşam kalitesini yükseltip toplumsal dayanışmayı sağlamalıyız.
Geçmişte yapılan yanlışlar şu olumsuzlukları doğurmuştur, Ülke insanını elinden üretim gücü alınmış durumda. Gübre, mazot, elektrik maliyeti yüksek, ürünü ise ucuz. Kırsal kesimde toprağı olan insanlara üretim olmadan verilen teşvikler. Oysa bütün dünyada destekler toprağa değil ürüne verilir. Üretimde pazar planlaması yapılmadan çiftçilerimiz kendi haline bırakılmıştır. Çiftçi mahsulünü değerlendirememekte olup komisyoncuların eline terk edilmiş durumdadır. Çalışmaya aç insanımız, işlenmeye hazır toprağımız, nitelikli, olumlu, teknik donanımlı, bilgili kılavuz olabilecek insanımız var. Duyarlı tüketici ve işletmecilerimiz var. Fakat bunlara hiç bakılmamış.
Çözüm önerileriniz nelerdir
Sık sık toplantılar yaparak insanımız bilgilendirmeli problemlerin tespiti sağlanmalıdır. İyi planlama ve yapılanma ile projeler üretilmeli, alt yapının oluşması sağlanmalıdır. Planların kısa, orta ve uzun vadede çalışma ortamları oluşturulmalıdır. Bu plan ve projelere AB ve devlet desteğinin sağlanması için yapılanmaya uygun tüzük ve uzman danışmanlık (Üniversite-İl Tarım-İl Özel İdare) kurulmalıdır. Bu danışmanlık birimleri ile çiftçilerimiz eğitilmelidir. Bölgeye ve iklime uygun ürün tespiti yapılmalıdır. Üretilen mahsulün paketleme, koruma pazarlama gibi aşamaları kontrol edilmelidir.
Bölgede çiftçinin sorunları ile ilgilenen odaların faaliyetleri nasıl?
Ziraat Odası
Ziraat odaları çiftçilerin ihtiyaçlarını karşılamak faaliyetlerini kolaylaştırmak çiftçilerin kendi arasındaki dürüstlüğü ve güveni kurum ve kuruluşlar arasındaki irtibatı sağlamak amacıyla kurulan kamuya ait meslek kuruluşlarıdır.
Tarımsal Üreticiler Birliği
Her türlü bitkisel hayvansal ürünleri ile su ürünleri olup ürünlerine pazar bulmak üretim ve tekniklerine hasat, depolama, paketleme konularında destek sağlamak pazara uygun çeşitlerin tespiti ve temini çevreye uyumlu üretim ve tekniklerini yaygınlaştırmak, ürünleri ile her türlü kaydı tutarak hukuki sağlık ve teknik işlerini sağlamakla görevlidir.
Sulama Birliği Kooperatifi (Birliği))
Devletçe ikmal edilmiş veya edilecek, alınacak veya tarım sahasından çıkarılacak suyun ziraatta kullanılması, tarla başı kanalları, tarla içi sulaması drenaj gibi zirai sulama tesisleri kurmak veya kurulmuş olan sulama tesislerini işletmek, işlettirmek ve bakımını yapmak amacı ile faaliyet göstermektedir.
Turizm ve Yayla
Türkiye, henüz gelişmekte olan bir ülke olduğundan doğal ve kültürel değerlerinin ve mirasının büyük bölümünü canlı bir biçimde koruyor. İlçemizde de bozulmamış doğal yapısı, yaşayan yöre kültürü, huzuru, sessizliği ve daha sıralayabileceğimiz onlarca güzelliğiyle bölgemizin yayla turizm potansiyeli halindedir. Ancak bu değerlerden yeterince faydalanamıyoruz. Yaylalarımız koruma kullanma dengesi içinde turizme açılmalı bölgemiz tanıtılmalı ve insanlarımıza istihdam sağlanmalıdır. Bölgemizin bir diğer özelliği ise doğal yapısı içindeki mağaralarımızın tanıtımı ön etüdünün MTA Genel Müdürlüğünün turizm amaçlı kullanımına elverişli hale getirilerek dağcılık ve sportif tanıtımının sağlanması gerekmektedir.
Önümüzdeki dönem projeleriniz neler?
Biz yapabileceğimiz işler ile ilgili hedeflerimizi belirleyip metotlar geliştirerek hizmetlerimizi plan ve projeyle şekillendiririz.
Huzurevi projesi. Günümüzde yaşlıların, tedavi, psikolojik ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamak için huzur evi ihtiyacı vardır.  Fakat ekonomik ve sosyal yapının olgunlaşması, yaşlanan bireylerin kendi doğal ortamlarında yaşamalarını sürdürmeye devam ettirmek istediklerinden, huzurlu bir ortam hazırlayarak, kendi aile içinde ki evinde ihtiyaçlarının karşılanması evinde sağlık ve bakım hizmetlerinin yapılması için “EVDE BAKIM SAGLIK VE SOSYAL YARDIM DERNEGİ” kurulmalı veya mevcut derneklerin bu amaçla kullanılması gerekmektedir.
Vefa borcumuzu unutmamalıyız. Türk milletinin sosyal ve kültürel hususta seviyesi ortadadır. Terazinin bir kefesine İslam’ı diğer kefesine de milletini koyarsak kalbi diliyle, dili de kalbiyle beraber olan sözü işine uyan yegâne gayesi ALLAH rızası olan insanlarımız bu toprakları vatan yapmanın mücadelesini verdiler. Bu cennet vatanı bize emanet eden ecdadımızı rahmetle sürekli anmak, yaşamakta olan büyüklerimize saygıda bulunmak, yakın çevremizle komşu ve akrabalarımızla irtibat halinde olmak onların yardımlarına koşarak onların iyi ve kötü günlerinde yanlarında olmak görevimizdir.