II. Abdülhamit’in imar ettiği belde: BAŞHÜYÜK

II. Abdülhamit’in imar ettiği belde: BAŞHÜYÜK

1900 yılında Sultan 2. Abdülhamit’in emri ile ve onun çizdiği Osmanlı Hilali şeklindeki planla inşa edilen Başhüyük beldesi Sarayönü’nün en düzenli yerleşim yerlerinin arasında ilk sırada yer alıyor.

Sarayönü ilçesine 7 kilometre mesafede bulunan Başhüyük beldesinin kuruluş hikayesi de oldukça ilginç. Başhüyük Belediye Başkanı Hüseyin Tavlan, beldenin tarihi hakkında yaptığı açıklamada, Başhüyük’ün kuruluş tarihi kadar insanlarının da ayrı bir özelliğe sahip olduğunu söyledi.
Hüseyin Tavlan, “Karaçay-Malkar Türklerine mensup bin kadar hane yıllardır süren yoğun Rus baskıları ve Müslüman bir ülkede yaşama istekleri neticesinde Anavatan bildikleri Türkiye’ye göç etmeye karar verirler. Bu göçte Sultan Abdülhamit’in de Anadolu’yu Türkleştirme siyasetenin de etkisi vardır. 1900’lü yıllarda İstanbul’da eğitim gören Karaçaylı din alimleri bu siyasetin etkisi ile halkı göçe davet etmişlerdir. Yaklaşık bin hanelik Karaçay-Malkar muhaciri Peygamber sünnetine uyarak, Ramazan Bayramının 1. günü Bayram namazını kılıp Abdülhamit Han’ın huzuruna çıkar. Padişahtan iltifat ve yardım görürler ve yerleşim yeri tespiti yapılır. Bin hanelik gruptan 500 hane bugünkü Başhüyük kasabasına 1905 yılında yerleştirilir. Padişahın yaptığı bu yardım ve iltifattan dolayı kasaba sakinleri yerleştikleri bu köye ‘Ümran-ı Hamidiye’  (Abdülhamidin imar ettiği, saadet verdiği yer) adını vermişlerdir. Cumhuriyet döneminden sonra köyün adı kuzeyindeki höyükten esinlenerek Başhüyük olarak değiştirilmiştir” dedi.
Başhüyük kasabasını kuran ve halen ikamet eden halkın tamamının, Kuzey Kafkasya, Karaçay-Malkar bölgesinden 1905 yılında göç eden Karaçay-Malkar Türklerinden oluştuğunu dile getiren Tavlan, “Kafkasya’dan göç edenlere verilen ortak isimle ve yanlış olarak çevrede Çerkez diye tanımlanmışlardır. Karaçay-Malkar Türkleri, Çerkezlerle Kafkasya’da Kafkas kültürü bünyesinde komşu olarak yaşamışlardır. Bu sebeple yanlış adlandırma yapılmıştır. Kafkas dağlarının zirvesi Elbruz dağı eteklerinde yaşayan Karaçay-Malkarlılar Kafkaslar’da çeşitli zamanlarda hüküm süren Hun Türkleri, Kuman-Kıpçak Türklerinin torunlarıdır. Bilinen tarihi belgelere göre 15. yüzyıldan itibaren Karaçay-Malkar adıyla tarih sahnesine çıkmışlardır. Konuştukları dil Kuman-Kıpçak (Kuzey-Batı) Türk lehçeleri kolu olan Karaçay-Malkar Türkçesidir. Bu lehçe Karaçayca adı ile halen Başhüyük kasabasında yaşamaktadır” diyerek belde halkının geleneklerine ve tarihlerine asırlar sonra da bağlı olduklarını dile getirdi
Konuşmasının sonunda Türk devletinin inayeti ve desteği ile Başhüyük kasabası sakinlerinin kısa zamanda bölgeye uyum sağladıklarını dile getiren Tavlan, “En zor dönemlerde dahi Ruslara, katliamlara uğrama pahasına kafa tutan bu insanlar Türkiye’ye gelir gelmez çıkan ilk savaşla (Balkan Harbi) beraber vazifeye koşmuşlardır. İlk şehitlerini Balkan Harbi’nde vermişlerdir. Daha sonra Çanakkale ile Kurtuluş Savaşı şehitleri ve gazileri onları takip etmiştir. Böylece Başhüyüklüler şanlarına yakışacak şekilde Milli Mücadelemizin şeref sayfalarında yerlerini almışlardır” diye konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum