Hoşgörüyü yaydı

Selçuk Üniversitesi (SÜ) Mevlana Araştırmaları Enstitüsü tarafından ‘Hz. Mevlana’nın 743. Vuslat Yıldönümü Etkinlikleri’ kapsamında ‘Mevlana Ekseninde Selçukludan Günümüze Konya’ya Göç’ konulu panel gerçekleştirildi. Süleyman Demirel Kültür Merkezi gerçekleşen panele, Selçuk Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hüseyin Kara, Prof. Dr. Ahmet Kağan Karabulut, Tahran Büyükelçiliği Kültür Ataşesi Doç. Dr. Nuri Şimşekler, Selçuk Üniversitesi Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mustafa Demirci, Mevlana Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Ali Temizel, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Oturum Başkanlığı’nı Selçuk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Kara’nın yaptığı panele, Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alaattin Aköz, Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. A.Kazım Ürün, Kırıkkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç.Dr. Yakup Şafak konuşmacı olarak katıldı. Program açılışında konuşan Mevlana Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Ali Temizel, Mevlana’nın amacının hoşgörü, kendine ve başkalarına ümit ve güven kazandırarak her iki dünyayı da anlamlı hale getirmek olduğunu söyledi. Temizel, “Mevlana’nın anlayışına göre göç, âlemin en değerli varlığı olan insanın ezelden ebed yurduna doğru yol almasıdır. İnsanın kendisini tanımasıyla başlayan bu yolculuk, Allah’ı tam anlamıyla tanımaya giden bir süreçtir. Bu yolculuğun en önemli destekçileri Kur'an ve peygamberimizin sünnetini kendine yol gösterici kabul etmiş olan bir yaşam tarzıdır” dedi.

“MEVLANA, ALLAH İÇİN SANAT YAPMIŞTIR”

Selçuk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Kağan Karabulut,” Hazreti Mevlana, ne halk ne de sanat için sanat yapmıştır. O hak yani Allah için sanat yapmıştır. Ve O’nun nurlu kaleminden dökülen güzel damlalar, binlerce insanın Konya’ya gelmesine, İslam’ı tanımasına ve İslam ile müşerref olmasına vesile olmuştur” dedi. Tahran Büyükelçiliği Kültür Ataşesi Doç. Dr. Nuri Şimşekler, Hazreti Mevlana’nın kurumsal anlamda en büyük hizmetkârının Selçuk Üniversitesi olduğunu söyledi. Şimşekler, Mevlana’nın gurur ve kibrin hâkim olmasına neden olan ben ve biz anlayışından uzak olarak sadece Allah’a yönelmenin gerektiğine vurgu yaptığını belirtti.  Selçuk Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Oturum Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Kara, “Mevlana Araştırma Enstitüsü’nün yaptığı bütün faaliyetler hoşgörü ikliminde bir güzelliği yansıtmaktadır. Panelin yeni kazanımlar, yeni izlenimler, güzellikler getirmesini umut ediyorum. Düşündüğümüzü aktarabilme, söyleneni anlayabilme, anladığımızı idrak edebilme ve bunu başkalarına anlatabilme kültürünü önemsiyorum” dedi.

BİRÇOK GÖNÜL İNSANIN YAŞADIĞI BELDENİN GEÇİCİ MİSAFİRLERİYİZ

Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kazım Ürün ise, “Mevlanalar, Yunuslar, Nasrettin Hocalar ve pek çok gönül insanının bir süre yaşadığı ve darül bekaya göç ettiği beldenin geçici misafirleriyiz. Bütün dinlerin, medeniyetlerin hatta insanlığın menşei olan bir coğrafyada vuku bulan binlerce göç hadisesi öne çıkar. Dünyada ilk göçün cennetten çıkarılan Hz. Âdem, Serendip adasına, Hz. Hava ise Cidde’ye gönderilmiştir. Daha sonra Arafat’ta buluşmuşlardır. Arafat İslam dünyası için ayrılıkların, göçlerin bittiği bir buluşma yeridir. Daha sonra gelen bütün peygamberlerin de hicret, hayatının bir parçası olmuştur. Hazreti Mevlana ise günümüzde Afganistan sınırları içerisinde bulunan Belh’te dünyaya gelmiş ve hicret çocukluğunda yaşadığı bir olgu olmuştur. Babası Bahaeddin Veled ile Bağdat’a, oradan Hicaz’a daha sonra Karaman’a göç etmiş, burada biraz kaldıktan sonra Konya’ya göç etmiştir. Mevlana, göç konusunda yaklaşımını şu dizelerle ortaya koyar: ‘Yeni bir yerden göçmek ne iyi, her gün bir yere konmak ne güzel" şeklinde konuştu. Panel protokol üyeleri tarafından katılımlarından dolayı konuşmacılara verilen hediye ve plaket takdim edilmesiyle son buldu.