H1N1’in ilacı Ahmet Efendi’de

Profesyonel araştırma ile müşterilerine çözüm üreten Ahmet Efendi Çarşısı Asrın Tıbbi Aromatik Bitkiler mağazası genel bitkilerin yanısıra güncel sorunları gidermede de etkin rol oynuyor. Müşterilerine birçok rahatsızlıkta yardımcı olan Ahmet Efendi, bugünlerde gündemden düşmeyen H1N1 virüsü için de yeni çözüm yolları sunuyor. Bunların ilkinin Köpekbalığı Karaciğer yağı olduğunu söyleyen firma sahibi Ahmet Efendi, bağışıklılık sistemini güçlendiren bu kapsülün virüs için önemli bir korucuyu olduğunun altını çizdi. Dünya’da hastalanmayan ve kanser olmayan tek canlının Köpekbalığı olduğunu hatırlatan ve bunun nedeninin de güçlü bir bağışıklılık sisteminin olduğuna vurgu yapan Ahmet Efendi şunları söyledi: “ Köpek Balığı Karaciğer Yağı; derin ve soğuk denizlerde yaşayan köpek   balıklarının karaciğerlerinden süzülerek elde edilmiştir. Bir köpek balığının karaciğeri, onun vücut ağırlığının yaklaşık %25 'ini oluşturur. Köpek balıkları 400 milyon yıldır hiçbir değişiklik geçirmemiş olup, yorulmazlar, devamlı hareket halindedirler, uyumazlar, hastalanmazlar, en önemlisi doğada bilinen tek kansere yakalanmayan canlılardır. Köpek Balığı Karaciğer Yağı, 18. yüzyıl sonlarından beri Iskandinavya'lı balıkçılar tarafından solunum yolları tahrişlerini iyileştirmek ve yavaş iyileşen yaralara karşı bir çare olarak kullanılmaktaydı.
Köpek balığı karaciğer yağı'nın faydaları:
Kandaki lökosit (akyuvar), eritrosit (alyuvar) ve trombosit miktarınının yükseltilmesine yardımcıdır. Vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir. Kan yapıcı özelliği vardır. Soğuk algınlığı, grip, alerji, astım, ekzema ve sedef hastalığına karşı korunma sağlar. Kemoterapi ve radyasyon terapisinden sonra lökositlerdeki (Akyuvar) zararı azaltır. Yavaş iyileşen yaraların iyileşme sürecini hızlandırabilir. Kan dolaşımının düzenlenmesine yardımcı olur. Vücudun enerji seviyesini artırır. Cilde ve kırışıklıklara faydalıdır. Şeker hastalarına faydalıdır. (İçeriğindeki retinol (A vitamini) dan dolayı). Romatizmal hastalıklara karşı faydalı olabilir. Tümörlerin gelişim sürecini (büyümelerini ve çoğalmalarını) baskı altına almaya yardım edebilir. Koroner tromboza (kalp damarlarının kan pıhtısı ile tıkanması)  karşı koruyucu veya önleyici etkisi vardır. Köpek Balığı Karaciğer Yağı; aynı zamanda çok kolaylıkla oksijeni absorbe eden ve hücrelerin ihtiyaç duyduğu oksijenin dağıtılmasına yardımcı olan bir maddedir.
ARGAN ASRIN YAĞI
Bünyelerinde Dünya’da bile çok nadir bulunan Argan yağını da bulundurduklarını ifade eden Ahmet Efendi, bu özel ürünle alakalı da şu açıklamayı yaptı: “Fas devletine ait bir yağ, ARGAN yağı. Argan ağacı yalnız Fas’ta yetişen bir ağaç ve yalnız Fas’ın güney batı bölgesinde yetişiyor. Nesli tükenmek tehlikesi ile karşı karşıya bulunan bu kıymetli ağaç, şu an koruma altına alınmış. Ağacın yaprakları zeytin ağacına benziyor, meyvesi ceviz, fındık gibi sert kabuklu. Türkçe ismi “Fas zeytinağacı” ve bu ağaçtan çıkartılan yağ, yalnız besin olarak kullanılmıyor, cilt ve saç için çok büyük faydaları var. Bu yağ derinin yaşlanmasını önlerken çatlamış derinin çabuk iyileşmesine yardımcı oluyor. Bu sebepten, cilt ve vücut kremi olmak üzere çeşitli kozmetik malzemeleri yapımında da kullanılıyor. Argan yağın da E-vitamini bol miktarda bulunurken vücudun kolesterol ayarlaması bakımından da büyük yararı var. Argan yağını çok özel ve pahalı yapan, yapımının son derece zahmetli olmasıdır. Argan Yağı ya da “Fas'ın sıvı altını”, Fas'ın güney batısı hariç başka hiçbir yerde yetişmeyen Argan ağacı meyvesinin yemişinden elde ediliyor. 10 metreye kadar ulaşan ağaçların büyük birer zeytini andıran meyvelerini yiyen keçiler, meyvenin ortasındaki yemişi sindirmeden çıkartıyorlar. Çiftçiler, bu yemişleri tek tek toplayıp, her bir yemişi bir taşla kırıp içindeki yumuşak çekirdeği çıkartıyorlar. Ardından çekirdekler kavruluyor ve yine elle öğütülüyor. Öğütülmüş çekirdekler suyla karıştırılıp, yağı çıkartılıyor. 30 Kg. meyveden alınan 4,5 Kg. çekirdekten ancak 1 Lt. gağ elde edilebiliyor.”