Genel Başkanımız Fatih Erbakan'ın kapısında bekledi

Genel Başkanımız Fatih Erbakan'ın kapısında bekledi

Saadet Partisi’nin Genel merkez binasının boşaltılması ile ilgili konuşan Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Yalman, “Fatih Bey’e pek çok etkin görev verildi, kabul etmedi. Genel Başkanmız yarım saat kapısında bekledi, toplantıya getiremedik” dedi

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Yalman, Kanal 42 televizyonunda yayınlanan ‘Konuşmaya Değer’ programında Ali Ayata’nın konuğu oldu. Genel Merkez binası Fatih Erbakan ve Mehmet Altınöz tarafından tahliye ettirilen Saadet Partisi’nin durumu ve geçmişte yaşananlar ile ilgili bilgiler veren Yalman, konu ile ilgili bilinmeyen olayları paylaştı. “Malum şirket Erbakan hocamızın üzerindeymiş de çocuklarına devretmiş gibi konuşuluyor. Yok böyle bir şey. Bu mallar hocamızın üzerinde değil. Bu davaya katkı sunanların oluşturduğu bir şirketin üzerinde idi Hocamızın sağlığında” diyen Yalman, “Hocamızın dava arkadaşları ile istişare ederek belirlenen kişilerin üzerinde idi. Çünkü, resmi nokta yaşanan bazı sıkıntılar vardı. Partilerimiz kapatıldı. Bu yüzden Genel Merkez binamız bu şirket üzerine yapıldı. Burası Milli Görüş harekatına hizmet etmek için yapıldı. Hocamızın hastalığı sırasında, başta hocamızın damadı olmak üzere, ısrar ettiler, biz bir inşaat işi yapıyoruz, bu işler vekaletle yürütülmüyor. Bu hisseleri bize devredin dediler. O yüzden hisseler devredildi. Yıllardır ısrar ettikleri halde hocamızın sağlığında devredilmemişti. Ama maalesef hocamızın vefatından sonra damadı, ‘Babamız öldü, bu da mirası olarak evlatlarına, bize kaldı. Eğer bu mallar, dava adamlarınınsa ve babam da bize söylemedi ise biz bilmeyiz, cezasını babam çekecek’ dedi çıktı. Bu ifadeyi bana söyledi. ‘Bu nasıl ifade?’ diye tepki gösterdim” ifadelerine yer verdi.

adsiz-013.jpg

HOCAMIZIN YOLDAŞLARI BİZİMLE BİRLİKTE

Yalman, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hocamızın 1969’da Konya’dan tek başına başlattığı harekat, tek başına yapılabilecek bir harekat değildir. Örneğin şu anki genel başkanımız Temel Karamollaoğlu, 1969 seçimlerinde Konya’da çalışmış isimlerden bir tanesidir. Bu çalışmalar, hep maddi imkanlarla yürütüldü. Milli Gazete kuruldu, 5-6 kişinin parası ile kurulmuştur. Hocamızın vefatından sonra Mustafa Kamalak istişarelerle Genel Başkan olmuştur. Benim bulunmadığım bir ortamda Fatih Erbakan bir konuşma yapıyor, kayıtları var. Orada diyor ki, “Ben, ablalarım ve eniştelerim, bu GİK listesinde görüşlerimiz alınmadı”. Halbuki orada eniştesi, hem kendileri, kardeşleri listede idi. Kendisine bir abisi olarak vardım dedim ki, ‘Böyle bir konuşma yanlış olmuş, dava liderliği babadan oğula geçmez, sen bize lazımsın. Teşkilatlarda henüz çalışmadın. Çalış, kendini tanıt. Kendisine genel başkan yardımcılığı teklif edildi. Kabul etmediler. Baş danışman olarak Mustafa Kamalak bey açıkladı. Fakat Fatih bey, 1 defa Başkanlık divanı toplantısına gelmedi. Arandı, mesajlar atıldı, hatta genel başkanımızı evine kadar gitmiş, toplantıya getirmek için uğraşmıştır. Yarım saat kırk dakika kapısında beklemiştir genel başkanımız. Temel Bey genel başkanımız oldu. Yine Fatih bey ile görüştü, GİK’e yazılacağını ve başkanlık divanına yazılacağı ifade edildi. Elif hanıma da görev verileceği, istedikleri soruldu. Netice olarak, eve gideyim cevap vereceğim dedi. Ben vakıf ile devam edeceğim dedi kabul etmedi. Fatih Bey ileride Saadet Partisi’ne Genel Başkan olacağım derse kimse karşı çıkmazdı ama tecrübe kazanması lazım. Teşkilatlarda hiç bulunmadı. Çalışmadı. Hocamızın vefatından sonra mal varlığı konusunda bunlar ısrar edince. Şirket hisseleri devredildi. Bir daha bir kuruş bizim teşkilatımıza para gelmedi. Fatih Bey samimi bir genç ama çevresindeki insanlar bu noktaya getiriyor diye düşünüyoruz. Sen Erbakansın diyorlar. Sen temsil edersin diyorlar. Genel Başkan ben olacağım, GİK listesini ben oluşturacağım diyor. Bunların kağıtları var. Ya genel başkan olamazsam endişesi var. Çirkin bir yaklaşım var. Hocamızın dava arkadaşları var, büyüklerimiz var. Recai Kutan, Şevket Kazan, Oğuzhan Asiltürk, Lütfi Doğan, Ahmet Tekdal... Bu isimlerin üzerinde de tasarruf hakkı bizdedir diyorlar. Recai abimizin telefonlarına bile bakmıyorlar şimdi. Hocamızın en yakınındaki isimler bile bakın yanlarında değil şimdi onların. Çünkü atılan adımların yanlışlığını gördüler.”

HÂLİD ŞEN merhabahaber.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum