Gelişmişlikte 5.'ci sorunlarda zirvede bir ilçe YALIHÜYÜK

Gelişmişlikte 5.'ci sorunlarda zirvede bir ilçe YALIHÜYÜK

Gelişmiş ilçeler arasında Meram, Selçuklu, Akşehir ve Ereğli’den sonra ilk 5’e (!) giren Yalıhüyük, yaşadıkları sıkıntılar, ilçeden yaşanan işsizlik, ekonomik sıkıntı ve Belediye Başkanı’nın çaresizliği ile zirvede yer alıyor…

Yapılan yanlış bir başvuru ve göz önüne alınan sağlıksız kriterler sonucu Konya Merkez ve Taşra ilçeler arasında yapılan değerlendirmede, ‘Gelişmiş ilçeler’ sıralamasında ilk 5’e giren Yalıhüyük İlçesi, ne yazık ki yaşanan sıkıntılar ve çaresizlikler ile zirvedeki yerini kimseye kaptırmıyor. İlçe gezileri kapsamında ziyaret ettiğimiz Yalıhüyük İlçe Belediye Başkanı Celal Özmen ile yaptığımız söyleşi, ilçenin gelişmişlik bir yana çaresizliğini ortaya çıkardı.
Ne gelişmesi biz sorunlar ile boğuşuyoruz!
Gelişmiş ilçeler arasında nasıl yer aldıklarına bir anlam veremediklerini ancak bu sonucun kendilerini çaresiz bıraktığını söyleyerek hatanın bir an evvel düzeltilmesini isteyen Özmen, Geçmiş dönemlerde nasıl yapıldı, neden yapıldı bilmiyorum ama Yalıhüyük gelişmiş ilçeler endeksine sokulmuş. Gelişmişliğin kriterleri nasıl değerlendirildi bunu bile anlamak mümkün değil. İlçede bulunan pasaport sayısını baz almış, doğum sırasında ölüm oranını baz almış, burada bulunan araba sayısını baz almış. Okur yazarı baz almış sonuçta da bizi Meram, Selçuklu, Akşehir ve Ereğli’den sonra 5. sıraya yerleştirmişler.
Sen gelişmişsin diyorlar eksik ödenek veriyorlar
Şu anda Ahırlı, Bozkır, İller Bankası’ndan 22 lira alırsa ben 12 lira alıyorum sen gelişmişsin diyorlar! Devlet planlamaya gittik, mali dairelere gittik yapılacak hiç bir şey yok dediler. Çok yerlere gittik gene aynı. Bu gelişmiş endeksten büyük sıkıntımız var. Bir belediye başkanı hizmet yapmak istemez mi? Ama ne ile hizmet yapacaksın yok ki bir gelirimiz. Elektriğimiz sürekli kesiliyor, trafo yapın dedik yapılmadı. Hizmet alanında çok hedefimiz var ama olmayacak şeye âmin denmez. 31 ilçenin içinde beldesi olmayan sadece iki köyü olan tek ilçe biziz. Ama buna rağmen gelişmiş bir ilçeymişiz! Bu nasıl bir yaklaşım anlayamadık.
Halk hizmet istiyor ben ödenek ikiside gerçekleşmiyor!
İlçede bir yere bir şey yapılsa diğer bölgede yaşayan halkın da aynısını istediğini ancak çaresizlik yüzünden yerine getiremediğini ifade eden Özmen,  Halkımız öbür taraflara yapılıyor buraya da yapılsın diyor haliyle ama nasıl yaparsın imkan yok. Belediyenin görevi belli çöp, su, sokak temizliği, yeşillik, mezarlık temizliği yapıyoruz. Çünkü başka bir hizmete ne maddi gücümüz yeterli ne beden gücümüz. 5 adet işçi 9 adet memurumuz var. 5 kişi ile ilçenin işlerini yapıyoruz. İşçi eksikliğimiz var ama ben 16 kişiye para ödeyemiyorum ki 25 kişiye ödeyeyim. Kendim bile maaş alamıyorum. Benim tek istediğim bizi bir an evvel gelişmişlikten çıkarsınlar.
Bir hizmet yapılınca hepimiz seviniyoruz
İyi bir hizmet yaptıkları zaman çocuklar gibi sevindiklerini de dile getiren Özmen, Yapılan her işte bir çocuğun doğmuş gibi seviniyorsun. Ama bu günkü şartlarla hangi hizmeti yapacağız onu da düşünüyoruz. Bizim kahvehane kültürü veya alış veriş kültürümüz yok. İlçede 1 kahvehane, bir lokanta, birkaç küçük işyeri dışında bir ticari sahamız yok. Nüfusun az olması ayrı bir sıkıntı. İller bankasından gelen para nüfusa göre geliyor.
Su yönünden ciddi sıkıntılarımız var. Bizim cazibeli bir suyumuz var yayladan gelme. Bu su daha fazla olsa çok iyi olacaktı ama olmadı. Geçen yıl bin 600 metre boruyla değiştirdim biraz rahatladı. Şu an 2 kuyu var yazın 2 kuyuyu da çalıştırıyoruz onların bile yetmediği günler oluyor. İnşallah yaylalardaki sularla güçlendireceğiz kendimizi.
Halkımızın gelir seviyesi her geçen gün düşüyor
Bizim halkımız çok iyi biliyor düvenci yolu, hayrat yolu, çayır yolu, çite yolu, dediğimiz yollar var mutlaka yapılması gereken. Özel daireye gittim ben bu güçle bu yolları hayatta yapamam dedim. Alt yapıyı yaptınız mı dediler yaptık dedim. Özel daire söz verdi filleri çek yollarını yapayım dedi. Yollar yapılırsa büyük ölçüde rahat edeceğiz
Suğla Gölü’nden ne biz ne Ahırlı faydalanamıyoruz
Suğla Gölü’nün bölgede ayrı bir önemi olmasına bazı imkanlarından kendilerinin faydalanamadığına üzüldüklerini söyleyen Özmen, Buraya sulama birliği tarafından bir çalışma yapılıyor. Bu büyük bir yatırım ama tarımda gelişmişlik istiyorsan mutlaka tarımın niteliğini değiştirmen lazım. Yalnız pancar, buğdayla kalmaz. Eskiden bizim burada nohut olurdu inşallah bundan sonra yeniden ilgi görür. Bunun için Suğla Gölü’nden halkımızın daha çok faydalanması gerekir. Ancak ne hikmetse Suğla Gölü’nden ne biz ne Ahırlı yararlanamıyoruz. Ortaya gölet yapıldı ne Ahırlı’ya ne buraya damla su gelmiyor. Bunu defalarca DSİ’ ye söylediğimiz halde su verilmiyor. Sulama konusunda biz Beyşehir’e bağlıyız Beyşehir bize su verirse biz öyle sulama yapacağız. Buradaki en büyük gariplikte başka sulama birlikleri bizim hudutlarımız içerisinde su ile uğraşıyor burada bir tezatlık var.
Bu da büyük sıkıntı oluşturuyor. Bugün her taraf kanalet olacak 355 kilometre kanalet olacak inşallah o suda yarın bu kanaletlerden gelecek. Fakat Beyşehir bize ne kadar su verecek onu da merak ediyorum.
Bir yer değil her taraf sorun dolu
Gelişmeleri için büyük önem arz eden yaylaların da sorun yumağı halinde olduğunu belirten Özmen, “92 de ilçe olmuşsun hala sınırın biri bitmemiş. Şu anda Kuruçayla 20 senedir sınır yüzünden davalıyız. İl Özel İdare bu sorunu çözmesi lazım. Geçmiş dönemde arkadaşlarımız görevde iken o bölgeden kadastro geçmiş 2008 de geçen kadastroda Kuruçay yaylayı kendi sınırları içine almış. Ancak belirlenen yasal süre içerisinde itiraz edilmeyince iş mahkemeye düştü. Mahkeme ne diyecek merak ediyorum. Şimdi Kuruçay bu yayla benim diyor. Bakalım sonuç ne olacak.
Bırakın bizi geri kalalım!
Konuşmasının sonunda gelişmiş ilçe statüsünden bir an evvel çıkmak istediklerini yineleyen Celal Özmen, “Bırakın gelişmişliği biz sadece insanımızın rahat edeceği şekilde yaşamak istiyoruz. Burada pasaport sayısı fazla imiş! Kardeşim 1968 yılında burada yaşanan sel felaketi nedeniyle yüzlerce kişi evsiz kaldı. Devlette bize o zaman yurt dışına gitmemiz için kolaylık tanıdı pasaport sayısı bu yüzden fazla. Doğum oranında ölüm yokmuş! Burada doğum yapan zaten hemen Konya’ya gidiyor. Doğum genelde burada olmuyor ki ölüm olsun! Tüm bu gülünç kriterler bir tarafa bırakılarak buranın yeniden incelenmesini ve bizi ‘Geri kalmışlık’ statüsüne getirmelerini istiyoruz” diyerek sesini duyurmaya çalıştı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.