Geçmişini  arayan şehir Konya

Geçmişini arayan şehir Konya

İkindi Sohbetlerinde konuşan Mehmet Ali Uz, “Alaaddin Caddesi üzerinde sağlı sollu bulunan 18 medreseden günümüze hiçbiri ulaşmadı.Yıkılan medrese arazilerinin üzerine pek çok bina inşa edilmiştir” dedi

Konya Büyükşehir Belediyesi ile Selçuk Üniversitesi Selçuklu Araştırmaları Merkezinin ortaklaşa düzenlediği Yaşayan Konya Hafızası İkindi Sohbetlerinde bu hafta Duayen Gazeteci Mehmet Ali Uz tarafından “Adım Adım Eski Konya” konulu bir konferans verildi. Selçuk Es’in 10 ciltlik Konya Ansiklopedisi ve salnâmelerini incelediğinde orijinal bilgilere ulaştığını belirten Uz, Miskiye Emir Sultan Türbesi ile ilgili bilgileri 90 yaşındaki zâtın sohbetinden öğrendikten sonra Tapu Kadastro’da türbenin yerinin Matbaacılar Sitesi civarında 3 bin m2’lik alanda zaviye, tekke ve mescid olarak bulunduğunu, tekke ve zaviyelerin kapatılmasından sonra yerlerine işyerleri yapıldığını söyledi.

Uz, resmî dairelerden istedikleri belgeleri almada oldukça zorlandıklarını, Akademik Sayfalarda yayınladıkları yazıları Meram Belediyesi tarafından kitaplaştırıldığını belirterek “Hz. Mevlâna’nın evini İbrahim Hakkı Konyalı tarif ediyor. Ahmet Fakih Mahallesi’nde inceleme yaparken Ahmet Fakih Camisi’nin yerini tespit ettik. Konya’da beş Ahmet Fakih ismine rastlıyoruz.”dedi. Hazırladığı kroki üzerinde bilgi veren Uz, Alaaddin Caddesi üzerinde bulunan tarihi eserleri tanıttı. Konya’nın 19. yüzyıl sonlarında tarihi yapıların ortadan kaldırılmaya başlanmasıyla şehrin büyük değişikliğe uğradığını ifade eden Uz; “Yusuf Şar’a ait konak önce belediye binası olarak kullanılmış, sonra yıkılarak İş Bankası binası yapılmıştır. Tekel binası olan alan Nizamiye Medresesi’ne aittir, arazi Gazi İlkokulu’na kadar uzanır. Burada Kazancı Medresesi, İbrahim Bey İmareti, Un Kapanı Hanı ve mescit bulunmaktadır. Bankanın olduğu yerde Nalıncı Baba Türbesi vardı” dedi.

SİPAHİ PAZARI

Veli Sabri Uyar’ın anlatımlarına göre İş Bankası ile Tekel binası arasındaki sokağın Sipahi Sokağı olarak adlandırıldığını ele alan Uz, sokağın ticaret hayatın önemli noktalarından bir olduğunu sonradan Sultan Selim civarına taşındığını belirtti. Tevfikiye Medresesi, Tahtıkale Mescidi sonra Asri Cami’yi ele aldıktan sonra Şer’iye sicillerinde Abdürrahim Efendi Medresesi olarak geçen kapısında asılı duran zincirden dolayı halk arasında Zincirli Medrese olarak anılan medrese üzerinden bölgedeki diğer medreseleri tanıtmaya devam etti.

NE, NEREDEYDİ?

Ziraat Bankası’nın yerinde bulunan Yağmuroğlu Medresesi hakkında bilgi veren Uz; “Şeyh Mehmet Efendi tarafından yapıldığı için onun ismiyle de anılmıştır. Medresenin çevresinde kabristan da vardır. Selçuklu Dönemi şeyhlerinden Veli Sultan’a ait kabir sonradan kaldırılmıştır. Bankanın önünde yer alan binalar yıkılmış, buralar alana dahil edilmiştir. Karatay Müftülüğünün olduğu yerde de Kafalı Medresesi bulunmaktaydı. Hükümet Binası’nın batısında Selçuklu Dönemi eseri Ulvisultan Mescidi ve Türbesi 1924 yılında yol geçirme bahanesiyle yıktırılmıştır.”

BEDELCİ SARAYI SONRADAN HÜKÜMET BİNASI OLDU

Uz; “Bedelci Mehmet Ağa’ya ait olan saray satın alınarak 1860’lı yıllarda hükümet binası olarak kullanılmış, iki defa yangın geçirdikten sonra Sait Paşa’nın valiliği sırasında bina yıktırılarak kale taşlarından üç katlı 58 odalı hükümet konağı yaptırılmıştır.” Selçuk Oteli’nin bulunduğu yerde Ataiye Medresesi, Islah-ı Medaris’in yerine Merkez Bankası’nın yapıldığına vurgu yapan Uz; şehrin en önemli yapılarından Bedesten’in yıkılarak yerine sanat Okulu yapıldığını, İrfaniye Medresesi’nin yerine Vakıf İşhanı’nın yapıldığını, Şerafettin Camisi’nin batısında bugün park olan yerde Ziyaiye Medresesi’nin bulunduğunu belirttikten sonra Alaaddin Caddesi üzerinde sağlı sollu bulunan 18 medreseden günümüze hiçbirinin ulaşmadığını, medreselerde 20-200 arası öğrenciye rastlandığını, TaşkapıMedresesi son yıkılan medrese olduğunu, yıkılan medrese arazilerinin üzerine pek çok bina inşa edildiğini ifade etti.

Program sonunda dinleyicilere Mehmet Ali Uz ve Muhammed Doğan tarafından kaleme alınan “Belgelerle Adım Adım Konya” kitabı hediye edildi. Prof. Dr. Saim Sakaoğlu tarafından Mehmet Ali Uz’a günün anısına hediye takdim edildikten sonra toplu fotoğraf çekimiyle toplantı sona erdi.

HABER MERKEZİ

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum