ESKİDEN NEREDE NE VARDI? 35

ESKİDEN NEREDE NE VARDI? 35

Devleti temsil eden valilerin birçoğu yıllardan beri Osmanlı döneminde inşa edilmiş olan ve mimarisi ile dikkati çeken gösterişli binalarda görev yapıyor.

Geçen zaman sebebiyle tarihî nitelik kazanan bu binaların hemen hepsinin yapımında malzeme olarak taş kullanıldığı görülüyor. Daha önce, Aslanlı Kışla’nın yerine eskiden Bozkır maden emini olan ve Alâiyeli Kadı Paşa lâkabıyla şöhret bulan Konya Valisi Abdurrahman Paşa’nın hicrî 1222 miladî 1807’de yaptırdığı bina hükümet konağı olarak kullanılıyordu. Kapısının önünde güzel bir havuz ve arslan heykelleri bulunan bina “Kadı Paşa Sarayı” deniliyordu. Kaynaklara göre, hicri 1223’de İstanbul’dan kaçarak Alâiye’deki oğlunun yanına sığınan Abdurrahman Paşa, Antalya’da görevli Mehmet ağa tarafından sarılınca İbradı’ya kaçmış, ancak kurtulamayıp, kesilen başı İstanbul’a gönderilirken cesedi İbradı’ya gömülmüştür.
Birinci katında evrak odaları ve Vilayet Gazetesi’nin de basıldığı Vali Burdurlu Ahmet Teyfik Paşa’nın kurduğu Vilayet Matbaası, ikinci katında 28, üçüncü katında mescit ve 30 odası olan mevcut Hükümet Konağı’nın inşaatına ise, yıktırılan Konya Kalesi’nin taşları kullanılarak Hicrî 1303 miladî 1883’de sanat tarihçisi Celal Esat Bey’in babası Konya Valisi Said Paşa zamanında Barok üslüpta başlanmış, tiyatro sanatçısı Gülriz Sururi’nin dedesi olan Vali Sururi Paşa’nın döneminde 1887’de tamamlanmıştır. Kapısının önünde Selçuklu Sarayı’ndan alındıkları tahmin edilen ve Roma eserleri olan Arslan heykelleri olduğu için “Arslanlı Kışla” adı verilen binaya daha önce İç Kaledeki Konya Kışlası taşınmıştı. Konya Tarihi’nde, bir dizdarı (komutanı), bir kâhyası ve 94 muhafız askeri bulunan, geliri de 29 köy ve 13 çiftlikten temin edilen Arslanlı Kışla’nın zamanla harap olan bazı kısımları yıkılarak, bazı yerleri de onarılıp, yapılan ilavelerle genişletildikten sonra askeri hizmetlerde kullanıldı. Kışla arazisi üzerine hicrî 1250 miladî 1868 yılında Konya Valisi Hüseyin Paşa tarafından yaptırılan ve geçmişten günümüze kalan son eser olan “Kışla Camii” ni, 2. Ordu Kumandanı Orgeneral Suat Kuyaş tamir ettirerek, yıkılmış olan minaresini de yeniden yaptırdı. Tamirden sonra Kışla duvarının Kıble tarafından kapı açılarak eratın yanısıra çevredeki halkın da camide ibadet etmeleri sağlandı, ancak yıllar sonra bu kapı nedense kapatıldı. 60 yıl önce Arslanlı Kışla’da çeşitli hizmetler için görev yapan askeri birlikler ve tahta tekerlerinin üzerine demir çemberler geçirilmiş arabalara koşulan katırlar için Ereğli Yolu üzerinde ahırlar vardı.
Son olarak Muhabere Taburu’nun olduğu Arslanlı Kışla, 30 yıl önce Belediye’ye devredilerek cami tekrar halkın ibadetine açılırken, tarihi kışla binası daha sonra yıkılıp, yerine zamanın Karatay Belediye Başkanı Mustafa Özkafa tarafından “Mevlâna Kültür Merkezi” adıyla büyük bir kültür sitesinin inşasına başlandı. Ancak; siyasi iktidarın Kültür Bakanı İstemihan Talay, sitenin yapımının bakanlık tarafından yürütüleceğini ileri sürerek inşaatın yarım kalmasına sebep olurken, yıllar sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın emri ile kültür merkezi kısa zamanda tamamlanıp, Mevlâna’yı Anma Törenleri’ne yetiştirildi. Yıkılmadan önce Arslanlı Kışla’nın güney doğudaki kapısının üzerinde mor mermere nefis bir kûfi hat ile yazılmış şu kitabe bulunuyordu:
“Harbi umumî (1. Dünya savaşı) sırasında Konya’da müteşekkil muhafız bölüğü tarafından Konya kışlasına hediye edilmiştir. Sene hicrî 1330-1334”
127 yıllık mevcut Hükümet Konağı’nda yakın zamana kadar İl Jandarma Komutanlığı, Emniyet Müdürlüğü, Milli Eğitim Müdürlüğü, Nüfus Müdürlüğü, bütün mahkemeler ve çeşitli müdürlükler faaliyet gösteriyordu. Bilindiği gibi, halen zemin katında Merkez Polis Karakolu da bulunan Hükümet Konağı’nın başka bir yere yapılacak yeni binasına taşınması zaman zaman gündeme geliyor.
Hükümet meydanından Teyfikiye (sarraflar) caddesine girerken sol köşede bulunan ve aslına uygun olarak yeniden yapılan Yüzüktaşı’nın yerindeki ahşap binada eskiden ilk belediye faaliyete geçmişti. Bu binanın altındaki Ermeni Hayık Aşot Artok’a ait eczaneyi daha sonra Mehmet Eğilmedi ve Faruk Özdündar satın alarak Türk Eczanesi’ni açtılar. Eczanenin yerinde bir ara İhsan Seven berber, Yüzüktaşı’nın köşesinde de Nail Arpat, perdeci dükkânı açtı. Bunların bitişiğindeki bina da önce Vergi Dairesi, sonra da Etibank şubesi idi. Demokrat Parti döneminde yapılan mitinglerde bu binanın önüne konuşma yapılan kürsü konulurdu. Bir zamanlar Dölen Pastanesi ve mülk sahibi Mustafa Kenanlar’ın manifatura mağazası olan binanın üzeri 60 yıl önce polis karakolu idi. Daha sonra buraya göz doktoru Yakup Sekman taşındı. Üniversite Kitabevi’nin yerinde eskiden Mevsim Mağazası vardı, üst katında da Türkocağı açılmıştı.
Saray Çarşısı’nın yerinde de eski milletvekili Muhittin Güzelkılıç ile ortağı Bakırcı Mustafa’nın çalıştırdığı, Meramspor Başkanı Yüksel Nakipoğlu’nun mütevellisi olduğu Natiboğlu Vakfı’na ait Zincirli Han vardı, Yeni Meram Gazetesi de buradaki küçük bir kulübeden idare ediliyordu. Rüştü Özal’ın Belediye Başkanlığı zamanında Zincirli Han’ın yerine Saray Çarşısı ve Saray Oteli inşa edildi. Odacı Döviz Bürosu’nun yerinde Alişan Özatilla’nın İstanbul Eczanesi, Hükümet’i güneyinde Jandarma binası, Saray Çarşısı ile arasında ise 1. Noter, Kayalıpark tarafında 20’li yıllarda belediye tarafından yıktırılan Ulvi Sultan Mescidi ve Türbesi, 50’li yıllarda Derviş Sinangil’in benzin istasyonu bulunuyordu. Noterin önünde de seyyar fotoğrafçılar ve okuma-yazma bilmeyenler için mühür kazanlar yer alıyordu. Şehir ile Meram arasında sefer yapan ilk toplu taşıma araçları olan Belediye’nin Macar malı İkarus marka otobüsleri Postane’nin karşısında Kayalıpark’ın yanından hareket ederdi.
 
NAİL BÜLBÜL

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum