Eskiden Nerede Ne Vardı? -25-

Eskiden Nerede Ne Vardı? -25-

Günümüzde Karma İlköğretim Okulu olan, 1889dan 1934-1935 öğrenim yılına kadar Sultanî olarak kullanılan,eski cezaevinin bitişiğindeki bina ve çevresinin 60 sene önceki durumundan bahsedeceğim

Kayıt yaptırdığım 1950 Eylül başında sayfada gördüğünüz fotoğraftaki binanın yerinde bugünkü beton bina vardı. Okula kıbleye açılan, ancak alt kısmı yol seviyesinden aşağıda kaldığı için yıllardır kapalı olan ana kapıdan girerdik. Sağ bitişikte kapıcı odası, sol tarafta bahçenin içinde havuz bulunuyordu. Fotoğraftaki görüntü eski binanın Kuzeye bakan arka cephesi imiş. Yol tarafındaki ön cephesi ise zarif bir balkonun süslediği, nefis bir çatının altında 3 katlı okul ne yazık ki birçok tarihi değer taşıyan bina gibi acımasızca yıkılarak, yerine şehrin 2 katlı ilk beton yığını dikilmiş. Alt katta 1 ve 2. sınıflar, üstte de 3. sınıflar, laboratuar ve duvarlarında batılı bestekârların karakalemle yapılmış resimlerinin asılı olduğu müzik odası yer alıyordu. Müzik öğretmenimiz Ahmet Özel’di.

Bahçenin sağ tarafına Tabiat bilgisi öğretmeni Fethiye hocahanımın gözetiminde sebze fideleri dikilir, yazın bahçede tatbiki ders yapılırdı. Tarih hocası Mediha Kalfa, resim hocası Türbe Caddesi’ndeki gazoz ve buzcu Cahit Solaklar’ın kayınpederi Rasih bey, coğrafyacı ise, Kadı İzzettin Camii karşısında birbirine bitişik tek katlı evlerden birisinde oturan Mualla hanımdı. Türkçe dersine Oğuz Tansel, Almanca dersine Şahabettin Uzluk gelirdi. İngilizce hocası, yakın zamanda otel hâline getirilen Bulca Apartmanı’nın bitişiğinde evi olan Nuri Demir ile Avukat Fakir Usman’ın babası Türkçeci Faik bey diğer sınıflara girerdi. Okul Müdürümüz İsmail Oğuz Çörüş, geçen yıl yıkılarak geride çekilip, aslına uygun şekilde tekrar yapılan ve lojman olarak kullanılan “Müze-i Humayun” da ikâmet ediyordu.
Yola bakan giriş kapısının önünden çay akardı. Bu sebeple önündeki köprüden gelip geçerdik. Akyokuş’un altındaki “Keçili Deresi” nden gelen çay, Hocacihan yolunu takiben İhsaniye ve Numune Hastanesi’nin önünden geçer, lojmanın köşesinden ikiye ayrılır, bir kolu Doğanlar Mahallesi’nin ortasından devam ederek Karakayış Mahallesine, diğer kolu da okul, cezaevi, Migros’un yerindeki Mustafa Keçeci ve Hasan Ay’ın işlettikleri “Başak Değirmeni” ve eski Nazım Mutluer’in sahibi olduğu “Cumhuriyet Ekmek Fabrikası” nın önünden geçerek İstanbul Caddesi’nin sonundaki “İsmet Paşa Okulu” nun yanından girerek Köprübaşı Caddesi’ne çıkar, oradan da Sedirler ve İşgalaman Caddesi’den sulanacak bağlara doğru akıp giderdi.
İmam Hatip Lisesi’nin bulunduğu alan 1951’de kadar futbol maçlarının yapıldığı “İdmanyurdu sahası” idi. Pazar günleri Karma Ortaokul’un karşısındaki sahanın kerpiç duvarındaki gedikten atlayıp, içeri girerek bedava maç seyrederdik. Bazen kimse atlamasın diye gediğe bekçi koyduklarında mecburen 15 kuruşa bilet alıp, şimdiki taş kemerli kapının yerinde olan kapıdan maça girerdik. Babam Pazar günleri At Pazarı’ndaki bakkal dükkânını açtığından ninemden 25 kuruş koparıp, 10 kuruşa da simit alarak Topraklık’tan sahaya yaya gidip gelirdim. Okula da yaz kış aynı şekilde yürümek zorunda olduğum için talimli idim. O zaman “Mevlâna Caddesi” henüz açılmadığı için Aziziye Camii önünden İstanbul Caddesi’ne çıkıp, Şerafettin ve Şems Camii, 19 Mayıs Okulu ve Küllükbaşı tarikiyle okula gider gelirdim. 40’lı yılların sonuna kadar “Taş Eserler Müzesi” yapılan İplikçi, Kütüphaneye çevrilen PTT’nin yanındaki Hacı Hasan ve Alâaddin Camii gibi, Şerafettin Camii de ibadete kapalı idi. Penceresinden içeriye bakınca askeriyenin kullandığı tekerleri demir “şına” lı (çemberli) “Tatar Arabaları” nı çeken katırlara verilen ot balyalarını görürdük.
İdmanyurdu sahası duvarının bitiminde cezaevi’nin karşısında damı kiremitli, önü kepenkli Faruk Morkoç’a ait bakkal dükkânı vardı. Okul tek tedrisat olduğu için öğleyin yarım ekmek, 100 gram helva alıp karnımızı doyururduk. Selçukspor’da futbol oynayan ve muhacır olan Faruk Morkoç, daha sonra Atatürk Müzesi’nin batısındaki yol üzerinde ve Zindankale’deki Diş Dispanseri’nin karşısında yıllarca pideci fırını işletti. Bir de Hastane Caddesi ile Nalçacı Caddesi’ne giden yolların ayıran köşedeki çeşmenin yerinde, çayın kenarında bakkal Mustafa ağa vardı. Bazen da oraya kadar gidip, ekmek, pişmiş yumurta, ya da zeytin alırdık. Pişmiş, soğan kabuğu ile boyanmış yumurta 1 kuruş, yarım ekmek 7.5 kuruştu. Katıkçı dükkânı olduğundan oturup yenecek masa da vardı. Sonra belediye yıkıp, yerine çeşme yaptı. Migros’un yerindeki “Başak Değirmeni” ni işletenler, aynı zamanda Amele Pazarı’nda Obruk Hanı’nın bitişiğindeki “Saadet Un Fabrikası” nın da sahipleriydi. Bu fabrikanın dört duvarı teneke kaplı olduğundan halk “Teneke değirmen” adını takmıştı.
Kız İmam Hatip Lisesi’nin bulunduğu sahanın doğu yanı bahçe idi ve saha ile bir kerpiç duvarla ayrılmıştı. Kaleler doğu ve batı yönünde olduğundan atılan şutlar nedeniyle bu bahçeye sık sık top kaçardı. Bu yüzden para olmayınca bir tanıdıkla sahaya girmek için kapının önünde beklerken içeriden birsi çıkıp, “Hadi duvarda bekleyip, kaçan topları getirin” diyerek çocukları içeriye alır, duvarın üzerine çıkar top kaçınca bahçeye atlayıp, kaleciye topu verirdik. 1933’de futbol sahası hâline getirilen bu sahada ilk olarak 1946’daki 4-2 İdmanyurdu’nun kazandığı Kasımpaşa maçını seyretmiştim. 1950’de Beşiktaş’a gitmeden önce Baba Recep’in (Adanır) ve Ali Polat’ın da oynadıkları İdmanyurdu’nun 2-1 yenildiği Ankaragücü ve kalesini Fenerbahçeli Selahattin Ünlü’nün koruduğu Ankara Karagücü’nün Gençlerbirliği’ni 2-0 yendiği maçları da bu sahada seyrettim. Bir de forma alacak para bulunamadığı için kulüp binası olarak kullandığı Halkevi’nin siyah beyaz saten perdelerini çıkarıp, forma diktirerek maça çıkabilen Gençlerbirliği’nin İdmanyurdu’na 3-0 galip geldiği maçı da aradan 60 yıl geçtiği hâlde unutamam.
Hey gidi günler hey! Geçmiş zaman olur ki, hayâli bile cihan değer. 


NAİL BÜLBÜL

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum