Eskiden Nerede Ne Vardı?-22-

Eskiden Nerede Ne Vardı?-22-

Aziziye Camii ile Mevlevî Dergâhı arasındaki 200 metrelik Türbe Caddesi, Konya çarşısının ticarî açıdan en hareketli yerlerinin başında gelir.

Son yıllarda iş yerleri, sâkinleri ve hatta çehresi tamamen değişen bu güzergâh tıpkı Ankara Hacı Bayram Velî türbe ve camii’nin civarı gibi inanç turizminin merkezine benzedi. Her yıl dünyanın dört bir yanından Hz. Mevlâna ve babası Sultan-ül Ulema Bahaeddin Veled ile 60 kadar muhibbanın medfun bulunduğu türbeyi ziyarete gelen 2 milyonu aşkın insan Türbe Caddesi ve civardaki hatıra eşya satan dükkânlardan alışveriş ediyor, yemek yiyor, otellerde konaklıyor.
Eskiden Türbe-önü’nde ve bu caddede kahvehaneler, kunduracı, attar, berber, bakkal, bakırcı, kitapçı, kasap, şekerci, bıçakçılar ile birkaç aşçı vardı. Şimdi ise, küçük dükkânların yerine inşa edilen Mevlâna Çarşısı’nda çok sayıda giyim mağazası, cadde üzerinde sağlı sollu Mevlâna hatıraları, tahta kaşık, semazen figürleri, hac malzemesi, hurma, zemzem, tesbih ve kitap satan işyeri bulunuyor. Ancak, 50-60 yıl önce bu caddede icra-i sanat eden ne bir esnaf, ne de atasının mesleğini devam ettiren kalmadı. Eski bir esnafın dükkânının yerini soracak olsanız bilen birisi çıkmıyor. 1906 yılında Selânik’ten sökülerek Konya’ya nakledilen ve İstasyon ile şehir arasında sefer yapan Atlı Tramvay Türbeönü’nden Amil Çelebi’nin evinin önünden hareket ederdi. Sultan Selim Camii önündeki meydanda Yusuf Ağa Kitaplığı’nın sırasında 60 yıl önce bugün camilerimizde bulunan antika saatlerin muhafaza edildiği muvakkithane, bisiklet tamircisi Mevlüt Büyükavcı, terzi Hikmet Fil, Türbe Hamamı erkekler kısmı, Nebi Çinitaş’ın kahvehanesi, önce Yunus Nadi Kuşdemir’in lokantacılık, sonra İsmail Kara’nın berberlik yaptığı dükkân, Bahri Güvez’in ekmek fırını, tekel maddeleri satan Mevlüt Yıldızlar, Ethem Dayıoğlugil’in Havuzlu Kahvesi, Türbe Caddesi’ni çıkmadan sol köşede Ali Erman’ın Yüksek Kahvesi vardı. Yusuf Ağa Kitaplığı’nın yanındaki şadırvan 55 yıl önce caminin önündeki meydanda idi, hamam ve dükkânlar yıkılarak, yol açılınca kaldırıldı.
Meydanın sağ köşesinde Rifat Tanju, tütün ve sigara satardı. Oğlu Mevlüt Tanju da İdmanyurdu’nda kaleci oynardı. Yanında sıra ile berber Osman Kara, bakkal Ali Nalçacıgil, kunduracı Esat Aksekibilgin ve Kerniç usta, şekerci İsmail ve oğlu Ahmet Aday, ince ağaç oymacı Salih Tiryaki, çıkmaz sokak içinde son gazocağı tamircisi Sıtkı usta, tüfekçi Remzi Özcan, şimdi Sefa Hac malzemeleri satılan binanın altında Karamanlı Helvacı Ahmet, (Burasını daha sonra askeriye müteahhidi Celal Kapancı depo olarak kullandı), Muttullahın pideci fırını, berber Tacettin Sapmaz, berber Nuh Mehmet Kızılok, sokağın sağ köşesinde Çiftçi Mallarını Koruma Derneği, sol köşesinde üstte Üzeyir Karagülle’nin Oteli, altında bakkal Nuri, bakırcı Abdürrezzak ve bakırcı Yusuf, terzi Mehmet, şeker ve bisküvi imalâtçısı Seyit, bıçakçı Mehmet Güre, gramofon tamircisi Kadir Demir, bıçakçı Osman ve oğlu Ahmet Kırklıkçı, dikiş makinesi tamircisi Süleyman Nalçakan, Hasan Rüştü Sokağı’nın bir köşesinde Bardakçı zeytinyağı sahibi Silleli Mehmet Bardakçı, diğer köşede de şekerci Ethem Büyükkol’un dükkânları vardı. Aziziye Camii’nin karşı köşesinde leblebici Mehmet Küçükçerezci, kuru kahveci Mehmet Büyükkol, Mutaf (Kıldan dokunmuş çuval, urgan gibi şeyler satan) Kılcı Nuri Efendi ve Hacı Abdurrahman’ın kuru bakkaliyesi bulunuyordu.
Aziziye Camii’nden itibaren Türbe Caddesi’nin sağında şadırvanın karşı köşesinde saatçi Ahmet Özselçuk, daha sonra halı mağazası olan 2 katlı taş binanın altında Dellal Pazarı’nın içinde köftecilik yapan Cinalinin İbrahim Baldan, 1957’de Ehli Tabiat Lokantası’nı açmıştı. Yanında Nuri Atıcı ve bakkal Paşa’nın Mehmet, kuru bakkaliye açmışlardı. Şimdi VC bulunan köşeden eskiden Yoğurt Pazarı’na sokak dönüyordu. Sokağın diğer başından itibaren taş kemerli dükkânlar sıralanıyordu. Berber Nuh Mehmet Kızılok’un kardeşi Şükrü ustanın dükkânının sırasında Singer dikiş makinesi acentası, Enver Tengirşek ve ortağı Yusuf’un kurdukları gıda maddeleri satılan YİMA mağazası, eski senatörlerden Mehmet Varışlı’nın ağabeyi Ahmet Varışlı’nın kunduracı dükkânı, Cahit Solaklar’ın Meram Gazozu ve buz fabrikası vardı. Hüseyin ve Hasan Gücüyener kardeşlerin 1956’da burada kurdukları Azim Matbaası’nda, Konya’da ilk defa İntertyp ile dizilen Akyokuş, Özdemokrat ve Mengene gibi bazı gazetelerin baskıları da yapıldı. Gücüyener kardeşler daha sonra işlerini Ankara’ya nakletti. Mevlâna Çarşısı’nın yerindeki Üzüm Pazarı’na girilen tahta parmaklı kapıdan sonra sandalcı Hacı Süleyman’ın, yanında attar Yaşar ve ağabeyi Mustafa Gülveren’in dükkânları, mestçi Mehmet Kunduracı, Ferah Kunduracısı Yatağanlı Ali Onulduran ve daha sonra zabıta olan kunduracı Ethem Bilici faaliyette idi.
Konya’da keçe semazen sikkesi yapan tek usta olan Ali Sapmaz da buradaydı. Yanında berber Sarı Mehmet, kunduracı İsmail Küçükalim, kitapçı Abdurrahman Etik, attar Haşim, bakkal Nuri Meydan, kasap Aziz ve Abdurrahman Kapçık, kunduracı Mehmet Yazıcı, ahçı Arif ve bakkal Mehmet Kılıçkaya sıralanıyordu. Günümüzde hurmacı, şeker ve lokumcu dükkânlarının bulunduğu eski Türbe Caddesi Belediye eski Başkanı Ahmet Öksüz döneminde yıkılarak, yerine 70’li yıllarda altı otopark olan Mevlâna Çarşısı inşa edildi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.