Emirgazide tarım ile uğraşmak zorlaştı

Emirgazide tarım ile uğraşmak zorlaştı

Emirgazi Ziraat Odası Başkanı Ramazan Kocatürk, yaşanan ekonomik sıkıntıların yanı sıra tarım ve hayvancılık sektöründeki yanlış politikalar nedeniyle bölgede tarımın bittiğini söyledi

TOPRAKLARIMIZ KIRAÇ
İlçede yaşanan sıkıntıları dile getirirken çözüm önerileri de sunan Kocatürk, “Öncelikle buralara kadar gelerek sorunlarımızı dinlediğiniz için teşekkür ediyorum. Emirgazi’de tarım ile uğraşmak çok zor. Çünkü arazimizin yüzde 90’nı kıraç yüzde 7’si tarımsal sulama kooperatifleri ile sulanıyor yüzde 3’ü de özel olarak kendi imkanları ile sulanıyor. Şu anda elektrik giderleri çok fazla. Gelir ile gider birbirini karşılamıyor. Elektrik, gübre, mazot ve diğer giderler çok fazla. Gübrenin KDV’sinin, mazotun hem KDV’sini hem ÖTV’sinin indirilmesini istiyoruz. Birde hububat alım fiyatları çok düşük açıklanıyor. Bu sene ekmeklik buğdayın taban fiyatının en az 700 TL olmasını bekliyoruz. Ayrıca hububata verilen prim desteği tonda 50 TL bu 100 TL olmalı. Hayvancılıkta eskiden verildiği gibi yemlere destek verilmeli çünkü yem fiyatları çok pahalı” dedi.
KREDİYLE HAYVAN ALAN YANDI
Kredi kullanarak büyükbaş hayvan alan besicilerin en zor günlerini yaşadıklarını da dile getiren Kocatürk, “İmkanı olan arkadaşlar teminat vererek bankadan kredi ile büyükbaş hayvan aldı. Adı faizsiz gibi ama hiçte öyle değil Kredi ile bir ineği 7 bin TL’ye aldılar şimdi satmaya kalksa 5 bin TL. Çiftçi bir maldan yüzde 40 zarar etti. Bunun yanı sıra süt fiyatları çok düşük süt üreticileri bunun için çok sıkıntılı. Et ve süt fiyatlarında bir istikrar yok.
5 bin çiftçimiz var 4 bin faal üyemiz var. Bunun 2 bin 600’ü doğrudan gelir desteği ile uğraşıyor kalanı ise ufak çiftçilerimiz,  küçükbaş, süt hayvancılığı ile uğraşıyor. Çiftçinin eskiden olduğu gibi harmanlardan hiçbir şekilde umutları kalmadı. Gelirle gider birbirini karşılamadığı için tüm umutları bitti” diye konuştu.
EN AZ YAĞIŞ ALAN BÖLGE
Emirgazi bölgesinin en az yağış alan bir bölge olduğunu da belirten Kocatürk, “İlçemiz Konya’nın en az yağış alan bölgesi. Yağış olmayınca çiftçimiz bilinçsiz bir ilaçlama ve bilinçsiz bir gübreleme yaptı. En önemli ayrıntı ithal gelen gübre ve ilaçlar sağlıklı olmadığı için tarlaları bitirdi. Bakanlığımız ne yazık ki bunu tam olarak denetlemiyor. Topraklarımız şu anda çölleşmeye gidiyor. Bizim burada mera arazimiz çok. 1966 yılından bu yana çeşitli şahıslar tarafından meralar sürülmüş. Ama şu anda mera vasfını yitirmiş. Bu yıldan sonra çiftçiye bir daha toprak dağıtılmadı. 1966 yılından sonra yetişen gençlerimiz topraksız bir dekar arazisi yok. Ne devlet desteğinden faydalanıyor ne ekin işi yapıyor. Sadece annesi babası ölünce hissesine düşen birkaç dönüm arazi de bir şeyler yapma çabası içerisinde. Bunun için meralar topraksız gençlere verilmeli” şeklinde konuştu.
KIZILIRMAK TEK UMUDUMUZ
Konuşmasında bölgede yaşanan su sorununa da dikkat çeken Kocatürk, “Özellikle sulama çok büyük sorun. Mavi Tünel ve KOP’tan biz hiçbir şekilde faydalanamıyoruz. Ama bizim ilçemize yakın olan Kızılırmak bizim tek umudumuz. Kızılırmak’ın bu bölgeye su vermesi çok basit coğrafi yönden hiçbir zorluk yok. Dağ yok düz ovadan akıtılacak. Bunun yapılması bölgeyi kurtarır. Kızılırmak’tan böyle bir imkan sağlanması sadece bizi değil, geçtiği bölgedeki tüm yerleşim yerlerini kurtaracak. Aksaray, Eşmekaya, Armutlu, İncesu, Sultanhanı gibi bölgeler kurtulur. Yani nasıl Konya’nın birçok bölgesinin kurtuluşu Mavi Tünel’e bağlı ise bizim kurtuluşumuz da Kızılırmak’a bağlı” diyerek bu projenin hayata geçirilmesinin KOP kadar hayati önem taşıdığını söyledi.
DESTEK VERİLMEZSE ÇİFTÇİ BİTER
Bu tür projelerin hayata geçirilmemesi halinde çiftçinin tamamen biteceğini de dile getiren Kocatürk konuşmasında şu görüşlere yer verdi: Bunu yapmazsanız çiftçi elektrik borcunu kesinlikle ödeyemez de kullanamaz da. Vahşi sulama çok fazla yok. Yağmurlama ve damla sulama sistemine ağırlık veriyoruz ama bazı bölgelerde yeterli gelmiyor. Birde kuyulardan bizde 100 metreden su alınıyor. Bu enerji giderini artırıyor. Pompalar çok yakıyor. En az 8 ile 10 saat sulamak zorundasın. Ama sulamak için yakılan elektriğin parasını kaldırdığın üründen ödeyemezsin. Kızılırmak’tan gelen su 40 bin hektar arazinin yaklaşık 35 bin hektar alanını sular. Bu hafife alınacak bir rakam değil. Kızılırmak’tan su almak için diğer bölgelerden hiçbir şekilde itiraz gelmez. Çünkü bu proje ile hemen herkes faydalanacak. Bunun için hiçbir sıkıntı olmaz. Yeter ki devletimiz oldukça düşük bir maliyet ile yapılabilecek bir proje için adım atsın. Konya’dan yüzde 30 çiftçi yararlanacaksa yüzde 70 Kızılırmak’ın geçtiği bölgede ki çiftçiler yararlanacak.
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.