‘Dönerci teyze’ gençlerin anası gibi
3 yıl önce bir lokantayı devralan ve 3 çocuğu ile birlikte işleten 43 yaşındaki Yüksel Öztaş, döner kesip köfte pişiriyor. ‘Dönerci teyze’ olarak bilinen Öztaş, özellikle asker ve öğrencilerin ilgisinin yoğun olduğunu söylüyor
Hayat şartlarının zorlaşması, ekonomik kaygıların artması, işsizlik oranının her geçen gün yükselmesi, okuyanların dahi iş bulamama gibi sorunla karşı karşıya kalması ve hepsinden önemlisi de bir eve sadece bir kişinin çalışarak getirdiği gelirin yeterli gelmemesi, ev kadınlarını ekonomik hayatta daha aktif olmaya itti. Bu zor şartlardan kurtulmanın tek çıkar yolunun çalışmak olduğunun bilincine varan bir çok ev kadını çeşitli iş kollarında çalışıyor. Bunlardan bir tanesi de Öğretmenevi Karşısı’ndaki iş yerinde döner kesip ev yapımı köfte satan Yüksel Öztaş. 43 yaşında olan Yüksel Öztaş, bugüne kadar pek çok işte çalışmış. Asıl işi nakış ve dikiş ustalığı olan Yüksel Öztaş, 3 yıl önce devren satın aldığı iş yerinde 3 çocuğu ile birlikte döner ve ev yapımı köfte pişirip satıyor.
EV YAPIMI KÖFTEYE BÜYÜK İLGİ
3 yıl önce devren satın alıp işletmeye başladıkları iş yerinde daha önce çocuklarının çalıştığını ifade eden Yüksek Öztaş, “Çocuklarım uzun süre işsiz kaldı. Daha sonra bugün işletmesini devraldığımız bu iş yerinde çalışmaya başladılar. Bir süre sonra lokantanın sahibi iş yerinin devretmek istediğini söyledi. Biz de çocuklarımla ‘acaba devren satın alsak işletebilir miyiz’ diye düşündük. Kendimize güvendik ve devren satın aldık. Buraya geldiğimde döner nasıl yapılır, nasıl pişirilir, nasıl servis edilir bilmiyordum. Başta iş yerini devraldığımız usta birkaç gün dönerin yapımını bana gösterdi, hepsi o kadar. Daha sonra sadece dönerle yetinmeyip köfte yapmaya karar verdim. Köfteyi evde kendim yapıp burada satıyorum. Yaptığım köfteler beğenildi. Şu an günlük ortalama 5-6 kilogram köfte, 15 kilogram kadar da tavuk döneri satıyorum” diye konuştu.
ASKERLERİN VE ÖĞRENCİLERİN ANASI GİBİ OLDUM
Kadın olduğu için yoldan gelip geçenlerin kendisini döner keserken görünce şaşırdığını, birçoğunun uzun süre izledikten sonra gelip burada yemek yediğini belirten Yüksel Öztaş, “Daha önce kadın dönerciye rastlanmamış olsa gerek ki biraz yadırgandım. Ama halk daha çok ilgi göstermeye başladı. Çünkü yemek yapmak zaten kadınların marifetidir. Gelen müşterilerimin arasında en çok dikkatimi çekenler ise askerliğini yapmak üzere farklı illerden Konya’ya gelenler ve üniversite öğrencileri. Hafta sonu izne çıkan askerler, yemek yemek için özellikle burayı tercih ediyor. Ben de onların geleceği saati bildiğim için köfteleri ve çayımı hazırlıyorum. Nöbetçi olan askerler de diğer arkadaşları ile selam gönderiyorlar. Öte yandan üniversite öğrencileri de büyük ilgi gösteriyor. Evde yemek yapmak öğrencilerin zoruna gidiyor. Yemek yapmak istemeyen öğrenciler, benim evde özenle hazırlayıp getirdiğim köftelerden yiyorlar. Askerler ve öğrenciler artık beni gurbetteki anneleri gibi görüyor. Ben de onlara kendi evlatlarımmış gibi yaklaşıyor, sadece yemek vermekle kalmayıp hallerini, hatırlarını soruyorum. Bir dertleri, sıkıntıları varsa yardımcı olmaya çalışıyorum” dedi.
‘SAĞLIKSIZ DİYE PATATES DAHİ KIZARTMIYORUM’
Çevrede adının artık ‘dönerci teyze’ye olarak bilindiğini belirten Yüksek Öztaş, yaptığı yemeklerde sağlığa zararlı hiçbir katkı maddesi kullanmadığının özellikle altını çizdi. Dershaneye giden öğrencilerin fast food türü yiyecekler, patates kızartması ve benzerini de yapmasını istediğini fakat bunların sağlıksız olduğunu bildiği için kabul etmediğini belirten Öztaş, “Öğrencilerin sağlıksız beslenmek yerine hem ucuz hem de kaliteli olan yemekleri yemelerini sağlamaya çalışıyorum. Bu nedenle birçok öğrencinin velisi gelip bana teşekkürlerini sundu” dedi.
‘EVDE OTURAN KADINLARA KIZIYORUM’
Zamanın iyi değerlendirilmesi gerektiğini ve bunun en iyi yolunun da çalışmak olduğunu söyleyen Yüksel Öztaş, özel durumlar dışında evde boş boş oturup hiçbir iş yapmayan kadınlara kızdığını söyledi. Öztaş, “Zaman, oturulacak zaman değil. İsteyince yapılamayacak bir şey yok. Sadece biraz cesaret ve azim gerekiyor. Birçok kadın evde akşama kadar miskin miskin oturup televizyondaki kadın programlarını takip ediyor. Siz çalışacak olduktan sonra yapılacak çok iş var. Yeter ki bir şeyleri yapmak isteyin” ifadelerini kullandı. Öztaş, biraz destek alabilirse iş yerini büyütmeyi ve yeni şubeler açmayı da düşündüğünü sözlerine ekledi.
n RASİM ATALAY
EV YAPIMI KÖFTEYE BÜYÜK İLGİ
3 yıl önce devren satın alıp işletmeye başladıkları iş yerinde daha önce çocuklarının çalıştığını ifade eden Yüksek Öztaş, “Çocuklarım uzun süre işsiz kaldı. Daha sonra bugün işletmesini devraldığımız bu iş yerinde çalışmaya başladılar. Bir süre sonra lokantanın sahibi iş yerinin devretmek istediğini söyledi. Biz de çocuklarımla ‘acaba devren satın alsak işletebilir miyiz’ diye düşündük. Kendimize güvendik ve devren satın aldık. Buraya geldiğimde döner nasıl yapılır, nasıl pişirilir, nasıl servis edilir bilmiyordum. Başta iş yerini devraldığımız usta birkaç gün dönerin yapımını bana gösterdi, hepsi o kadar. Daha sonra sadece dönerle yetinmeyip köfte yapmaya karar verdim. Köfteyi evde kendim yapıp burada satıyorum. Yaptığım köfteler beğenildi. Şu an günlük ortalama 5-6 kilogram köfte, 15 kilogram kadar da tavuk döneri satıyorum” diye konuştu.
ASKERLERİN VE ÖĞRENCİLERİN ANASI GİBİ OLDUM
Kadın olduğu için yoldan gelip geçenlerin kendisini döner keserken görünce şaşırdığını, birçoğunun uzun süre izledikten sonra gelip burada yemek yediğini belirten Yüksel Öztaş, “Daha önce kadın dönerciye rastlanmamış olsa gerek ki biraz yadırgandım. Ama halk daha çok ilgi göstermeye başladı. Çünkü yemek yapmak zaten kadınların marifetidir. Gelen müşterilerimin arasında en çok dikkatimi çekenler ise askerliğini yapmak üzere farklı illerden Konya’ya gelenler ve üniversite öğrencileri. Hafta sonu izne çıkan askerler, yemek yemek için özellikle burayı tercih ediyor. Ben de onların geleceği saati bildiğim için köfteleri ve çayımı hazırlıyorum. Nöbetçi olan askerler de diğer arkadaşları ile selam gönderiyorlar. Öte yandan üniversite öğrencileri de büyük ilgi gösteriyor. Evde yemek yapmak öğrencilerin zoruna gidiyor. Yemek yapmak istemeyen öğrenciler, benim evde özenle hazırlayıp getirdiğim köftelerden yiyorlar. Askerler ve öğrenciler artık beni gurbetteki anneleri gibi görüyor. Ben de onlara kendi evlatlarımmış gibi yaklaşıyor, sadece yemek vermekle kalmayıp hallerini, hatırlarını soruyorum. Bir dertleri, sıkıntıları varsa yardımcı olmaya çalışıyorum” dedi.
‘SAĞLIKSIZ DİYE PATATES DAHİ KIZARTMIYORUM’
Çevrede adının artık ‘dönerci teyze’ye olarak bilindiğini belirten Yüksek Öztaş, yaptığı yemeklerde sağlığa zararlı hiçbir katkı maddesi kullanmadığının özellikle altını çizdi. Dershaneye giden öğrencilerin fast food türü yiyecekler, patates kızartması ve benzerini de yapmasını istediğini fakat bunların sağlıksız olduğunu bildiği için kabul etmediğini belirten Öztaş, “Öğrencilerin sağlıksız beslenmek yerine hem ucuz hem de kaliteli olan yemekleri yemelerini sağlamaya çalışıyorum. Bu nedenle birçok öğrencinin velisi gelip bana teşekkürlerini sundu” dedi.
‘EVDE OTURAN KADINLARA KIZIYORUM’
Zamanın iyi değerlendirilmesi gerektiğini ve bunun en iyi yolunun da çalışmak olduğunu söyleyen Yüksel Öztaş, özel durumlar dışında evde boş boş oturup hiçbir iş yapmayan kadınlara kızdığını söyledi. Öztaş, “Zaman, oturulacak zaman değil. İsteyince yapılamayacak bir şey yok. Sadece biraz cesaret ve azim gerekiyor. Birçok kadın evde akşama kadar miskin miskin oturup televizyondaki kadın programlarını takip ediyor. Siz çalışacak olduktan sonra yapılacak çok iş var. Yeter ki bir şeyleri yapmak isteyin” ifadelerini kullandı. Öztaş, biraz destek alabilirse iş yerini büyütmeyi ve yeni şubeler açmayı da düşündüğünü sözlerine ekledi.
n RASİM ATALAY
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.