Doğu Türkistan meselesinde üç maymun oynanıyor

Konya Sivil Toplum Kuruluşları (STK) Platformu tarafından “Dogu Türkistan Türklerin maruz kaldığı İnsanlık dışı uygulamalar” konulu bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya platform üyesi kuruluşların temsilcileri katıldı. Platform adına basın açıklamasını okuyan Konya Sivil Toplum Kuruluşları Platformu Başkanı Muhsin Görgülügil, “Dünya Devletleri, 1949’dan bu güne Komünist Çin rejiminin zulmü altında var olma mücadelesi veren Doğu Türkistan’a karşı üç maymunu oynamaktadır. Ne yazık ki bu sessiz duruşu, halkı Türk ve İslam olan devletlerde sürdürmekte, Çin’in dindaşlarına ve soydaşlarına yaptıkları karşısında sessiz kalarak zulme ortak olmaktadır. Bu hazin tablo karşısında; biz Konya Sivil Toplum Kuruluşları Platformu olarak; üç maymunu oynamayacağız. Her fırsatta ve Platformda sizlerin haklı davasını dile getireceğiz ve bunun savunucusu olacağız” dedi.

BAŞTA DEVLETİMİZ BU ZULME DUR DEMELİ

Görgülügil, açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Çok değerli halkımız; Öz vatanında özgürce yaşama hakkı elinden alınan Uygur Türkü kardeşlerimize sahip çıkmalıyız. Ayrıca bu acı olayların devamının gelmesinin göz önünde bulundurularak Doğu Türkistan Davası’nın devlet politikası haline dönüştürülmesi gerekliğine inanıyoruz. Çin Hükümeti Doğu Türkistan üzerinde yaşayan kardeşlerimizin dini özgürlüklerini ellerinden almaktadır. İnsanın en tabi haklarından biri olan inanç özgürlüğüne kurşun sıkmaktadır. Komünist Çin Hükümeti, Doğu Türkistan’da namaz kılmayı yasaklamıştır, artık İslam’ın en mühim şiarı ezan-ı Muhammediye’yide susturmak için karar almış bulunmaktadır. Başörtüsü takan Uygur kadınlarının hükümete karşı gelmiş sayılacağını ilan etmiştir. Çin Hükümeti aldığı bu kararla alenen İslam’a, Müslüman Türk kardeşlerimize savaş açmıştır. Konya Sivil Toplumu’nun; bu savaşta safı açık ve nettir. Uygur Türklerinin, kardeşlerimizin yanındayız ve haklı davalarının savunucusuyuz. Müslüman kardeşlerimizin, Çin mezalimi altında yok olmasına göz yummanın, bu çığlığı duymamanın vebali olduğu biliyor ve haykırıyoruz. ‘Müslümanlar Kardeştir. Çin’de verilen hak ile batılın mücadelesinde biz; Uygur Türklerinin kardeşiyiz.’ Başta Türkiye Cumhuriyeti Devleti olmak üzere Türk ve İslam Devletlerinin, İslam Konferansı Örgütü’nün bu zulme dur demek için harekete geçmesi gerektiğine inanıyoruz ve bunu talep ediyoruz. Çin Hükümeti’nin aldığı bu insanlık dışı uygulamaların derhal en yüksek ağızdan kınanmasını ve Çin’in bu insan hakları ihlalinden vazgeçmesini sağlamak için her türlü ulusal ve uluslararası alanda kamuoyu oluşturulmasının gerekliliğine inanıyoruz. Devletimizi idare edenlerin, Türk milleti adına, bu zulme dur demeleri gerekmektedir.”

HALK SOYKIRIMA TABİ TUTULMAKTADIR

Toplantıda ayrıca söz alan Mazlumder Konya Şube Başkanı Derviş Argun da konuşmasında, “Uygur Türklerinin 1750 yılından beri Çin baskısı altında olduğunu biliyoruz. 1933 ve 1944 yıllarında iki kere devlet kurma teşebbüsünde bulundular. 1949’da Çin Doğu Türkistan’ın tamamını işgal altına aldı. Fiziki işlal başladı. Her bir aile Çin zulmü altında. Tüm dünyanın gözü önünde oluyor bu durum. Dram artarak devam ediyor” dedi.

Hukuki Araştırmalar Derneği (HUDER) Konya Şube Başkanı Av. Mustafa Yıldız da konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Doğu Türkistan’da Çin zulmü sürüyor. Uluslararası Af Örgütü rakamlarına göre Eylül 2018 itibariyle 1 milyondan fazla kişi toplama kamplarında alıkoyulmaktadır. bu kamplarda sistematik işkenceler yapıldığı Uluslar arası kuruluşlarca da bilinmektedir. Çin hükümeti zulüm haberlerine karşı sansür uygulamaktadır. Halk soykırıma tabi tutulmaktadır. Çin bu politikalardan vazgeçmelidir.”

HÂLİD ŞEN