Bağımsızlığa giden kanlı gün: 20 OCAK

Bağımsızlığa giden kanlı gün: 20 OCAK

Kardeş ülke Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de 1990'da Sovyetler Birliği ordusunun sivilleri katlettiği "20 Ocak Katliamı"nın acı anısı, aradan geçen 30 yıla rağmen tanıkların hafızasında tazeliğini koruyor

Kardeş ülke Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de 20 Ocak 1990 tarihinde nesiller boyunca unutulmayacak bir katliam yaşandı. 1990'da Sovyetler Birliği ordusunun sivilleri katlettiği 20 Ocak Katliamının acı anısı, aradan geçen 30 yıla rağmen tanıkların hafızasında tazeliğini koruyor. Azerbaycanlılar, 1990 yılının başlarında Ermenilerin artan toprak taleplerine ve Sovyet yönetimine tepkilerini göstermek için Bakü'nün Azadlık Meydanı'nda uzun süre gösteriler düzenledi. Sovyet ordusu, 20 Ocak'ta Bakü'ye girerek aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 134 sivili katletti ve olaylarda 750 kişi yaralandı. Hayatlarını kaybedenler arasında Bakü’de yaşayan Ruslar bile vardı. Katliamda kimliği tespit edilemeyenler ise isimsiz olarak defnedildi. Bugün Bakü’de şehitlerin tamamı Şehitler Hıyabani olarak adlandırılan şehitlikte yatıyor. 20 Ocak kurbanları arasında Bakü’de yaşayan Ruslar hatta küçük yaşta çocuklar bile var. Katliamda kimliği belirlenemeyen kişilerin mezarları da Şehitler Hıyabanı’nda bulunuyor.

AZERBAYCAN HALKI ŞEHİTLERİNİ UNUTMADI

Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye gelmişken Şehitler Hıyabanı’nı ziyaret etmeden olmazdı. En son 2010 yılının Kurban Bayramı’nda Bakü’ye gitmiştim. Kurban Bayramı sabahı kahvaltının ardından soluğu Şehitler Hıyabanı’nda almıştık. 9 yıl sonra yeniden Bakü’ye gitme fırsatı buldum. Bu kez Türk Dil Kurultayı için Bakü’deydim. 9 yıl sonra yine ilk ziyaret ettiğim yer Şehitler Hıyabanı oldu. Şehitler Hıyabanı’nda 20 Ocak şehitleri, Karabağ ve Hocalı şehitlerinin mezarları bulunuyor

1990 yılında Soyvetler Birliği dağılma sürecine girmişti. Azerbaycan halkı da bağımsızlık için sokaklara döküldü. Bakü’ye giren Rus tankları bir gecede 150’ye yakın fazla insanı şehit etti.

1990 yılından bu yana Azerbaycan halkı Şehitler Hıyabanını ziyaret ediyor, dualar ediyor ve karanfillerini bırakıyorlar. Şehitler Hıyabanı’na girdiğiniz andan itibaren gözleriniz doluyor. 20 yaşındaki gençler Azerbaycan’ın bağımsızlığı için can vermiş, 70 yaşındaki ihtiyarlar da. Hepsinin resimleri mezar taşları üzerine işlenmiş.

AZERBAYCAN’IN KARA GÜNÜ 20 OCAK

Sovyetler Birliği'nin çöküşü ve bağımsızlığın kazanılmasında önemli bir dönüm noktası kabul edilen "Kanlı Ocak" olayları, aynı zamanda Azerbaycan tarihinin şanlı bir sayfası olarak görülüyor. Her yıl 20 Ocak'ta yüz binlerce Azerbaycanlı, katliamın kurbanlarının defnedildiği Bakü'deki Şehitler Hiyabanı'nı ziyaret ediyor. 1990 yılının başlarında Ermenilerin artan toprak taleplerine ve Sovyet yönetimine tepki göstermek için protesto gösterileri düzenleyen Azerbaycanlıları dağıtmak için Bakü'ye gelen Sovyet ordusu, 20 Ocak'ta aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 150'ye yakın sivili katletmiş, yüzlerce kişiyi yaralamıştı.

AZERBAYCAN TÜRKLERİ İÇİN ACI GÜN

Bu katliama “Kara Ocak” (Quara Yanvar) denmektedir ve asıl neden ise Ermenilerle alakalı. Ermenilerin artan toprak talepleri karşısında büyük bir Azeri kitlesi tepki göstermiş ve “Ermeniler Dışarı” sloganları atarak yürüyüşler tertiplemişlerdi. Buna misilleme olarak Ermenistan’da yaşayan çok sayıda Azeri kovulmuştu. Süreç; çok ustaca hazırlandı. Gorbaçov döneminde, Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin 25 Temmuz 1990’da yayınladığı bir kanuna dayanarak Dağlık Karabağ’da da av tüfekleri dâhil olmak üzere tüm ateşli silahlar toplandı. Karabağ’da bu toplama işini bizzat Rus askerleri yönetti. Ağustos ayından itibaren direk olarak Azerileri hedef alan Ermeni saldırıları başladı. Aslında plan göstere göstere uygulanmaya başlamıştı. Toplu taşıma araçları taranmaya, evler yakılmaya velhasıl terör yapılmaya başlanmıştı. Kısa bir süreçte; 186 bin Azeri Azerbaycan’a gitmeye zorlandı. Bu tam anlamıyla bir “etnik temizlik operasyonu” olarak tanımlanabilir. Amaç; topyekün olarak o coğrafi alanda bir tek Azeri’nin kalmaması, Karabağ topraklarının tamamen Ermeni ve Ruslarca iskân edilmesi şeklindeydi.

SOYVET TANKLARI İNSANLARI ACIMASIZCA EZDİ

Niyetinin terör olduğu apaçık ortada olan karma bir ordu karşısında neye uğradığını şaşıran Bakü’deki sivil halk, Sovyetler Birliği Ordusu tarafından ezilerek acımasızca katledildi. Tanklar Bakü sokaklarında önlerine çıkan her şeyi ezmiş, askerler her tarafa ateş açtı. İnsanlar sadece sokaklarda değil, otobüslerde ve hatta kendi evlerinde yemek yaparken bile hedef oldu. Hatta acil yardım için orada bulunan ambulans ve sağlık personeline de kurşun yağdırıldı. Bu saldırı neticesinde kadın ve çocuklarla birlikte 170 kişi vahşice öldürülmüş, 370 kişi ağır yaralanmış, 321 kişi kaybolmuş ve Bakü savaş alanına dönüştürülmüştür. 20 Ocak tarihindeki söz konusu katliamla birlikte Azerbaycan’daki Sovyet hakimiyeti sona ermeye bir adım daha yaklaşmıştır.

GORBAÇOV’A NOBEL ÖDÜLÜ VERDİLER!

Dönemin Sovyet lideri olan ve uygulamalarındaki Türk düşmanlığıyla bilinen Gorbaçov’un kararlarıyla gerçekleştirilen “20 Ocak Faciası”nın üzerinden 30 yıl geçti. Sovyetler Birliği’nin dağılmasında aktif rol oynayan Gorbaçov, başka emperyalist güçler tarafından “kahraman” ilan edilmiş, hatta insanlığın canına kastetmiş olan bu adam Nobel’le ödüllendirilmiştir. Daha somut ifade edersek, bir emperyalist gücün haini başka bir emperyalist gücün kahramanı oldu. Bakü’nün en yüksek tepesinde bulunan “Şehitler Mezarlığı”nı ziyaret edip şehitlerimizi yad ederken emperyalizmin fesatçı politikalarını açık bir şekilde görebiliyoruz. Aynı şekilde Çanakkale Şehitliği’ni gezerken de benzer duyguları yaşıyoruz. Bu nedenle “20 Ocak Faciası”, Türklere endekslenmiş emperyalist politikaların bir ürünü ve yeni bir aşaması gibi olsa da aslında bütün insanlık adına işlenmiş bir cinayettir. Bahsedilen katliamın bu şekilde bilinmesi ve anılması gerekmektedir. Kanlı cinayetlere ve soykırımlara bir daha maruz bırakılmamak ve tarihin bu şekilde tekerrür etmemesi adına, emperyalist amaçlar kapsamında Sovyetler Birliği tarafından organize edilen ve acımasızca uygulanan “20 Ocak Faciası”ndan gereken dersler alınmalıdır. Katliamın yıldönümü vesilesiyle bizlere canları pahasına bıraktıkları vatan toprağında 20 Ocak Şehitleri’ni saygı, sevgi ve rahmetle anıyor ve onlarla gurur duyuyoruz.

HOCALI KATLİAMI KANAYAN BİR YARA

Şehitler Hıyabanı’nda Hocalı katliamının kurbanlarının mezarları da bulunuyor. 1991’de ilk Azeri köyü Ermenilerce işgal edildi ve öldürülme korkusuyla evlerini terk edenlerin Azerbaycan’a göçü başladı. “Hocalı Katliamı” esnasında 10 bin kişinin yaşadığı Hocalı’da sadece 3 bin Azerbayancan Türk’ü kalmış, keskin nişancı dehşeti içinde olan halk yolda yürümekten dahi korkar olmuştu. Resmi kayıtlara göre; 613 olarak anılan hayatını kaybedenlerin sayısının gerçek olmadığı ve bu rakamın 1300’den fazla olduğu ifade edilmektedir. Burada yaşayan az sayıdaki Ahıska Türkü’nün de katliamdan etkilendiğini, evlerinin yakıldığını ve öldürülenler olduğu gerçeği de bulunmaktadır. Katliamı; “Monte Melkolyan” adlı bir Ermeni komutan yönetti. Eski Ermenistan Cumhurbaşkanı olan “Serj Sarkisyan” ise o tarihte Ermeni kuvvetleri komutanıydı ve Monte Melkonyan’ın kardeşi olan ünlü Ermeni yazar “Markar Melkonyan” da Sarkisyan’ın yanında yer almaktaydı.

HOCALI ŞEHİTLERİ İLE AYNI YERDELER

Şehitlik’te dolaşırken Hocalı’da katledilen 5 yaşındaki bir kız çocuğunun mezarı dikkatimi çekti. Kırmızı eşarp sarılmış küçük kızın mezar taşına. Bir de Hocalı Katliamını dünyaya duyuran Cengiz Mustafayev’i de unutmamak lazım. Cengiz Mustafayev’in de mezarını ziyaret ettikten sonra Şehitlik ziyaretim sona erdi. Şehitlik’e dünyanın dört bir yanından ziyaretçi geliyor. Avrupalılar turistik bir gezi yaparken, Türk ve Pakistanlı ziyaretçiler gözyaşlarını tutamıyor. Azerbaycan’da iki ülke dost ve kardeş ülke olarak görülüyor. Türkiye ve Pakistan. Her iki ülke de Azerbaycan’ın en zor gününde yanında olduğu için bu iki ülkeye de müthiş bir sempati ve muhabbet var. Bu kardeşliğin ve dostluğun kıyamete kadar yaşaması dileğiyle…

İBRAHİM BÜYÜKEKEN

13-7-002.jpg

13-3-017.jpg

img_6843_880x440-001.jpg

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum