Asırlık Çınardan gençlere nasihat: Geleneklerinizden kopmayın
108 yaşındaki asırlık çınar: Ben 2. Abdulhamid döneminde dünyaya gelmişim. Sultan Mehmet Reşat ve Sultan Vahdettin dönemlerini de yaşadım unutamadığın sayısız güzellikler var
Meram Yaka Mahallesi’ndeki evinde ziyaret ettiğimiz 108 yaşındaki asırlık çınar: “Ben 2. Abdulhamid döneminde dünyaya gelmişim. Sultan Mehmet Reşat ve Sultan Vahdettin dönemlerini de yaşadım unutamadığın sayısız güzellikler var”
2. Abdülhamit döneminde dünyaya gelen ve kendisine ait evde sakin bir hayat sürdüren 108 yaşındaki Mustafa Büyükselçuk’u evinde ziyaret eden Meram Belediye Başkanı Serdar Kalaycı, Mustafa Dede’nin hem hayatının hem bu yaşına rağmen sergilediği hareketliliğin gençlere örnek olmasını istedi. Bir asrı geçen yaşına rağmen halen kendi işini kendi yapan ve mütevazi bir yaşam süren Mustafa Dede, gençlere nasihat vermeden de geçmedi. Kendisine yaptığımız ziyarette hayatından örnekler veren Mustafa Büyükselçuk’un ilk nasihati gençlerin Allah’a, peygambere, devlete itaat etmeleri ve geleneklerine sahip çıkmaları oldu.
HİÇ KİMSEYE EĞİLMEDİM
Kalaycı ile birlikte kendisiyle uzun süre sohbet etme imkanı bulduğumuz Büyükselçuk’un bir başka özelliği ise tanımadığı hiç kimse ile görüşmemesi. Bir taraftan kahvemizi içerken diğer taraftan da anılarını anlatmaya başlayan Mustafa Dede, “Hiçbir zaman hiçbir kimseye eğilmedim. Tek kuruş devlet hakkı yemedim. Eğer biz millet olarak her şeyimizi bilirsek. Allah’ın emrini yerine getirirsek, devlete itaat edersek, sırtımız yere gelmez. Bu memlekette neredeyse bin senelik neslim yatıyor. Konya’nın birçok yerinde atalarımızın yerleri vardı. Buralara ne kadar değer verirsek o kadar iyi olur.
KONYANIN EN ESKİ TARİHİ
Benim yaşadığım hayatın herkese örnek olmasını arzu ederim. Bir asrı belki 8-10 sene geçtim. Bu yaşıma kadar hiçbir kimsenin hakkını yemedim. Yaşıma pek aldırmam da, Konya Lisesi ‘Taş Mektebin’ yapılışını bilirim. Benim bildiğim yıllarda oranın su basmanı çıkmış idi. Uzun yıllar öyle kalmıştı. Ondan öncesini bilmem. Şato Form’un olduğu yer kireç ocağı idi, Karayolları Lojmanlarının olduğu yer Konevi Sokak Amber Reis Camii’nin olduğu yerler desti ocağı idi. Gazi Mustafa Kemal İlköğretim Okulu’nun olduğu yer medrese idi.
EDEP, TERBİYE AHLAK
Yaşadığım hayatta çok tecrübe edindim. Bir asrı geçen yaşantımda çok şeyler gördüm.
Herşeyden evvel gençliğin yetişmesi çok önemli. Edep, terbiye ve ahlak… Bu üçü olmadığı müddetçe hiçbir işi geliştiremezsiniz. Edep, utanmak, utanmayı kendine şiar etmesi gerekir. Ondan sonar giyimi, kuşamı gelir. Gençlerimizin iyi yetişmesi için gerekli olan bir başka şey Allah korkusu. Gençlerin Allah’tan korkması lazım Allah’tan korkarsa hiçbir kötülük gelmez başına. Onun için bir çocuğun veya gençliğin hayatı Allah korkusu ile başlarsa hiçbir zarar gelmez. Konya 131 medresesi olan manevi yüklü bir şehir idi. Çocukların içerisinden seçilenler bu medreselere gelirdi. Parasız, pulsuz yıllarca eğitimini görürdü. Ve o yıllar hiçbir kimseden hiçbir kimseye zarar gelmezdi. Bereket vardı, bolluk vardı, insanların birbirine sevgisi, güveni, saygısı vardı. Biz böyle bir hayattan geldik.
108 YILLIK MÜTEVAZI YAŞAM
Ben 2. Abdulhamid döneminde dünyaya gelmişim. Sultan Mehmet Reşat ve Sultan Vahdettin dönemlerini de yaşadım. Tüm bunlara rağmen bana unutamadığın sayısız güzellikler var. Hayatım boyunca darbelere, ihtilallere, idam edilen Başbakanlara şahitlik etmiş olmam beni her zaman üzdü. Bir insan düşünün ki ülkesinde yaşanan tüm sıkıntılı günlere şahitlik etmiş. Bunun gurur verici bir tarafı olamaz. Benim için yaşanmış acı dolu yıllardı. 1937 yılında 3 ay Atatürk Orman Çiftliği’nde çalıştım. Hayatımın en güzel 3 ayı idi. Çiftlikte Marmara Denizi’nin şekline benzeyen bir göl vardı. Gölün üzerinde de bir köşk vardı. Mustafa Kemal Paşa buraya bir gün gelmezse ertesi gün mutlaka dinlenmek için gelirdi. Konuşmadan uzun süre etrafı izler. Kahvesini içerdi. Ona hizmet etmek benim için büyük bir gururdu.
2. Abdülhamit döneminde dünyaya gelen ve kendisine ait evde sakin bir hayat sürdüren 108 yaşındaki Mustafa Büyükselçuk’u evinde ziyaret eden Meram Belediye Başkanı Serdar Kalaycı, Mustafa Dede’nin hem hayatının hem bu yaşına rağmen sergilediği hareketliliğin gençlere örnek olmasını istedi. Bir asrı geçen yaşına rağmen halen kendi işini kendi yapan ve mütevazi bir yaşam süren Mustafa Dede, gençlere nasihat vermeden de geçmedi. Kendisine yaptığımız ziyarette hayatından örnekler veren Mustafa Büyükselçuk’un ilk nasihati gençlerin Allah’a, peygambere, devlete itaat etmeleri ve geleneklerine sahip çıkmaları oldu.
HİÇ KİMSEYE EĞİLMEDİM
Kalaycı ile birlikte kendisiyle uzun süre sohbet etme imkanı bulduğumuz Büyükselçuk’un bir başka özelliği ise tanımadığı hiç kimse ile görüşmemesi. Bir taraftan kahvemizi içerken diğer taraftan da anılarını anlatmaya başlayan Mustafa Dede, “Hiçbir zaman hiçbir kimseye eğilmedim. Tek kuruş devlet hakkı yemedim. Eğer biz millet olarak her şeyimizi bilirsek. Allah’ın emrini yerine getirirsek, devlete itaat edersek, sırtımız yere gelmez. Bu memlekette neredeyse bin senelik neslim yatıyor. Konya’nın birçok yerinde atalarımızın yerleri vardı. Buralara ne kadar değer verirsek o kadar iyi olur.
KONYANIN EN ESKİ TARİHİ
Benim yaşadığım hayatın herkese örnek olmasını arzu ederim. Bir asrı belki 8-10 sene geçtim. Bu yaşıma kadar hiçbir kimsenin hakkını yemedim. Yaşıma pek aldırmam da, Konya Lisesi ‘Taş Mektebin’ yapılışını bilirim. Benim bildiğim yıllarda oranın su basmanı çıkmış idi. Uzun yıllar öyle kalmıştı. Ondan öncesini bilmem. Şato Form’un olduğu yer kireç ocağı idi, Karayolları Lojmanlarının olduğu yer Konevi Sokak Amber Reis Camii’nin olduğu yerler desti ocağı idi. Gazi Mustafa Kemal İlköğretim Okulu’nun olduğu yer medrese idi.
EDEP, TERBİYE AHLAK
Yaşadığım hayatta çok tecrübe edindim. Bir asrı geçen yaşantımda çok şeyler gördüm.
Herşeyden evvel gençliğin yetişmesi çok önemli. Edep, terbiye ve ahlak… Bu üçü olmadığı müddetçe hiçbir işi geliştiremezsiniz. Edep, utanmak, utanmayı kendine şiar etmesi gerekir. Ondan sonar giyimi, kuşamı gelir. Gençlerimizin iyi yetişmesi için gerekli olan bir başka şey Allah korkusu. Gençlerin Allah’tan korkması lazım Allah’tan korkarsa hiçbir kötülük gelmez başına. Onun için bir çocuğun veya gençliğin hayatı Allah korkusu ile başlarsa hiçbir zarar gelmez. Konya 131 medresesi olan manevi yüklü bir şehir idi. Çocukların içerisinden seçilenler bu medreselere gelirdi. Parasız, pulsuz yıllarca eğitimini görürdü. Ve o yıllar hiçbir kimseden hiçbir kimseye zarar gelmezdi. Bereket vardı, bolluk vardı, insanların birbirine sevgisi, güveni, saygısı vardı. Biz böyle bir hayattan geldik.
108 YILLIK MÜTEVAZI YAŞAM
Ben 2. Abdulhamid döneminde dünyaya gelmişim. Sultan Mehmet Reşat ve Sultan Vahdettin dönemlerini de yaşadım. Tüm bunlara rağmen bana unutamadığın sayısız güzellikler var. Hayatım boyunca darbelere, ihtilallere, idam edilen Başbakanlara şahitlik etmiş olmam beni her zaman üzdü. Bir insan düşünün ki ülkesinde yaşanan tüm sıkıntılı günlere şahitlik etmiş. Bunun gurur verici bir tarafı olamaz. Benim için yaşanmış acı dolu yıllardı. 1937 yılında 3 ay Atatürk Orman Çiftliği’nde çalıştım. Hayatımın en güzel 3 ayı idi. Çiftlikte Marmara Denizi’nin şekline benzeyen bir göl vardı. Gölün üzerinde de bir köşk vardı. Mustafa Kemal Paşa buraya bir gün gelmezse ertesi gün mutlaka dinlenmek için gelirdi. Konuşmadan uzun süre etrafı izler. Kahvesini içerdi. Ona hizmet etmek benim için büyük bir gururdu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.