Antikacılar geçmişi arıyor

Antikacılar geçmişi arıyor

Yurt içinde fazla alıcı bulamadıklarını söyleyen Nadir Gezgin, Türkiye içerisinde antika mallara pek ilgi yok.

Alanlarda genelde İstanbul, İzmir, Ankara gibi büyük şehirlerden gelip alıyorlar. Onlar da bu eserlere değer veren ve merakı olan insanlar” dedi .
Mevlana Caddesi'nde bulunan esnafın büyük bir kısmının geçim kaynağıydı antika diye adlandırılan eski halı, kilim, gümüş eşyaları satmak.  Artık bu antikaların da alıcısının kalmadığını söyleyen Antikacı Nadir Gezgin, “Bundan 20 sene önce antika eşyaları satan esnaf arkadaşlar çok güzel işler yapıyorduk ve güzel kazanç elde ediyorduk. Ama şu son yıllardaki Avrupa'da ve Türkiye'de yaşanan kriz vatandaşı lükse kaçmaktan sakındırdı. Herkes sadece zaruri ihtiyaçları için para harcar oldu. Bizim antikacılık neredeyse bitmek üzere. İnsanların çoğu bu eşyaları süs eşyası diye, bir kısmı da günlük hayatta kullanmak için alıyorlar. Kriz nedeniyle lüks sayılan antikaları insanlar almaz oldular. Bu da bizi olumsuz şekilde etkiledi. Eğer şu dükkândaki mallar olmasa bende bırakacağım bu işi. Ama dükkânda da bir dünya malım var. Bıraksam hepsi heba olacak” dedi. Antikacılığın bir zevk meselesi olduğunu söyleyen Gezgin, “Bu eski eşyalarla ve özellikle de halı ve kilim ile uğraşmak bir zevk meselesidir. İnsanın içinden gelmesi gerekir. Sonradan bu duyguyu aşılayamazsın. Biz Yörük göçmeni olduğumuz için halı ve kilimler bizim çocukluğumuz da yaşadığımız çadırlarda dokunurdu. Bende de o zamandan kalma bir merak oluştu” diye konuştu.
ANTİKA EL DOKUMASINDAN OLUR
Sattıkları kilimlerin el dokuması olduğunu söyleyen Gezgin, “Bizim kilimlerimiz tamamen el dokuması mallardır. Halılarımızdaki motifler Türk kadınlarının Anadolu kültürünü yansıttığı objelerdir. Bunlar genelde cami motifi, mihrap motifi, lamba motifleri ya da kuş motifleridir. Bunlar bizim kültürümüzü yansıttığı gibi yabancı turistlerinde göz zevkine uyan ve hoşlarına giden motifler” ifadelerini kullandı. Yurt içinde fazla alıcı bulamadıklarını söyleyen Gezgin, “Türkiye içerisinde antika mallara pek ilgi yok. Alanlarda genelde İstanbul, İzmir, Ankara gibi büyük şehirlerden gelip alıyorlar. Onlar da bu eserlere değer veren ve merakı olan insanlar” diyerek yurt içinde fazla satış olmadığını söyledi. Dokuma sanayisinin de işlerini olumsuz etkilediğini söyleyen Gezgin, “Sanayinin gelişmesi ülkemiz için iyi bir gelişme sağlarken, bizim sektöre hiç yaramadı. Sanayi dokumalı ürünler bizim el dokuması ürünlere göre ucuz oluyor. Nede olsa adamlar günlerce uğraşıp emek vermiyorlar. Makine bir kişinin 1 ayda yapacağı işi 2 günde yapıp bitiriyor. Böylece ucuza mal etmiş oluyorlar. Satarken de bizden daha ucuza satıyorlar. Ama onların ne bir estetiği var nede göze hitap ediyor. Alanlarda zaten sevdiği için almıyor kullanmalık olduğu için alıyor” ifadelerini kullandı. Bir halının nasıl antika olduğunu da anlatan Gezgin, “İyi bir halının antika olabilmesi için üzerinden 130 yıldan fazla zaman geçmesi gerekmektedir. Bu kadar zaman içinde eğer halı da yıpranmalar meydana geliyorsa bu halı gerçek kökboyasından yapılmamıştır. Ot boyasının içine bir madde karıştırıldığı zaman bu hem gerçek rengini bozuyor hem de dayanaklı olmuyor” diyerek halı meraklılarının iyi ot boyası kullanılmış halıları seçmeleri gerektiğini belirtti.
KİLİM DIŞINDAKİ ANTİKALAR UCUZ
 'Diğer eşyaların antika olma süreleri değişir' diyen Gezgin, “Kullanımdan kalkan paraların antika sayılabilmesi için üzerinden en az 30 yıl geçmesi gerekir. Diğer günlük kullanım araçları olan ibrik, tabak, tas, tava gibi eşyalarınsa zamanı değişiyor ama genel de onlarda da 50 yılın geçmesi gerekir. Bunlar ne kadar antika diye satılsa da fazla para etmiyor. Bir ibrik 35–40 TL arası. Hele kullanımdan kalkan paralar ise daha da ucuz. Onların kilosunu 15 TL'den satıyoruz” dedi. 'Artık halıları dokuyan köylü kadınlarda kalmadı' diyen Gezgin, “Önceleri biz kendimiz, ot boyalarını kadınlara götürüp istediğimiz halıları dokutabiliyorduk. Kadınlar bir halıyı dokumak için en az 1 ay uğraşıyordu. Şimdi onlar da günlük 20 TL'ye havuç sökmeye veya yapabilecekleri başka işlere gidiyorlar. Bizim vereceğimiz parayı böyle işlerde 10–15 günde kazanınca bu sefer de bizim işlerimizi yapmıyorlar ama onlara da hak vermek lazım” diye konuştu. Halı fiyatlarında da bahseden Gezgin, “İyi bir kökboyası ile yapılmış kilim ve halılar, 2 bin TL den de fazla fiyatla satılabilir. Ama kötü boyalı olanlar ve fazla eski olmayanlar da 100 TL'den başlayarak yukarıya doğru gider” diyerek meraklısına halı fiyatları hakkında bilgi verdi. 
MUSTAFA ÖZÇELİK

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.