Annelerin sonuna kadar destekçisi olacağız!

Annelerin sonuna kadar destekçisi olacağız!

Karamollaoğlu: “Annelerin evlatları için yaptığı mücadele en mukaddes mücadelelerden biridir”

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında Diyarbakır’da HDP İl Başkanlığı önünde annelerin başlattığı oturma eylemiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Annelerin evlat acısının her türlü tartışmanın üstünde olduğunu belirten Karamollaoğlu, “Bu sebeple Diyarbakır’da evlatları için mücadele eden annelerin bu duruşlarının karşılık bulmasını temenni ediyor, annelerin sonuna kadar arkasında olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Diyarbakır annelerinin acısını da Cumartesi Anneleri’nin acısını da yürekten paylaşıyorum” dedi.

ABD’NİN HEDEFİ BÜYÜK İSRAİL

Karamollaoğlu, Suriye’de kurulması planlanan güvenli bölge tartışmaları ile ilgili ise, “Şu anda Suriye’de güvenli bölge çalışmaları devam ediyor. Askerlerimiz ABD askerleri ile birlikte devriye geziyor. Ne yazık ki şehit kanı ile sulanmış bayrağımız işgaller ile anılan ABD bayrağı ile yan yana geliyor. Çok açık ve net olarak söylemek istiyorum ki; ABD’nin olduğu hiçbir yer ne güvenlidir ne de huzurludur. Hedef belli, ABD güdümünde bir Suriye oluşturmak ve ‘Büyük İsrail’e zemin hazırlamaktır. Netanyahu’nun seçim vaadi olarak Batı Şeria’yı işgal edeceği vaadine de yine ABD’den destek geldi” şeklinde konuştu.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, düzenlediği haftalık olağan basın toplantısında ülke ve dünya gündemi ile ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Sözlerine İslam toplumu için önemli bir yerde olan Muharrem ayı içinde olduklarını belirterek başlayan Karamollaoğlu, “İnancımızda önemli bir yerde bulunan Muharrem ayı, haksızlığa başkaldırmak, hak bildiğin yolda taviz vermeden yürümektir. Ancak bugün İslam coğrafyasının tamamı Kerbela’ya dönmüş durumda. Çatışmalar, gözyaşları, acılar yaşanmakta. Ancak zalimler bilsin ki, hiçbir zulüm ebedi sürmez” dedi.

12 EYLÜL’DEN DERS ÇIKARILMALIDIR

12 Eylül 1980 darbesinin 39’uncu yıldönümü ile ilgili de konuşan Karamollaoğlu, 12 Eylül darbesinin ülkemiz demokrasisine vurulan en büyük darbe olduğunun altını çizdi. 12 Eylül döneminde kendini güçlü görenlerin bugün isimlerinin dahi anılmadığına dikkat çeken Karamollaoğlu, “Herkes biliyor ki, muktedir olabilirsin ama zulüm ile payidar olamazsın. O dönemin en güçlü adamlarının bugün isimleri dahi anılmıyor. Bundan ders çıkarılmalıdır” diye konuştu.

HİÇBİR DARBENİN ASIL FAİLİ HUKUK KARŞISINA ÇIKMADI

Türkiye’nin darbeler geçmişi ile ilgili değerlendirmelerine devam eden Karamollaoğlu, “Diğer darbelerde olduğu gibi ne 12 Eylül’ün ne de 15 Temmuz’un asıl failleri hukuk karşısına çıkarılmalıdır. 15 Temmuz ile ilgili halen daha tutuklamalar devam ederken, darbe girişiminin asıl failleri ya yurt dışında ya da bir şekilde yurt dışına kaçtı. Tedbirsizlik ve hatalar sonucu failler hukukun önüne çıkmadan kurtardılar kendilerini. Bu da bize tarihin değil, hataların tekerrür ettiğini gösteriyor” açıklamasında bulundu.

ABD 11 EYLÜL SONRASI İSLAM DÜNYASINA KARŞI HAÇLI SEFERİ BAŞLATTI

Eylül ayında yaşanan ve İslam coğrafyasını yangın yerine çeviren 11 Eylül saldırısının da yıldönümünün gerçekleştiğini belirten Karamollaoğlu, “Bu saldırı sonrası dönemin ABD Başkanı tarafından İslam dünyasına karşı Haçlı Seferi başlatıldığı ifade edildi. Daha vahimi ise o dönem ülke yönetiminin başına gelen AK Parti’nin buna destek olması ve ABD askerleri için dualar etmesidir” ifadelerini kullandı.

ABD’NİN HEDEFİ BÜYÜK İSRAİL

Gündemin öne çıkan başlıkları hakkında değerlendirmelerde bulunarak açıklamalarına devam eden Karamollaoğlu, Suriye’de kurulması planlanan güvenli bölge tartışmaları ile ilgili, “Şu anda Suriye’de güvenli bölge çalışmaları devam ediyor. Askerlerimiz ABD askerleri ile birlikte devriye geziyor. Ne yazık ki şehit kanı ile sulanmış bayrağımız işgaller ile anılan ABD bayrağı ile yan yana geliyor. Çok açık ve net olarak söylemek istiyorum ki; ABD’nin olduğu hiçbir yer ne güvenlidir ne de huzurludur. Bu bölgenin sorunları emperyalist güçler değil, ancak bölgenin asli unsurları tarafından çözülür. Bu oluşturulan yeni güç çekiç güçtür. Hedef belli, ABD güdümünde bir Suriye oluşturmak ve ‘Büyük İsrail’e zemin hazırlamaktır. Bunu herkes biliyor. Netanyahu’nun seçim vaadi olarak Batı Şeria’yı işgal edeceği vaadine de yine ABD’den destek geldi. ABD’nin tüm bu yaptıkları karşısında Sayın Cumhurbaşkanı ‘aldatıldık’ itirafında bulunuyor. Milletimiz artık aldatılmaktan bıktı ancak bu arkadaşlar hâlâ aldatılmaya devam ediyor” şeklinde konuştu.

ANNELERİN ACISINI HER TÜRLÜ TARTIŞMANIN ÜSTÜNDE TUTARIZ

Gündemin önemli bir başlığı olan Diyarbakır’da HDP İl Başkanlığı binası önüne gelen annelerin başlattığı oturma eylemiyle ilgili konuşan Karamollaoğlu, “Yıldönümü içinde olduğumuz 12 Eylül demek anaların çocuklarından koparılması demek. Bugün hâlâ akıbeti meçhul olanlar var. Türkiye ne yazık ki uzun bir dönem anaların bağrını yakan bir ülke oldu. İşte bunun son örneği, Diyarbakır’da kaçırılan evlatları için eylem yapan anneler. Bizim için annelerin evlat acısı her türlü tartışmanın üstündedir. Bu sebeple Diyarbakır’da evlatları için mücadele eden annelerin bu duruşlarının karşılık bulmasını temenni ediyor, annelerin sonuna kadar arkasında olduğumuzu ifade etmek istiyorum” dedi. Karamollaoğlu, annelerin evlatları için yaptığı mücadeleyi en mukaddes mücadelelerden biri olarak gördüğünü belirterek, “Bu sebeple Diyarbakır annelerinin acısını da cumartesi annelerinin acısını da yürekten paylaşıyorum” şeklinde konuştu.

RÖVANŞ ALMA MANTIĞI ÜLKEYE FAYDA GETİRMEZ

İBB tarafından israfa neden olan kiralık araçların sergilenmesi ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na hapis istemi ile ilgili de görüşlerini paylaşan Karamollaoğlu, “Türkiye’de hesaplaşma ortamına girildi. Yolsuzluk ve israf aldı başını gidiyor. Bununla mücadele edilmeli ancak bu popülizme kurban edilmemeli. Rövanş alma mantığından ülke zarar görür. Biz ne bu anlayışı doğru buluyoruz ne de 7 yıl önce atılan bir tweet yüzünden bir il başkanının ceza almasını doğru buluyoruz. Eğer ortada suç var ise neden bu kadar yıl beklediniz? Eğer 7 yıl önce atılan tweet’ler ortaya dökülecekse bazılarının insan içine çıkacak yüzü kalmaz” açıklamasında bulundu.

EĞİTİM YAPBOZ TAHTASI OLDU

Pazartesi günü başlayan yeni eğitim-öğretim yılı özelinde hükümetin eğitim politikalarını da değerlendiren Karamollaoğlu, “Geçtiğimiz yıl yapılan sınavların sonucu ortada. On binlerce öğrenci matematik, sosyal bilimler, fen ve Türkçeden sıfır çekti. Burada sadece öğrenciler değil, hükümetin kendisi de bizzat sıfır çekmiştir. 18 yıl başta olan anlayış kendileri başa geldiğinde doğan çocukları eğitememişler. Çünkü eğitim 18 yıldır yapboz tahtasına dönüştürüldü” dedi.

SORGULAYAN İNSAN İSTEMİYORLAR

Hükümetin eğitimin içeriğinden ziyade şekli ile ilgili düzenlemeler yaptığının altını çizen Karamollaoğlu, “Çünkü düşünen insan, sorgulayan insan istemiyorlar. Eğitim ve ilim içinde yaşanılan mevcut anlayışı parçalamak ile olur. Bugünkü anlayış ise mevcut durumu herkese kabul ettirmeye çalışıyor. Bu anlayış ile ne eğitim gelişir ne de ilim gelişir. Geçen asrın başına kadar atom ‘parçalanamaz’ denilen bir madde demekti. Ne zaman ki birileri çıktı ve mevcut anlayışa kafa tutup atomu parçaladı, bir bakıldı ki atomun içinde başka bir kainat var. Eğer o kafa olmazsa bugün kullanılan atom enerjisi sağlanamazdı” ifadelerini kullandı.

BU NASIL ADALET?

Ne yazık ki çocuklarımızı eğitemediğimizi, eğitimsiz çocukları ise yok yere kaybettiklerini dile getiren Karamollaoğlu, geçtiğimiz günlerde İstanbul Taksim’de iki azılı suçlunun saldırısı sonrası hayatını kaybeden İTÜ’lü Halit Ayar olayı ile ilgili şunları söyledi: “Katilin siciline bakıyorsun, kabarık. Ama bunlar iyi halden izin alıp dışarı çıkarılmış. İzne çıkarıldıkları günde pırıl pırıl bir gencimizin canına kıydılar. Bu nasıl adalet? Bu nasıl iyi hal? Anlamış değiliz. Yönetimin istemediği bir şeyle ilgili bir kelime edenler yıllarca hapse mahkûm olurken, böyle suç makineleri iyi halden dışarı salınıyor” diye konuştu.

BİRİNİ SUÇLU BULMAK İDARECİLERİN KANAATLERİNE GÖRE OLMAZ

Gazetecilerin sorularını yanıtlayarak açıklamalarına devam eden Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanlığı YİK üyesi Bülent Arınç’ın Doğu ve Güneydoğu’daki belediyelerde yaşanan kayyım atamalarına yönelik çıkışına AKP içinden gelen tepkilerin sorulması üzerine, “Güzel bir çıkış olarak değerlendiriyorum.  Bildiğimiz kadarı ile kendisi doğru bildiklerini söylemeyi vazife olarak görüyor. Bence itiraz etmek yerine ‘sen bunu niye söylüyorsun’ diye sormamalılar. Birini suçlu bulmak idarecilerin kanaatlerine göre olmaz. Mahkemenin kararı ile olur. Onun dışındakilerin hepsi iddiadır. Elbette ki hâkimler hata yapabilir. Ancak hâkimlerin karar vermediği hiçbir konuda yönetim suçlamada bulunamaz. Bulunursa da hata yapmış olur. Ben Bülent Bey’i tebrik ediyorum” cevabını verdi.

ÜLKENİN GELECEĞİ BİR KİŞİYE Mİ BAĞLI?

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, “Geçmişte AK Parti hakkında ne demişsem arkasındayım ama Erdoğan’ın yalnızlığını ayrı bir yere koyuyorum. Sayın Cumhurbaşkanı’nın düşmesi, milletin devletin düşmesi anlamına geldiği için yanındayım” sözlerinin de sorulduğu Karamollaoğlu, şu cevabı verdi: “Bir ülkenin geleceği bir kişiye mi bağlı? Ayrıca Sayın Bahçeli’nin AK Parti için söyledikleri ben asla söylemem. Söylediklerinin arkasında duruyorsa demek ki onları sadece muhalefet olsun diye değil, inanarak söylemiştir. Bu vahim bir durumdur. Doğruya yanlış, yanlışa doğru demek ülkenin bekası değildir.” Gazetecilerin sorularının ardından Karamollaoğlu, “Allah başta ülkemiz, İslam coğrafyası ve bütün dünya için hayırları vesile kılsın” diyerek, basın toplantısını sonlandırdı.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum