Anadolu onlar sayesinde var oldu

Anadolu onlar sayesinde var oldu

Hazreti Mevlana’nın 741. Vuslat Yıldönümü etkinlikleri binlerce insanın katıldığı program ile sona erdi.

Hazreti Mevlana’nın 741. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri, dünyanın her yerinden binlerce insanın katıldığı program ile sona erdi. Konya Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Spor Merkezi'nde gerçekleştirilen 741. Şeb-i Arus Gecesine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanı Lütfi Elvan, Gençlik ve Spor Bakanı Çağatay Kılınç, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kemal Kılıçdaroğlu, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, yabancı ülkelerin büyükelçileri, yurtiçinden ve yurtdışından çok sayıda vatandaş katıldı.

ANADOLU ONLAR SAYESİNDE VAROLDU

Törende konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Vuslat'ın 741. Seneyi Devriyesinde büyük mütefekkir, Hz. Mevlana'yı rahmetle yad ediyoruz. Bizleri bir Şeb-i Arus'a daha eriştirdiği için Allah'a sonsuz hamdu senalarımızı sunuyoruz. Aşk ile yazılmış bir eser 7.5 asır aayakta kalabilir. Hz. Mevlana eserlerini öyle bir aşk ile meşk etmişki; vuslatından 741 yıl sonra bir araya geliyor ve onu yad ediyoruz. Mevlana arkasında sadece yazılı eserler ve sönmeyen fikirler bırakmış değil. Hz. Mevlana arkasında aşk ile yoğrulmuş bir iklim bırakmıştır" dedi.

Hz. Mevlana ve diğer gönül dostları sayesinde Anadolu'nun var olduğunu dile getiren Erdoğan, " Eğer bir vatanımız varsa, bu Mevlana gibi gönül dostlarının sayesindedir. Eğer bir bayrağımız varsa bu Hz. Mevlana, Hacı Bayram Veli gibi Allah dostları sayesindedir. Hz. Mevlana ve onun gibi nice gönül mimarı hem kendi çağlarında yaşayanlara hem de gelecek nesillere sevgiyi bırakmıştır. Kişi Rabbine dayanmışsa yalnız değildir. İstikamet üzereyse korkaklık, ümitsizlik artık onu terketmiştir. Rabbine kavuştuğu geceyi bir vuslat gecesi bir şeb-i arus gecesi olarak bir kişi için ölüm artık ölmüştür. Ölümü adeta düğün gibi karşılayan bir kişiye hiç kimse diz çöktüremez" diye konuştu.

MİLLETİMİZ AYAKTA KALMAYI BAŞARMIŞTIR

"Bu millet her saldırıya rağmen heyecanla ve istiklaliyle ayakta kalmayı başarabilmiştir" diyen Erdoğan, şunları söyledi: "Hz. Mevlana dergahına ikiliği, nifakı yaklaştırmadığı için bu millet hiçbir zaman sarsılmamıştır, yıkılmamıştır. Selçuklu Devleti dağıldığında bu milletin çöktüğünü sandılar. Bu millet başka bir bahar için yaprak dökmüştü. Osmanlı baharı için bu millet bayrak dökmüştü. Osmanlı bittiğinde ise bu millet Cumhuriyet için yaprak dökmüştü. Mevlana'ya, Yunus'a, Hacı Bektaş Veli'ye sahip çıktıkça Allah'ın izniyle bu millet hiçbir şeyden korkmayacaktır. Her dem yeniden doğmaktan korkmayacaktır. Medeniyetimizle irtibatımızın pamuk ipliğiyle bağlı olduğu sananlar büyük bir yanılgının içerisindedir. Dışarıdan çok saldırıya, içeriden de çok ihanete uğrayan bu millet her saldırıyı her ihaneti bertaraf edecektir. Rabbine dayanmış bir milleti, içeriden de dışarıdan da kimse yıpratamayacaktır. Kimin af dolu, kimin ihanet dolu her yada geç ortaya çıkacaktır."

SAHTE ALİMLERE KARŞI UYARDI

Hz. Mevlana'nın asırlar öncesinden insanları sahte alimlere karşı uyardığına dikkat çeken Erdoğan, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Mevlana, Alamut Kalesi'nde yaşayan Hasan Sabbah gibilerini çok iyi biliyor. Hz. Mevlana, 8 asır öncesinden sahte rehberlere karşı herkesi uyarmıştır. Mevlana, uyarısında ne kadar haklıdır. Öyle alimler var ki; kitapları hayatları asırlar boyunca okunur. Öyle alimler var ki: maske takarlar. Onların peşine takılanlar ise hayal kırıklığına uğrarlar. Bu millet sahte peygamberlere, sahte mehdilere, modern Yezidler’e karşı hep uyanık olmuştur. Bu millet tüm hasımlarına karşı hep uyanık olacaktır. Hz. Mevlana'nın manevi huzurunda her bir ferdiyle uhivvetin mayasıyla mayalanmıştır. Bu aziz millet tek yürek olmayı başarabilmiştir. Fikirlerimiz farklı olsa da dinler, inançlar, etnik kökenler farklı olsa da birbirimize saygımızı her ne olursa olsun kaybetmeyeceğiz. Biz yaradılanların en şereflisi olan insanız. Allah bizi böyle yarattı."

Türk milletinin yeni Türkiye ile birlikte yeni bir uyanışa hazırlandığını dile getiren Erdoğan, sözlerini şu şekilde tamamladı: "Hazan baharını yaşıyoruz. Bu bahar kardeşlik baharıdır, bu dayanışma baharıdır. Bu bahar Türkiye'nin normalleşeceği, hukukun, toplumun normalleşeceği bir bahardır. Bu bahar bir helalleşme baharıdır. Kutuplaştırmanın, korkutmanın, sindirmenin kimseye bir faydası yoktur. Herkes öz eleştirilerini samimiyetle bakmalıdır. Şimdi Mevlana'nın diliyle yeni şeyler söylemek, yeni Türkiye'ye bakma zamanıdır. Hz. Mevlana'yı dinlemeye ona kulak vermeye devam edeceğiz. O sadece Allah'a kul oldu. Çünkü o sadece sevgili habibin izinden yürüdü. Vuslatının 741. yıldönümünde Hz. Mevlana'yı rahmetle anıyorum. Allah milletimizi, ülkemizi, uhivvetimizi daim etsin."

8 ASIRDIR DÜNYAYI ETKİLEMEYE DEVAM EDİYOR

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Hazreti Mevlana’nın 13. yüzyılda kendi çağının üst düzey maddi ve manevi ilimlerini içselleştirmiş, bilge Müslüman olarak söylediği sözlerle çağının çok ötesinde insanlara ulaştığını söyledi. İnsanlığın 8 asırdır Hz. Mevlana'nın fikirleriyle aydınladığını dile getiren Akyürek, "Yaşadığımız topraklara baktığımız zaman gönül adamlarımızı. Bilgelerimizi görüyoruz. Ve bu insanların ortaya çıkardığı varoluş kodlarımız Endülüs'ten Balkanlara uzanan bir medeniyet algısı ortaya çıkardı. Dünyanın birçok bölgesinden insanlar Hz. Mevlana'ya geliyor. Biz bunu anlıyoruz. Bunu Hz. Mevlana da biliyordu. Anadolu'nun o zamanki karmaşık yapısında dönemin toplumuna yön veriyordu. Bunu kılıçla topla değil, şiirle şairle edebiyatla yapıyordu. Şükür ki; Hz. Mevlana'nın ektiği sevgi tohumları 8 asırdır dünyayı etkilemeye devam ediyor. Şükür ki; dünyanın her yanındaki mazlumların yardımına koştuk. Millet irademizi dize getirmek isteyen çok uluslu kumpasların kaynağında ne vardı. Bütün bu sorularımızın cevabı açıktır. Toprağın altındaki göklerimizde Hz. Mevlana gibi Yunus Emre gibi ruh mimarlarımız var. Adalet arayışı, iyilik arayışı değişmedi. Dolayısıyla Hz. Mevlana'nın kendi gönlü ve akıl dünyasında sorulara bulduğu cevaplar bugün de yer yüzünde dolaşımını sürdürüyor" dedi.

HZ. MEVLANA ONLARDAN ŞİKAYETÇİDİR

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez de konuşmasına Hz. Mevlana'nın doğru anlaşılması gerektiğine dikkat çekti. "Hz. Mevlana kendisini popüler kültürün bir ticaret metası haline getirenlerden şikayetçidir" diyen Görmez, "O kendisinin İslam dışına iten ve hümanist akımlara alet edenlerden şikayetçidir. Barış dini İslam'ı vahşet yapanları gördükçe Hz. Mevlana'yı özlüyoruz. Gönlümüzün ruhuna bir yağmur olsun diye özlüyoruz Mevlana'yı. Bir tek istediğimiz Mevlana var. Tuhaf dindarlıklardan gizliyoruz Mevlana'yı. Entel propagandalarda gizliyoruz Mevlana'yı. Onu sadece semaya indirgediğimiz ve düğünlerde sema yaparak, onu biz'ar kılıyoruz" Konuşmanın ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu eşliğinde, Ahmet Özhan tasavvuf müziği konseri verdi. Daha sonra Araştırmacı-Yazar Ömer Tuğrul İnançer’in Mesnevi sohbeti ile devam eden program, Kültür ve Turizm Bakanlığı Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu’nun sema ayini ile sona erdi.

HALİD ŞEN merhabahaber.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.