Ahşap oyuncak unutuldu

Ahşap oyuncak unutuldu

Hayatını ağaçlara şekil vererek, ağaçları işleyerek geçiren ahşap ustası İsmail Işıkçeviren, ahşaptan yapılan eşyaların değerinin kalmadığını, plastiğin kullanımının vazgeçilme

Günümüzde ahşap oyuncaklar ve ev aletleri neredeyse kullanılmaz hale geldi. Tahta kaşıkların yerini demir kaşıklar alırken, ahşap oyuncakların yerini ise hiç de sağlıklı olmayan bazen de gündemleri sağlık mı sağlıksız mı? diye dolduran oyuncaklar aldı. Konya’da da ahşap oyuncak ve malzeme yapan esnaf bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az kaldı. Bu az sayıdaki ahşap oyuncak tamir ustalarından biri olan İsmail Işıkçeviren, ahşap oyuncakların bittiğini söyleyerek, “Benim çocukluğumda tahtadan oyuncaklar vardı. Biz onlar ile oynayarak büyüdük. Babamın, dedemin yaptığı birçok oyuncak ile oynardım. Onların bir anlamı vardı. Arkadaşlarımızla birlikte hoş vakit geçirmemizi sağlardı. Oyuncaklar kırılmazdı, kıskanılmazdı, herkes elindeki oyuncağı paylaşırdı. Ama şimdi öylemi, her çocuğun elinde bir araba, bebek değişik oyuncaklar var. Herkes kendi halinde oynamaya alışmış. Kendi hayal dünyasında oyunlar oynuyorlar. Televizyonda bir çizgi film çıkıyor. Çizgi film karakterinin ardından hemen oyuncağını yapıyorlar. Onun resmini buldukları her çantaya, ayakkabıya basıyorlar. Çocuklar da onlarda bulanan özellikleri kendilerinde aramaya çalışıyor. Şimdi çok az öyle sokak ortasında topaç çeviren bir çocuk bulmak, arkadaşlarıyla bir araya gelmiş, eski bizim oynadığımız oyuncakların neredeyse hiç birini göremiyoruz çocukların elinde. Artık el işi ustalığını liselerde üniversitelerde hocalar öğrencilere ödev olarak veriyor, öğrenciler de gelip burada bizden yardım alıyor. Biz de onlara anlatıyoruz onlarda projelerini çiziyorlar. Bu sanata hocaların değer vermesi bizi biraz daha olsun sevindiriyor. Bir de bizim yaptığımız oyuncak ve ahşap malzemelere ilgi duyanlar hızlı tren ile Ankara’dan Konya’ya gelen ziyaretçilerin bir kısmı. Ziyaretçiler buraları gezerken, bizim mütevazı dükkân dikkatlerini çekiyor. Ahşap eşyalar ile dolu olunca, oyuncak beşiklere, topaçlara ilgi duyuyor. Onlarda bu ahşapları görünce çocukluklarını özlediklerini, kendilerinin küçüklüğünde böyle oyuncaklar ile oynadıklarını söylüyorlar” dedi.
TEKNOLOJİYİ YAKALAYAMIYORUZ
Teknolojinin sürekli geliştiğini eski ustaların teknolojiyi takip etmekte zorlandığını söyleyen Işıkçeviren, “Bu dükkânda önceleri tahta kaşıklardan günde 10 tane yapan iyi usta sayılırdı. Ama şimdi CNC tezgâhları çıktı. Tezgâhta 2 dakikada bir kaşık yapılıyor. Biz eskiler artık her gün gelişen, değişen teknolojiyi takip edemiyoruz. Biz eski el sanatı olan emeğimiz ile çalışmaya devam ediyoruz. Müşterilerde dışardan dükkâna geldiğinde bizim sattığımız tahta kaşık ile seyyar arkadaşların sattığı tahta kaşıklardan daha pahalı olduğunu görünce almakta biraz tereddüt ediyor. Ama o seyyar, Çin’den, sanayiden getirip satıyor, garanti veremiyor, oysa biz kendimiz yaptığımız için dayanaklı olduğunu biliyoruz. Garantimizi veriyoruz” diye konuştu. İl yöneticilerine sitemli olduğunu söyleyen İsmail Işıkçeviren, “Ben ömrümün büyük bir bölümünü, bu dükkanda ahşap oyuncak ve malzeme yaparak geçirdim. Bu meslek şimdi gerçekten de kaybolmak üzere. Çıraklar gelmiyor artık. Birde bunlar yetmezmiş gibi, belediyemiz kaybolan el sanatları sergisi açıyor. Konya’da yapılan sergide Adana’dan gelen ustanın bir tanesi bizim yaptığımız işi ziyaretçilere anlatıyor. Bizde burada ömrümüzü bu işe vermişiz. Sayın başkanın ve yetkililerin bundan haberi yok. Bu nasıl bir iş anlamış değilim” ifadelerini kullandı.
VAKİT GEÇİRMEK İÇİN DÜKKANDA OTURUYORUZ
Ahşap işlere ilgi olmadığı için burada hobi olarak oturuyoruz diyen Işıkçeviren sözlerini şöyle sonlandırdı: “120 senedir biz bu küçük dükkanımızdan ekmek yiyoruz. Ben 3. kuşağım. Bende evimi bu dükkandan geçindirdim,  çocuklarımı torunlarımı büyüttüm, ev park sahibi yaptım, ama yinede gelip burada oturuyorum. Satışlar fazla olmasa da burada esnaf arkadaşlar ile dostluğumuz çok eski günlere dayandığı için oturup sohbet ediyoruz, çay içeriz, bizi arayanlar gelip burada bulabiliyor. Ben burayı kiraya versem iyi kazanç elde ederim ama kendim evde otursam bu sefer sağlığımdan olacağım, bünyem çalışmaya alıştığı için, gelip burada oturuyoruz.”
 MUSTAFA ÖZÇELİK

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.