400 lira ile pazar çantası dolmuyor!

400 lira ile pazar çantası dolmuyor!

Nalçacı’da kurulan Perşembe Pazarı’na alışveriş için giden birçok vatandaş, hayat pahalılığından ve alım gücünün düşmesinden dolayı poşetini yine tam dolduramadı. Pazarcı esnafı ise satışlarının düştüğünü söyledi

Asgari ücretli ve emekli için geçinmek her geçen gün zorlaşıyor. Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, zam furyası hem esnafı hem de vatandaşı vurdu. Perşembe Pazarı esnafı da alışverişen gelen vatandaşlar da hayat pahalılığından dert yakındı. Esnafın satışı geçen yılın aynı dönemine göre ciddi şekilde düşerken, insanların da alım gücü azaldı. Toplumun her kesimi ekonomik gidişattan olumsuz etkilendiğini, bu gidişata bir çözüm bulunması gerektiğini söyledi. Merhaba Gazetesi de perşembe günleri Nalçacı'da kurulan semt pazarının nabzını tuttu.

pazardan-genel-goruntuler-4.jpg

ÖNCEDEN 20 KASA HAMSİ SATARDIK, ŞİMDİ EN FAZLA 5 KASA!

Perşembe Pazarında satış yapan bir balıkçı esnafı, şunları söyledi: “Satışlar düşük, fiyatlar yüksek. Hamsinin kilo fiyatı 100 TL. İstavrit 80, sazan 100 lira. Alabalık 150 lira. Vatandaş alamıyor, fiyatları yüksek buluyor. İnsanlar balık tüketemiyor. Önceden Perşembe Pazarında bu dönemlerde 20 kasa hamsi satardım, şimdi 5 kasa ancak satabiliyorum. İnsanlar ne yapsın? Ben de emekliyim. Geliyorum, çalışıyorum. Emekli maaşım yetmiyor. Yetişmiyor, evim kira. Bu anlayışın değişmesi gerekir.”

pazardan-genel-goruntuler-3.jpg

EVİMİZE ESKİSİ GİBİ ET ALAMIYORUZ

Perşembe Pazarına balık almaya gelen bir çift de “Hayat pahalı. Fiyatlar yüksek. Hamsinin kilosu 100 lira. Bütçe gereği kısıyoruz birçok şeyi. 7 bin 500 TL maaş alıyoruz. Hadi bu parayla geçinebilen geçinsin. Gerçekten mutfakta birçok şey eksik. Kısıyoruz. Ayda 1 veya 2 kez hamsi yiyebiliyoruz. Eskisi gibi et alamıyoruz” dedi.

5-isyankar-abla.png

BAZI ÇOCUKLAR BALIK İSTİYOR BABALARI ALAMIYOR!

Konya'da kurduğu tezgâhla balık satan başka bir esnaf da şöyle konuştu: “25 yıldır pazarlarda balık satıyorum. Satışlarda azalma var. Geçen sene Perşembe Pazarında 35-40 kasa balık satardım, şimdi en fazla 10 kasa satabiliyorum. İnsanların alım gücü azaldı. Cumhurbaşkanına bu konuyu yansıtmak gerekir. Mazot yükseliyor. Maaşlara zam yapılıyor ancak her şeye zam geliyor. Bugün birçok baba zorda. Çocukları okuyor, evi kira. Masrafları fazla. Hamsi 100 lira. Çipura, levrek 200 lira. Bu insan nasıl evine balık götürsün? Nelere şahit oluyoruz pazarda. Bazı çocuklar babalarından balık istiyor. Baba, gelip fiyatını soruyor, pahalı buluyor. Çocuğuna 'Kızım evde vardı' diyor, ağlamaması için mücadele ediyor. Biliyorum bu insanın evinde balık yok. Çocuğu ağlamasın diye böyle söylüyor. Tane ile domates alan insanlar var. Az önce bir marketteydim. Bir vatandaş 250 gram kıyma aldı. Büyük esnaf için problem yok, küçük esnaf perişan halde. İnsanların psikolojik sınırı zorlanıyor. AK Parti, her şeye çözüm buluyor. Bir şeyler için uğraşıyorlar ama hayat pahalılığına çözüm bulamadılar. İnsanlar, pazara rahat gelemiyor. Biz, zam yapmak istemiyoruz. İnsanlar rahat alışveriş yapsın istiyoruz. Alabilen var, alamayan var. İnsanlar gergin. Biz, Cumhurbaşkanımızı seviyoruz. Partiyi kurduğundan beri kendisini de destekliyoruz. Bu hayat pahalılığını bitirmesini istiyoruz.”

7-amca-kizgin.png

4 KALEM ÜRÜNE 150 LİRA VERDİM!

Pazar fiyatlarının markete göre daha uygun olduğunu söyleyen bir kadın da pazardan mandalina, portakal, biber, marul aldığını söylüyor. 4 kalem ürüne 150 TL gittiğini söyleyen kadın, “Daha salatalık, domates de almadım. Babamdan emekliyim ben. Her şey pahalı. Mutfaktan kısıyoruz. Balığın yanına gidemiyoruz. En son 1 kez balık yedim, 1 aydır yiyemiyorum. Emekliyiz. Emeklinin ne kadar parası olabilir ki? Şu hayat pahalılığına bir son versinler” şeklinde konuştu.

SADECE PATATES VE SOĞANA 200 LİRA PARAM GİTTİ

Pazar fiyatlarının yüksek olduğunu dile getiren bir kadın ise şunları kaydetti: “Patates, soğan aldım. Daha pazarın yarısındayım. Her şeyden yarım kilo aldım. Daha meyve almadım, 150-200 liram gitti. Sebzeyi tamamlamadım. Mutfaktan kıstık. Alamıyoruz. Çok şükür eşim emekli. Yan gelirimizde var ama bizden daha kötü durumda olanlar var. Ben, yetkililere hangi çağrıda bulunursam bulunayım, kimse beni duymayacak. O yüzden kendimi yormak istemiyorum. Her şey ortada. Herkes, her şeyi söylüyor ancak kimse bir şey duymak istemiyor.”

400 LİRA İLE PAZARA GELİYORUZ BİRÇOK ŞEY EKSİK KALIYOR!

Perşembe Pazarına alışverişe gelen bir başka kadın da şu cümleleri kurdu: “Elma, portakal aldım. Fiyatlar yüksek. Mutfaktan çok çok kıstık. Her istediğimizi alamıyoruz. Pazara gelirken 300-400 lira ile geliyoruz, birçok şey eksik kalıyor. Elma, portakala 150 liraya yakın param gitti. Zamlara alıştık. Herkes susuyor, kimse bir şey demiyor. Yetmiyor para. Yapacak bir şey yok.”

HAMSİ 100 LİRA DEDİLER ALAMADIM!

Eşiyle birlikte Perşembe Pazarına alışverişe gelen emekli bir çift ise şunları ifade etti: “Ben 7 bin 500 TL, eşim de 11 bin TL emekli ücreti alıyor. Her şey pahalı. Allah, bu millete sabır versin. Rezil bir emeklilik yaşıyoruz. Yeter mi bu para? Milletvekilleri 70 bin lira alıyor, biz 7 bin 50 TL alıyoruz. Yazıklar olsun. Yaşamıyoruz. Sadece karnımızı doyuruyoruz. Cüzdanın dibine baka baka ay sonunu getirmeye çalışıyoruz. Lüksümüz yok. Giyimi kuşamı bıraktık. Basit bir pijama altı 900 lira olmuş. Hamsi 100 lira dediler alamadım. Gelsinler bu paralarla kendileri bir geçinsinler. Hakkımızı helal etmiyoruz. 30 yıl bu ülke için çalıştım, 7 bin 500 TL alıyorum. Bu, adalet mi?”

MESUT TURAN

Kaynak:Mesut Turan

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum