Yeşil cübbeli adamın sırrı

29 yıldır yeşil elbise ve sarık giyen Fehim Altunsoy, Mevlana'yı ziyarete gelen yerli ve yabancı turistlerin dikkatini çekiyor.  Altunsoy, "Herkes birilerini örnek alır. Ben de kendime Hz. Mevlana'yı örnek aldım. Yeşil cübbeyi ve sarığı bu yüzden giyiyorum" dedi

 

 

Avustralya'da uzun yıllar yaşayıp emekli olduktan sonra Konya'ya yerleşen 7 çocuk babası Fehim Altunsoy (69), yeşil elbisesi ve sarığı ile büyük ilgi görüyor. Hz. Mevlana'nın türbesini ziyarete gelen yerli ve yabancı turistler Fehim Altunsoy'a büyük ilgi gösteriyor. Fehim amcayla sohbet eden yerli ve yabancı ziyaretçiler, daha sonra onunla hatıra fotoğrafı çektiriyor. Ziyaretçilerin en çok merak ettiği konu ise Fehim amcanın yeşil elbisesi ve sarığı. Fehim Altunsoy, yeşil elbisenin sırrını şu şekilde açıklıyor: "İnsanlar kendine her zaman bir rol model alır. Kimileri futbolcular veya sanatçıları örnek alır. Onlar gibi giyinir, onlar gibi traş olur. Ben de kendime Hz. Mevlana'yı örnek alıyorum. Yeşil cübbeyi sarığı bu yüzden giyiyorum."

 

1945 yılında Ankara'nın Ayas ilçesinin Basayas köyünde doğan, 16 yaşına kadar köyde yaşayan, çiftçilik ve çobanlık yapan Altınsoy, 1969 yılında Avustralya'ya gitti. 1985 yılında Türkiye'ye dönen  Altınsoy, şu an Konya'da yaşıyor. Dini bilgisini eğitimlerle artıran Altınsoy'un "Allah'tır Hepmimizi Yaratan; Babamız Adem Anamız Havva" isimli bir de kitabı bulunuyor. Merhaba Şehir'e konuşan ve Konyalılar ile sohbet etmeyi ve onlarla vakit geçirmeyi sevdiğini ifade eden Fehmi Altınsoy, kendisinin çok güler yüzlü ve sıcakkanlı biri olduğunu, insanlarla iyi anlaştığını söylüyor.

 

 

29 yıldır bu kıyafetleri giydiğini belirten ve "Kıyafetim nedeniyle başıma gelmeyen kalmadı" diyen Altınsoy, "Ben bu kıyafeti 1985 yılından beri giyiyorum. Daha önce Hz. Mevlana’yı ziyarete geldiğimde müritlerinin kıyafetlerini gördüm ve bende böyle bir kıyafet diktirdim. Hz. Mevlana'ya özendiğimi için böyle bir kıyafet giyiyorum. Yeşil renk de İslam'ı temsil ediyor. Kıyafetim nedeniyle sivil polisler Kayseri'de beni dövdü. Ben Avustralya'daki iken yakınlarım bana 'senin en rahat yaşayacağın yer Kayseri' derlerdi. Ancak Kayseri'de kıyafetim sıkıntı oldu. Bu baskılardan şikayetçi oldum. Ama henüz bir sonuç alamadım. Çok üzerime geldiler. En büyük ilgiyi turistlerden görüyorum. Turistler, benimle ilgileniyor, fotoğraf çektirmek istiyor ve kitabımı alıyor" diye konuşuyor.

 

 

Konya'ya gelmeden önce Avustralya’da yaşadığını belirten Fehmi amca, Avustralya’da 20 yıl fabrikalarda çalıştığını ve ticaretle uğraştığını söyledi. Avustralya’da uzun süre memleket aşkı ile yaşadığını vurgulayan Fehmi amca, Konya'nın benim için ayrı bir yeri var. O kadar ülke ve şehir dolaştım Konya gibi bir şehir bulamadım. Burası huzur veriyor insana. Konya’nın insanları sıcakkanlı, camileri ve tarihi yapıları çok güzel. Ayrıca Mevlana Hazretlerinin vermiş olduğu manevi bir hava var, bunları beni çok etkiliyor. Bana göre Konya, Türkiye’nin en güzel şehirlerinden biridir” sözlerini kullanıyor. Altınsoy son olarak, “Benim iki hanımımdan 7 çocuğum var, 6 tanesi Avustralya’da kaldı. Onlara memleket aşkı ağır basmadı onları getiremedim. Konya'da 1 kızım var. Onu da yurda verdim" diyerek sözlerini tamamladı.

 

İBRAHİM BÜYÜKEKEN - merhabahaber.com