Sünnete sıkı  sarılmalıyız

Sünnete sıkı sarılmalıyız

İlahiyatçı Yazar Sami Yıldız, “Haricilerden başlayarak Mutezîle ile devam eden günümüzde ‘Kur’an bize yeter.’ anlayışına sahip olanlara karşı sünnete sımsıkı sarılmalıyız. Sünneti devre dışı bırakarak hayatta boşluk oluşturmaya çalışıyorlar” dedi

Tüm Eğitim Yardımlaşma Araştırma Derneği (TEYAD)’nin Cuma Sohbetleri’nde İlahiyatçı Yazar Sami Yıldız “Sünnet Düşmanlığının Sebepleri” üzerine bir konferans verdi. Ömer Lütfi Ersöz açış konuşmasında Kur’an-ı Kerim’in anayasa sünnetin ise bunun uygulaması olduğunu bunları bir bütün olarak anlamamız gerektiğini belirttikten sonra Cengiz Numanoğlu’nun “Yok mudur Hocam?” ve “Hicret Etsem Beni de Alır mısın Medine” isimli şiirlerini okudu.

DİNİ KURALLARIN UYGULAMASINI SÜNNETTEN ÖĞRENİYORUZ

Yıldız konuşmasının başında Nahl suresi 44, Araf suresi 157 ve Haşr suresi 7. ayetlerine atıfta bulunarak günümüzde peygamberimizin Medine-i Münevvere’ye hicret ettiği dönemden daha fazla fitne ortamının bulunduğunu, peygamber devre dışı bırakılarak “Kur'an bize yeter!” diyen kişilerin hadis düşmanlığı yaptığını belirtti: “Sünnet düşmanlığı başlangıcı peygamberimizden sonra kimin halife olacağı tartışmalarıyla başlar. Halife seçilen Hz. Ebubekir yalancı peygamberlerin, zekat vermeyenlerin üzerine ordu gönderir. Hz.Ömer bu karara itiraz etmesine rağmen sonradan ‘Ebubekir böyle davranmasaydı benim zamanımda namaz ve oruç da tartışılırdı.’ demiştir. Hz. Ömer de dini kurallardan taviz vermemiştir. Yıldız, hacca normal kıyafetleriyle gelen adamın Kur’an’da hac esnasında giyilecek kıyafet ile ilgili ayet bulunmamasından dolayı kişinin istediği kıyafetle haccını yapabileceğini söylemesi üzerine Hz. Abbas adama : “Çevrede bu kıyafetle gelen var mı?” diye sormuş. Adam cevap verememiştir.

SÜNNET ÇİZGİSİ AŞIRILIĞA İZİN VERMEZ

Haricilerin ortaya çıkış serüveni üzerinde duran Yıldız, Hz. Osman’ın şehadetiyle fitnenin yayıldığını, hicrî 37. yıldaki Sıffin Savaşı’nda sünneti devre dışı bırakan Haricîler Hz. Ali’ye “Allah dışında hüküm verilmez.” demişlerdir. Hz. Ali’de “Bunlar Kur’an’dan başka bir şey bilmiyorlar, bedevîdirler. Az sayıda ayeti bilirler. Sahabeyi tekfir ederler.” buyurmuştur. Hariciler hadisleri delil olarak kabul etmezler. Yıldız, hadisler devre dışı bırakılarak sahabe üzerinde şüphe uyandırılmaya çalışıldığını Haricîlerin siyasî bir mezhep olarak ortaya çıktığını ve bütün sahabeleri kafirlikle itham ettiklerini söyledi. Allah Resulü’nün sözleri var olduğu müddetçe toplumda bu görüşler kök salamaz.

TARİHTEN DERS ÇIKARMALIYIZ

Sünneti inkar etme fitnesi Mutezîle tarafından da yapılmaya çalışılmıştır. Yıldız, Emevîlerin geniş bir coğrafyaya yayılması sonucunda başka din mensupları Müslüman olduğunu, kitaplarının Arapçaya tercüme edilmesiyle fikrî karışıklık ortaya çıktığını Hasan-i Basri’nin bunların oluşturmak istediği fikrî anlayışa karşı mücadele ettiği üzerinde durarak “Mutezile, kelime olarak “ayrılanlar, uzaklaşanlar, bir tarafa çekilenler” anlamına gelir. Mutezîle Allah’ın sıfatlarını kabul eder, fakat bu sıfatlara Allah'ın zâtının dışında bir varlık hakkı tanımaz. Şefaati reddederler. Peygamber, ölümünden sonra Muhammed b. Abdullah olarak adlandırırlar.”

BUHARİ VE MÜSLİM KUR’AN KADAR SAHİHTİR

Fitne ateşinin en yoğun olduğu zamanda Hadis alimlerinin devreye gerdiğini belirten Yıldız; “10 kriter belirleyen Hadis âlimleri sahih olanları aldılar. Aklımıza yatarsa alırız görüşünde olanlara karşı ince bir elemeye tâbi tutmuşlar. İmam-ı Buharî 600 bin hadisten en kuvvetli 7 bin hadisi eserine almıştır. Hadis’e dil uzatan Kur’an-ı Kerim düşmanıdır. Hadisler sahabe ve tabîîn tarafından yazılmıştır. Bütün Hadisler derç edilmiştir. Uydurma Hadis diye bir kavram yoktur. Hadisler Kur’an’ın fıkhî yönlerini açıklar. Namazın kılınışını hadislerden öğreniyoruz.”

Yıldız, İmam Hatip Lisesi ve İlahiyat eğitimi almasına rağmen Kur’an Arapçasının ancak %30’una hâkim olduğunu, günümüzde 120 civarında Kur’an tercümesinin bulunduğunu, önüne gelen herkesin mealden hükümler çıkardığını söyledikten sonra “Ebu Hureyre 80 talebe yetiştirmiştir. 19.yüzyıla kadar toprağa gömülü olarak kaldılar.” Peygamberimiz “Kim benim sünnetimden yüz çevirirse onunla bir ilgim kalmaz” diye buyurmaktadır. Sünnet ve Hadisler itibarsızlaştırılarak Müslümanların, Kur‘an-ı Kerim'den sonraki en sağlam kaynağı olan Hadisleri aradan çıkarttığınız zaman, peygamberin sözlerine ve hayatına dair bilgi kaynağımız kalmaz.

DİN ÜZERİNE OYNANAN OYUN BOZULMALI

Avrupa’da Martin Luther King ile başlayan “Bizim geri kalmamızın sebebi kilisedir.” Protestan anlayışı İngilizlerin Hindistan’ı işgal etmesiyle özel yetiştirilen kişiler aracılığıyla topluma kabul ettirilmeye çalışıldığını ifade eden Yıldız, günümüzde aydın geçinen bazılarının “Kur’an Hz. Muhammed’e lafzan değil, ilham yoluyla inmiştir.” sözleri saf insanları kullanarak “Uydurulan dine değil, inen dine inanın.” “Peygamber postacıdır, ona tabi olmaya gerek yoktur.”, “Mucizeler hayal ürünüdür.”, “Tasavvuf şirktir.”, “Sahabeler dini bozmuştur.” Söylemleriyle dinde şüphe uyandırmaya çalışmaktadırlar. Program sonunda TEYAD Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Oğuz , Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Lütfi Ersöz ve Konya Metro Seyahat Genel Müdürü Ahmet Yılmaz tarafından Sami Yıldız’a günün anısına dernek plaketi takdim edildi.

HABER MERKEZİ

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum