"Radyo en iyi dosttur"

1993 yılında yayın hayatına başlayan ve Konya’da ilk kurulan üç radyodan biri olan Radyo Gençlik, bugün de yaptığı yayınlarla büyük bir beğeni ve ilgi ile beraber dinleyicileriyle buluşuyor. Yayına başladığı ilk günden beri dinleyicilerine en faydalı sesleri sunduklarını belirten Radyo Gençlik Genel Müdürü Muhammet Ali Kaya, Radyo Gençliğin dün olduğu gibi bugün de Konya’da yayın yapan en etkili radyolardan biri olduğunu söyledi. Radyo Gençlik Genel Müdürü Muhammet Ali Kaya, “Radyo Gençlik bugüne kadar duyulması isteneni değil duyulması gerekeni Konyalı ile buluşturdu” dedi.

**Muhammet Ali Kaya kimdir? Sizi tanıyabilir miyiz?

-Öncelikle bu imkânı tanıdığınız için şahsınıza ve Merhaba Gazetesi’ne teşekkür ediyorum. 1983 yılında Konya’da doğdum. Kamu Yönetimi bölümünü bitirdim ve 10 yılı aşkın bir süredir Radyo Gençlik’te hizmet ve faaliyet yürütüyorum.

**Radyoda çalışmaya nasıl karar verdiniz?

-Üniversiteyi bitirdikten sonra medya sektörüne olan ilgimiz bizi bu sektöre sürükledi. Farklı yayın kuruluşlarına gidip gelerek işi öğrenmek adına çalışmalara başladım. Daha sonra ise büyüklerimizin yönlendirmeleri doğrultusunda bu sektörde daha faydalı olabileceğimiz kanaati oluştu. Biz de bu vesile ile radyoculuğa atılmış olduk. 10 yılı aşkın bir süredir de çeşitli kademelerde görevlerimiz oldu. Merhaba Gazetesi ile de kısmi ortak çalışmalarımız oldu bu süreçte.

BU ŞEHRİN HAVASINI SOLUYAN HERKES RADYO GENÇLİĞİ BİLİR

**Genel müdürü olduğunuz Radyo Gençlik hakkında neler söylersiniz?

Türkiye’de özel radyoculuğun başladığı 1990’lı yılların başlarında kurulan bir bölgesel radyo olan Radyo Gençlik, 1993 senesinde yayın hayatına resmen başladı. 28 yıllık bir yayın geçmişi olan Radyo Gençlik, yarım asırdır bu şehrin insanlarının gönüllerine hitap ediyor. Radyo Gençlik aynı zamanda Konya’da ilk olarak kurulan 3 radyodan biri. Radyo Gençlik aynı zamanda sahip olduğu bölgesel lisans gereği bulunduğu bölgenin yüzde 70’ine de hitap etme özelliğini koruyor. Kurulduğu ilk günden bu yana kesintisiz bir şekilde yayın hayatına devam eden radyomuz bugüne kadar yaptığı birçok çalışma ile de Konya’da ciddi bir dinleyici oranına sahip. Bunun yanında ilk kurulan radyolardan olmamız dolayısıyla bilinilirlik oranımız yüksek bir noktada. Yani bu şehrin havasını soluyan tüm insanlar radyo gençliği bilir. Hatta bizim iddialı da bir söylemimiz vardır; araçlarında ya da ev radyolarında birden beşe kadar olan kayıtlı sıranın içinde ilk üçten birisi Radyo Gençliğe aittir.

İNSANLAR GÜNDE ORTALAMA İKİ SAATE KADAR RADYO DİNLİYOR

**Günümüzde evlerde internet kullanımı ve TV izleme oranları arttı. Bu durum radyoculuğu nasıl etkiledi?

-Öncelikle belirtelim ki radyolarda TV kanallarında olduğu gibi bir yayın ölçüm mekanizması yok. Fakat zaman zaman TÜİK gibi kurumların yaptıkları anketler oluyor. Bu anketler sonucunda da radyo dinlenme oranları ölçümlenebiliyor. Buna karşın diyebiliyoruz ki radyo dinleme oranı diğer mecralara oranla yüksek bir seviyede. Zira illa bir TV karşısında olmanız gerekmiyor. Ya da basılı bir medyayı elinize almanız gerekmiyor. Bugün dinleyicilerimiz cep telefonlarından, araçlarından, evlerinden istedikleri her yerden her saatte bizi dinleyebilir. Bu durum da radyo dinleme oranını düşürmeyeceği gibi artırmaktadır da. Hatta RTÜK tarafından yapılan bir araştırma insanların ortalama günde iki saat kadar radyo dinlediği yönünde. Bu oran gerçekten yadsınacak bir ölçüde değil. Günümüzde bu oranın özellikle pandemi dolayısıyla artığını da söyleyebiliriz. Radyonun takip edilebilirlik oranlarını biraz da dinleyicilerinizin size olan geri dönüşleri ile de ölçümlemeniz mümkün. Size ulaşan dinleyicilerin takdirleri ya da eleştirileri de bu oranı gösterebiliyor.

SALT BİR MÜZİK KUTUSU DEĞİLİZ

*Mevcut dinleyici oranlarıyla birlikte dinleyicilerin radyodan beklentilerini nasıl değerlendirirsiniz?

-Bu konuda kendi araştırmalarımız sonucu elde ettiğimiz sonuç şu yönde: dinleyicilerimizin çoğunluğunun bayanlar olduğunu söyleyebiliriz. Hatta kadın erkek dinleyici oranını yüzde 60’a yüzde 40 olarak ifade etmek yanlış olmaz. Bunun yanında 25 yaş üstü dinleyicilerimizin daha çok olduğunu da söyleyebiliriz. Bu doğrultuda dinleyicilerin bizden beklentileri farklılık gösterebiliyor. Kimi dinleyicilerimiz yalnızca müzik yayını yapan bir radyo olmamızı isterken kimi dinleyicilerimiz bir haber radyosu olmamızı istiyor. Fakat her işte olduğu üzere bizim işimizde de bir akış bir düzen var. Zaten biz duyulması isteneni değil duyulması gerekeni dinleyicimizle buluşturan bir radyo olduğumuzu ifade ediyoruz. Çalışmalarımızı ise bu doğrultuda yürütüyoruz. Biz aynı zamanda yayınlarımızla dinleyicilerimize faydalı olmayı amaçlıyoruz. Salt bir müzik kutusu olmadığımızı biliyoruz. İnsanları adil olana, güzel olana kanalize etmenin bir yolu olarak görüyoruz yaptığımız işi. Bu vesile ile haber programlarımız, yorum programlarımız ve kültür sanat programlarımız ile dinleyicilerimize en iyi hizmeti sunmanın gayesini taşıyoruz.

İNSANLAR TRAFİKTE GÜNDEMİ RADYODAN TAKİP EDER

*Haber programlarından bahsettiniz. Peki, radyoda yaptığınız haber programlarının etkisini nasıl değerlendirirsiniz?

-İnsanlar günümüzde artık trafikte fazla vakit geçiriyorlar. Bugün akıllı cihazlardan ve internetten gündem takip edilebiliyor belki ama radyodan takip edilen gündem özellikle trafikteki insanlar için ayrı bir öneme sahip. Bizler de bu doğrultuda haber merkezimiz ile birlikte saat başı canlı olarak girdiğimiz haberler ile güncel gündemi dinleyicimiz ile buluşturuyoruz. Özellikle bugün ciddi bir haber yoğunluğundan bahsetmemiz mümkün. Zira bir haber çok çabuk gündeme girebildiği gibi çok çabuk da gündemden düşebiliyor.

**Peki dinleyicilerin program beklentileri ne yönde?

-Bu sektörde 10 yılı aşkın sürede öğrendiğim şeylerden biri de yüzde yüz memnuniyetin biraz imkansız oluşu. Herkes kendine münasır bir radyo tahayyül ediyor. Bu anlamda radyodan çeşitli beklentiler dile getirilebiliyor. İnsanlar o anki ruh hallerine uygun bir radyo dinlemek istiyor. Bunu kestirmek elbette kolay değil. Bizler de çeşitli yayın kuşakları ile bu beklentiyi karşılamayı amaç ediniyoruz. İnsanlar müzik de dinlemek istiyor, haber de duymak istiyor, yeri geliyor radyodan duygularını da dile getirmek istiyor. Yeri geliyor pratik bilgilerin onlara sunulduğu bir program da isteyebiliyorlar. Bazı dinleyicilerimiz ise hatip ve alimlerin sohbetlerini dinlemek isteyebiliyor. Radyo Gençlik olarak biz de ihtiyaca en iyi şekilde cevap verebilmek için çalışıyoruz.

RADYO BİR DOSTTUR, ARKADAŞTIR

*Konya’daki radyo kültürünü nasıl değerlendirirsiniz?

-Diğer mecralardaki arkadaşlar alınmasınlar ama radyonun daha bilinçli bir kitleye hitap ettiğini söylemek mümkündür. Radyoyu ele alırsak karşıda görsel bir materyalin olduğunu söyleyemeyiz. Radyo, tamamı ile tek bir duyuya hitap eden ve sadece sese dayalı iletim içeren bir mecradır. Bu durum da o anki hisle birlikte veri aktarımını iletimi gerçekleştireceği için daha samimi ve kalitelidir. Tüm bu doğrultuda radyo bir kültürdür diyebiliriz. Radyo, aynı zamanda da bir dosttur. İnsanlar duygularını radyo aracılığı ile dillendirebilir. Bu pencereden baktığımızda radyo bir de arkadaştır. Bu da bizi sevindiriyor doğrusu.

*Radyo Gençlik’ten bugüne kadar yaptığınız programları değerlendirirseniz neler söylersiniz?

-Bugüne kadar radyomuzda çok çeşitli programlara imza attık. Özellikle yaptığımız istek programları ile dinleyicilerimizden çok güzel geri dönüşler aldık. Gece yaptığımız kültür sanat içerikli programlarımız da ilgiyle takip edildi. ‘Arkası yarın’ başlığı ile yayına dahil ettiğimiz kitap seslendirmesi yaptığımız programlar da bir dönem güzel karşılık buldu. Yaptığımız programları birçok kişi ve kurumla da paylaştık. Merhum Necmettin Erbakan hocamızın hayatını seslendirdiğimiz 28 bölümlük programımız da en çok ilgi duyulan programlarımızdan olmuştur. Nitekim bu program çok talep ve takdir gördü.

RADYO HER YERDEN HER DAİM DİNLENMEYE DEVAM EDECEK

*Radyonun ve radyoculuğun geleceğini nasıl görüyorsunuz?

-Zamanla beraber her sektör inişler ve çıkışlar görmüştür. Radyoculuk da akıllı cep telefonlarının ve sosyal medyanın hayatımıza girişi ile bir nebze geriledi gibi düşünülse de aslında durum bundan farklıdır. Radyonun toplumda görülen bir öze dönüş ile yeniden rağbet gördüğünü söylemek mümkündür. Her yerden kolayca dinlenen radyoculuğun sona ereceğini ise zannetmiyorum. Ben bu işin insanları etkileyebilme tarafını seviyorum. Bu etkileyişin de bize elbette bir geri dönüşü olacaktır. Dinleyicimiz bir kişi de olsa bir milyon kişi de olsa bizim bir sorumluluğumuz var. Bu anlamda dinleyicimizin faydasına ve hayrına olacak bir şeyi ona sunabiliyorsak ne mutlu bize. Nitekim insanların hayrını düşünerek insanlara hizmet etmek bizi mutlu ediyor. Radyo Gençlik 1993 yılından bu yana yayın hayatına heyecanla devam eden özel bir radyo ve bundan sonra da yenilikleri ile insanların kulaklarına, kulaklarından da gönüllerine hitap etmeye devam edecek. Son olarak ise dinleyicilerimizin bizi hep dinlemelerini ve bize öneri şikâyetlerini ulaştırmalarını istirham ediyoruz.

Röportaj: EYYÜB KARAKUZU