Necip Fazıl hakikati arıyordu

Necip Fazıl hakikati arıyordu

Selçuklu Belediyesi ile Birlikte Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesinin haftalık programları kapsamında Anadolu Mektebi Konya Grubu öğrencileri “Doğumunun 115’inci; Vefatının 36’ıncı Yılında Necip Fazıl’ı anlattılar

Ali Rıza Bahadır Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi Eda Nur Yalçın’ın panel başkanlığını yaptığı programda Konya’nın dört farklı lisesinden öğrenciler, Necip Fazıl Kısakürek’in farklı yönlerini ele aldılar. 25 Mayıs tarihinin Necip Fazıl’ın ölüm yıldönümü olması sebebiyle yapılan bu programın ayrı bir önem arz ettiğini ifade eden Panel Başkanı Eda Nur Yalçın, üstadın Türk kültür ve edebiyatı için önemine değindi. “Mistik Şehrin Şairi Necip Fazıl Kısakürek ve İstanbul” başlıklı bir sunum yapan Karatay Mevlana Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi Sidre Nur Duran konuşmasında: “ İstanbul hakkında yazılan birçok şiir, makale, kitap, şarkı bu şehrin gizemini güzelliğini anlatmaya çalışır. Bu şehir girdap gülüm der ya güftecimiz. Evet, kimi zaman girdap, kimi zaman huzur, kimi zaman aşk, kimi zaman hüzün; mistik bir şehirdir, kadim bir şehirdir İstanbul. Kadim milletin, kadim davanın, kadim şehrin, kadim üstadı vardır. Mistik şair derler ona. Mistik şehrin şairi… Üstad Necip Fazıl 26 Mayıs 1904'te dünyaya gözlerini kadim şehir İstanbul'dan açar. Doğduğu an âşık olmuş, bağlanmıştır bu şehre. Belki hayatının belirli dönemlerinde ayrılmak zorunda kalmıştır ama dayanamayıp geri dönmüştür sevgili şehrine. Hatta özlemi, sevgisinin kat kat artmasına vesiledir. Canım İstanbul şiirinde demez mi?” ifadelerini kullandı.

BU İŞ SALT AKILLA OLMAZ, AKILSIZ HİÇ OLMAZ

Necip Fazıl ve Felsefe” başlıklı bir sunum gerçekleştiren Akşehir Tarık Buğra Sosyal Bilimler Lisesi öğrencisi Şevval Bilgiç de konuşmasında “Necip Fazıl şiirleri ile estetiğe, inancı ile din ve ahlaka ışık tutmaya çalışan üstattır. Üstadın düşünce boyutuna yakın bir tanımlama çabası içerisine girersek, Necip Fazıl’daki kavramlaştırma sürecini Rusell’ın “soyut ve somutun tüm taleplerini karşılama ve bunları uyumlu hale getirme” şeklinde açıkladığı sürece denk düştüğünü görürüz. Necip Fazıl’a göre dikkatli okunmak şartı ile felsefeden yararlanmanın pek çok yolu vardır; ama kendi ifadesi ile “bu iş salt akılla olmaz, akılsız hiç olmaz” kuralı, felsefeyle ilgilenmenin ilk ve en önemli ölçütü olarak karşımızda durmaktadır. İşte bu kuralı anladığım andan itibaren Necip Fazıl’ın hem felsefeye hem de tasavvufa, altını çizerek söylüyorum, “zıt” bir tavır sergilemesinin sebebi güneşin aydınlattığı engin bir deniz gibi gözlerimi kamaştırıverdi. O her ikisini de “yetersiz” görüyordu. O sabit duran dinin etrafında aklıyla hakikati arıyordu. Şiiri yazmasının ana gayesi olarak da mutlak hakikati aramak olduğunu belirtir” dedi.

Değerlendirme konuşmalarının ardından öğrencilere katılım belgesi takdim edildi.

Programa Anadolu Mektebi Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sami Güçlü, TYB Konya Şube Başkanı Prof. Dr. Hayri Erten ve Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü’nün yanı sıra Anadolu Mektebi Yürütme Kurulu Üyesi ve Konya İl Koordinatörü Atilla Yaramış, yazarlar, akademisyenler, Anadolu Mektebi sorumlu hocaları ve öğrenciler katıldı.

HABER MERKEZİ

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.