Konya Çarşısı’nın gülleri meczuplardı

Araştırmacı-Yazar Ali Işık, Konya Aydınlar Ocağı tarafından düzenlenen Şükran Gecesi’nde; doğumunun 65’inci ve hizmetlerinin 40’ıncı yılında teşekkür plaketiyle ödüllendirildi. Tarihçe-i hayatını kısa bir şekilde sunum olarak özetleyen yazar Ali Işık, 1954 yılında Kadınhanı-Başkuyu’da doğduğunu ve Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olduğunu belirterek “1977 yılında Taşkent İHL’de başladığım öğretmenlik hayatıma 2003 yılında Konya Lisesi’nde son noktayı koydum. Konya kültür ve folkloru üzerine araştırmalarından oluşan edebî ürünlerim çeşitli gazete ve dergilerde yayımlandı. Konya Ansiklopedisi’nin yayın kurulu üyeliği ve redaktörlüğünü yürüttüm. Eserlerim şunlardır: Konya Mutfak Kültürü ve Konya Yemekleri, Mevlevî Mektupları, Ayaşlı Şakir Hayatı ve Şiirleri, Konya’nın 40 Çocuk Oyunu, Vali İngiliz Sait Paşa, Geçmişten Günümüze Konya’nın Gülleri Deliler, Meczuplar.” olduğunu söyledi.

DELİ VE MECZUPLAR FARKLI İNSANLAR

Hayatını özetleyen “Zaman” adlı şiirini okuduktan sonra Konya tarihi ve kültürü üzerine araştırma yazılarının “konyayazilari.blogspot.com”da çıktığını söyleyen yazar Işık, Konya’nın delileri ve meczuplarını yazmaya 2015 yılında yazmaya başladığını ifade ederek “Hizmet Delilerine Konya’lı gözüyle bakıldığında bunlar farklı adamlar veya mutasavvıfların diliyle bakıldığında bunlar farklı insanlar” dedi. Kitabında Ekmekçi Hayık ve Cambaz Deli Osman ile Kurucu Kâzımaağa’ya da yer verdiğini ifade eden Işık, Konya’nın Gülleri’nin ‘Hizmet Delileri, Meczuplar ve Konya Çarşısının Gülleri’yle birlikte üç bölümden oluştuğunu belirterek şunları dile getirdi:

CUMA KILINUR, PAZAR KURULUR

“Konya Gülleri aslında Konya Çarşısının gülleri. Çarşı var. Ondan sonra deli ve meczup kavramları var. Konya Çarşısı Selçuklu döneminden bu yana küçüle küçüle… Karatay Medresesi’nin olduğu yerden başlayan ve şehrin dış surlarına kadar uzanan Konya Çarşısı, bugün Kapı Camii, Aziziye Camii ve Sultan Selim Camileri arasında bir yer kaldı. Yani Konyalılar burayı Küçük Bedesten ve Büyük Bedesten diye de adlandırıyor. Sanayi Mektebi’nin olduğu yer eskiden sırtını Şerafeddin Camii’ne yaslayan bir bedestendi. Çarşı kelimesi Farsça bir kelime olup “dört sokak, dört yol, dört taraf” demek mümkün. Osmanlı Kanunnamelerinde çarşı çok güzel tarif ediliyor: “Cuma kılınur, pazar kurulur.” Konya Çarşısı’nın insan kadrosu esnaf, zanaatkâr, yardımcı hizmetliler ve güllerden oluşmaktaydı. Bunların en renklileri hiç

kuşkusuz o çarşını gülleri olan meczuplardı. Bunlar arasında Ali Dayı, Ali Hoca, Bekereli Mustafa ve diğerleri sayılabilir.”

Meczup ve deli kavramları üzerinde de duran Işık, Hz. Ali’nin “Bir kimse kendisine deli dedirtmedikçe imanı kâmil olamaz” sözünü hatırlatarak Silleli İsmail ve Cambaz Deli Osman ile meczubelerden Sabile üzerinde durarak onların ibretlik hallerinden bahsetti.

SİLLELİ İSMAİL (PİRALİ)

Nâm-ı değer Pirali’nin 1925yılında Sille’de doğduğunu ve 1995’de Zafer Meydanı’nda çay bahçesinin önündeki alanda Hakkın rahmetine kavuştuğunu söyleyen Işık, “Allah’ın veli kullarından olduğuna inanılır, pek çok kerameti anlatılırdı. Konyalı olup da onunla bir anısı olmayan yok gibidir” dedi. İl Halk Kütüphanesi’nde gerçekleştirilen Şükran Gecesi’nde Konya Halk Edebiyatı Ustası Ali Işık’a teşekkür plaketini Konya Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Saim Sakaoğlu ve oğluyla birlikte takdim etti. Dr. Güçlü, yazar Işık’a ayrıca “Büyük Selçuklu Mirası” adlı kitabı hediye etti. Yazar Ali Işık, kendisine jest yapan Konya Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü’ye teşekkür etti. Selçuklu Salı Sohbetleri’nden önce Konyalı şairler kendi yazdıkları güzel şiirlerini okudular. Şair İsmail Detseli de, “Ali Işık Hocamız” adlı şiirini okudu. Program toplu olarak çekilen hatıra fotoğrafıyla son buldu.

HABER MERKEZİ