"İnsan içini ısıtacak bir bardak çayı arıyor"

Havaların soğumasıyla birlikte insan içini ısıtacak bir bardak çayı arıyor. Evlerde, işyerlerinde, parklarda kışın sıcak bir çay, soğuğu unutturduğu gibi insanın tüm yorgunluğunu da alıyor.  Nasip Çay Ocağını diğer çay ocaklarından ayıran yanı çayın doğalgaz da değil mangal kömüründe demlenmesi. 20 yıldır Aziziye Cami civarlarında közde çay yaparak, sevenlerinin hizmetine sunan Cesim Arslan,  işletmesinin isim hikâyesini şöyle anlatıyor: “Sevdiğimiz bir hocamıza çay ocağı açma düşüncemin olduğunu söyledim.  O da ‘nasipse inşallah güzel olur’ dedi o gün çay ocağımızın ismini nasip koymaya karar verdim dedi.” Çay demlenirken belli şartlara riayet etmenin şart olduğunu dile getiren Arslan, bu işte en önemli püf noktanın sevgi olduğunu söyledi. Havaların soğuması ile birlikte işlerin yaz aylarına göre daha az olduğunu dile getiren nasip çay ocağı sahibi Cesim Arslan, daha sonara şunları söyledi: “Yaklaşık 20 yıldır burada çay satıyoruz. Genel anlamda kış aylarında çay satışlarımız biraz daha azalır. Malum havalar soğumaya başlayınca vatandaşlar çok dışarı çıkmayı tercih etmiyor. Ancak çarşı pazarda işi olanlar çay ocağımıza uğruyorlar. Kış mevsiminde daha çok bitki çayları tercih ediliyor. Genellikle ada çayı, ıhlamur, nane limon oralet tercih ediliyor. Yaz aylarında işlerimiz daha iyi olur elhamdülillah.”  Çay fiyatının 2 lira olduğunu belirten Arslan, girdi maliyetlerinin arttığını ama çay azam yapmayacaklarını belirterek sözlerine şöyle devam etti: en son fiyat güncellemesi ile birlikte şuan çayı 2 liradan vatandaşlarımızın hizmetine sunuyoruz ancak şekere kahveye çaya gelen zamlar ortada. Bununla beraber elaman giderlerimiz de var ancak biz zam yapmayacağız. Vatandaşımıza çay konusunda en iyi hizmeti sunmaya çalışıyoruz. Sağolsun dostlarımız, sevenlerimiz müşterilerimiz bizi yalnız bırakmıyor.”

ÇAYI ÇOK İÇEN BİR TOPLUMUZ

“Semaverde veya mangalda yapılan çayların lezzeti tartışılmaz” diyen Arslan, çay demlerken kullanılan suyun ve çayın kalitesinin de çok önemli olduğunu konuşmalarına ekledi. Arslan, daha sonra konuşmasını şöyle tamamladı: “ Çayın; beğenilen bir içecek olmasında tadının, renginin payı olduğu gibi, onun konulduğu bardağa ait boyutun ve estetiğin de payı vardır. Çay demlendikten sonra bekletilmeye alınmalı. Çayın kaliteli demlenmesinin yanı sıra, içildiği ortam ve içiliş şekli de önemli. Türk insanı çayı çok seviyor.  Çok çay içen bir milletiz. Sabah kahvaltısında çay içmeyince bile kendimizi eksik hissediyoruz. Çay, zaten tiryakilik yapar. Çay tiryakisi, çok çay içen de olmayabilir bazen. Bana göre çayın kalitesini ve buruk tadını hissedebilen insan tiryakidir."

SAİT ÇELİK