‘Hedefimiz hastaları Konya’ya çekmek’

‘Hedefimiz hastaları Konya’ya çekmek’

İl Sağlık Müdürü Dr. Hasan Küçükkendirci, sağlıkta dönüşüm programı kapsamında hedeflerinin hasta transferini Konya’ya sağlayabilmek ve Konya’dan da hasta çıkışını engelleyebilmek olduğunu söyledi.

Dr. Hasan Küçükkendirci kimdir?
1968 yılında Konya’da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Konya’da tamamladı. 1985 yılında Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazandı. 2 yıl Cumhuriyet Üniversitesi’nde okuduktan sonra yatay geçişle Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde eğitimine devam etti. 1991 yılında mezun oldu. Zindankale Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nde göreve başladı. Orada 1996–1997 yıllarında başhekimlik görevi yaptı. Halk sağlığı ana bilim dalında doktorasını tamamladı. 2002 yılından sonra aynı kurumda başhekimlik görevinde bulundu. 2005 yılında da Konya İl Sağlık Müdürlüğü görevine getirilen Küçükkendirci, halen bu görevini sürdürüyor. Evli ve bir çocuğu vardır.
SUNUŞ:
Konya son yıllarda sağlık alanında önemli bir mesafe aldı. Beyhekim Sağlık Kampüsü’nün, Selçuklu Tıp Fakültesi’nin bitirilmesi, SSK hastanesinin yenilenmesi, Numune Hastanesi projesinin devreye sokulması ve Karatay’da yapılacak olan sağlık kompleksiyle Konya sağlık üssü olma yolunda ilerlemeye başladı. Konya’nın sağlıkta geldiği durumu ve sorunlarını konuştuğumuz İl Sağlık Müdürü Dr. Hasan Küçükkendirci, göreve geldiği 2005 yılından itibaren Konya’da birçok projeyi hayata geçirdiklerini söyledi. Öncelikli hedeflerinin eski hastanelerinin eski hastane olarak kalmamasını sağlamak olduğunu belirten Dr. Hasan Küçükkendirci, hastanelerin fiziki şartlarını ve donanımlarını en üst seviyeye çıkarmaya çalıştıklarını söyledi. “Artık vatandaş filmlerde izlediği kıymetli vatandaş rolünü kendisi de üstlenmiş bulunuyor” diyen Küçükkendirci, “Hava ambulansıyla ilçelerdeki hastalarda kısa zamanda ulaşabiliyor ve onları şehirdeki hastaneye ve başka bir ile en kıza zamanda ulaştırıyoruz. Gerektiğinde Sağlık Bakanlığı’nın ambulans uçağını da devreye sokuyoruz” dedi. Yeni hastaneler ile Konya’dan hasta çıkışını engellemeye çalıştıklarını ve başka illerden Konya’ya hasta transferinin gerçekleştirilmesi için büyük çaba sarf ettiklerini aktaran Küçükkendirci, ancak bu sayede Konya’nın sağlık üssü olabileceğini kaydetti.
ARASÖZ:
“Yeniliklerle artık vatandaş filmlerde izlediği kıymetli vatandaş rolünü kendisi de üstlenmiş bulunuyor… Hedefimiz hasta transferini Konya’ya sağlayabilmek ve Konya’dan da hasta çıkışını engelleyebilmektir”
* Göreve başladığınız 2005 yılından itibaren Konya sağlık alanında hangi değişimleri yaşadı?
      – Göreve başladığımızda birinci basamak sağlık hizmetleri, sağlık ocakları tarafından takip ediliyordu. Hastanecilik anlayışı içerisinde sağlıkta dönüşüm programı Sağlık Bakanlığı tarafından yeni uygulanmaya konulduğu için değişiklikler yavaş yavaş oluşmaya başladı. Hastanenin fiziki şartları, nitelikleri ve personel açısından desteklenmesi bu dönemdeki reformist hareketlerin başlangıcıyla birlikte olmaya başladı. Birinci basamakta hastanın sağlık kuruluşuna ulaşabilme yönünde sıkıntıları vardı. Bu konuda Konya Büyükşehir Belediyemiz, ilçe belediyelerimiz ve hayırseverlerle bir çalışma yaptık. Çok kısa zamanda 23 tane sağlık ocağımız varken bunların sayısını 50’li rakamlara çıkardık. Aile Hekimliği’ne geçtiğimiz 2010 yılında ise sadece Konya merkezde 80 civarında aile sağlığı merkezi hizmet vermeye başladı. İnsanlar bir araçla değil de yürüme mesafesinde birinci basamak sağlık hizmetlerine ulaşsın orada koruyucu sağlık hizmetlerini alsın gibi bir yaklaşıma girdik. 1993 yılında temeli atılan Beyhekim Eğitim Sağlık Kampüsünü bitirmek için gerek siyasetçilerimiz gerekse Bakanlığımız bu konuda büyük çaba sarf etti. Dört hastaneden iki tanesini aktif olarak çalıştırmaya başladık. 2 hastanenin de 2011 yılının mayıs ayında binasını teslim edecekler. Daha sonra iç donanımı, tefrişat ve personelle birlikte Beyhekim Sağlık Kampüsünde 1 genel hastane 3 tanede dal hastanesi olmak üzere toplam bin yatağa yakın bir sağlık kompleksi olacak.  Eski SSK hastanesinin fiziki şartları çok iyi yerlere geldi. Numune Hastanesi’nde Doğumeviyle birlikte yeni bir çalışma yaptık. Artık eski tip hastaneler eski tip olarak kalmıyor. İlçelerde de çalışmalarımız devam ediyor. Cihanbeyli, Bozkır, Ereğli, Ilgın, Çumra, Akşehir, Yunak, Beyşehir’de ek binalar yaptık, Seydişehir’de de arsa tahsisiyle birlikte ek bir bina yapacağız. Evde sağlık hizmetleri kapsamında Türkiye’de öncü il olduk. Burada arkadaşlarımız sadece gönüllük kapsamında göreve başladılar. Şuana kadar 8 bin civarında yatağa bağlı hastalara hizmet götürdük. Önemli çalışmalar yaptık ki bu hizmet Türkiye genelinde yaygınlaşmaya başladı.
* Bir taraftan sağlık alanında yeni yatırımlar yapılırken bir taraftan da vatandaşların sağlık konusunda bilinçlenmesi gerekiyor. Bilinçlendirme noktasında neler yapıyorsunuz?
      – Vatandaşların sağlık konusunda bilinçlenmesi için koruyucu sağlık hizmetlerini vatandaşın anlayışına sunabilmeyi hedefledik. Hastalanmadan önce tedbir alınması gerektiği gibi bir yaklaşıma girdik. Tütün mamulleriyle ilgili kanun çıktıktan sonra insanlara sigara içilmemesi ve madde bağımlılığı konusunda eğitimler verdik. 2011 yılı içerisinde 15 tane araç kiralayarak denetimlerimizi daha da sıklaştırdık. Konya ve Türkiye genelinde de sigarayla ilgili mücadelede de istenilen seviyeye tam anlamıyla ulaşamasak da büyük bir mesafe aldık. Beslenme ve obeziteyle ilgili bir tarama programımız oldu. Konya’daki insanların beslenme tarzları ve obeziteyle ilgili istatistiklerin belirlenmesi için bir çalışma yaptık. Bu çalışmayı yaparken insanların nasıl beslenmesi gerektiğiyle ilgili eğitimler verdik. Kadınlara yönelik hem hamilelik döneminde hem de hamilelik ve menopoz sonrası yakalanabilecekleri hastalıklar, hormonal değişiklikler, meme kanseriyle ilgili bilgiler verdik. KOAH ve akciğer hastalıklarıyla ilgili bir komisyon oluşturduk. İlk altı ay anne sütü çok önemli bu konuda da anneleri bilinçlendiriyoruz. İstenmeyen gebelikleri baştan önleyebilmek için aile planlaması eğitimlerimiz sürekli devam ediyor. Biz buna doğum kontrolü demiyoruz çünkü sağlıklı aile olabilmek için sağlıklı bebekler dünyaya getirebilmesi önemlidir. Tüberküloz hastalarımızla ilgili eğitimlerimiz var. Uygulamaya koyduğumuz şartlı nakil transferiyle tüberkülozlu hastaların ekonomik durumunu daha iyiye götürebilmek için SGK ve yardımlaşma vakıflarıyla işbirliği yaptık. Bunlara aylık ek ücretler veriyoruz. Hastalığı devam ettirdiği sürece. Başta tüberküloz olmak üzere Verem Savaş Derneğimizle birlikte bir mobil röntgen cihazı aldık. Yakın illere gidip çekimlerde yapıyoruz. Askeri birlikler, yurtlar, fabrikalar gibi toplu yaşanılan yerlerde oluşacak hastalıkları önlemek için sürekli mobil röntgen aracıyla çekimler yapıyoruz.
“GÖREVİMİZ VATANDAŞA KIYMET VERMEK”
* Gerçekleştirilen eğitim çalışmalarıyla birlikte vatandaşlarda sağlık bilinci oluştu mu? Örneğin buna bağlı olarak hastaneye gitme oranlarında düşme var mı?
      – Son dönemlerde aile hekimliğine geçtikten sonra vatandaşımız hastaneye gittikten sonra kiminle muhatap olacağını bildiği için hastanelere gidiş nispeten azaldı. 2010 yılı Konya geneli 1 basamak sağlık kuruluşları muayene olan hasta sayısı 6 milyon 500 bindir. 2009 yılı Konya geneli 1 basamak sağlık kuruluşları muayene olan hasta sayısı ise 8 milyon 415 bin 285’tir. Vatandaş kendi mahallesindeki aile sağlığı merkezinde tedavisini alabiliyorsa hastaneye gitmeye gerek duymuyor. Bir üst tetkik veya radyolojik görüntüleme amacı güdülüyorsa bir üst hastaneye vatandaş gidiyor. Aile hekimleriyle birlikte yaptığımız merkez laboratuarı çalışması var ki vatandaşımız aile hekimine müracaat ettiği takdirde orada kanser tetkiklerine varıncaya kadar tüm tetkikler merkez laboratuarında yapılıyor. Ve sonuçlar aynı gün içerisinde veriliyor. 112 acil sağlık hizmetlerinde çok hızlı bir gelişme yaşandı. Şuanda 47’ye yakın noktamız var. İlk 10 dakikada vakaya ulaşma oranımız yüzde 90’nın üzerinde. Kırsal kesimde bile ilk 30 dakikada hastaya ulaşıyoruz. Bu dünya standartlarındaki rakamlar. Yine Konya’nın hizmetine hava ambulansını da sunduk. Türkiye’de 17 ilde konuşlanmış bir hizmetti. Bunun bir tanesini de Konya’ya kazandırdığımız için mutluyuz. Artık vatandaş filmlerde izlediği kıymetli vatandaş rolünü kendisi de üstlenmiş bulunuyor. Konya’da tedavi olması gerekiyorsa ilçeden ile Konya’nın dışında tedavi olması gerekiyorsa bir ilden başka bir ile hava ambulansı ile gerekirse Sağlık Bakanlığımızın uçaklarıyla transferini sağlayarak tedavisini başlatıyoruz.
* Aile Hekimliği uygulaması ne durumda, uygulamada ne tür sıkıntılarla karşılaşıyorsunuz?
      – 549 aile hekimimiz ve 189 tane de aile sağlığı merkezimiz var. Şuanda aile hekimliğimizde boşluk yok. Hakla bütünleşen aile hekimlerimiz oldukça iyi hizmet veriyor. Vatandaşımızdan da zaman zaman bu döngü içerisinde aile hekimliği uygulaması kapsamında şikâyetleri de oluyor. Ama bu şikâyetler zaman içerisinde daha da azalarak devam edecektir. Örneğin vatandaşlar Aile Hekimini yerinde bulamadıklarından şikâyet ediyor. Fakat uygulama mobil hizmet kapsamında değerlendirildiği için aile hekimlerimiz sadece kendilerine bağlı olan nüfusu yerinde değil belde ve köylerde de onların ayağına giderek hizmet sunmak zorundalar. Bu zaman içerisinde oturacak. Aile hekimi olmadığı zaman hastanın kim tarafından muayene edileceği de ortaya çıktıktan sonra rahat bir hizmet anlayışı oluşacaktır.
“HEDEFİMİZ KONYA’DAN HASTA ÇIKIŞINI ENGELLEMEK”
* Sağlık Müdürlüğü olarak ‘Konya’yı Sağlık Üssü Yapıyoruz’ sloganıyla yola çıktınız. Konya sağlık üssü olma noktasında hangi aşamaya geldi?
      – Biz Konya Sağlık Üssü oluyor sloganıyla yola çıkmıştık. Henüz daha oldu diyemiyoruz çünkü daha yürürlüğe koymamız gereken projelerimiz var. 500 yataklı Konya Numune Hastanesi yeni bir proje, Beyhekim Sağlık Kampüsünde ki hastaneler, Karatay’daki kamu özel ortaklığıyla yapılacak 800 yataklı hastane, ağız ve diş sağlığı merkezlerinin büyümesine bağlı olarak Konya’ya kazandırabileceğimiz bir diş hastanesi, yeni semt poliklinikleri, aile sağlığı merkezleri ve bu merkezlerin fiziki şartlarını daha arttırma çalışmalarıyla birlikte Konya gerçekten sağlık üssü oluyor. Olmaya da namzet bir şehir çünkü biz sadece Konya merkezli değil, ilçelerdeki sağlık hizmetlerini de hem nitelik hem de nicelik olarak iyileştirmeye çalışıyoruz ki oradan gelen hasta sayısı azalsın ve ilçe hastanelerde bölgesine en iyi şekilde hizmet etsin. Aksaray, Karaman, Isparta, Afyon gibi illerden hasta transferini Konya’ya sağlayabilmek ve Konya’dan da hasta çıkışını engelleyebilmektir. Onkolojinin açılması ve radyo terapi ünitesinin hasta kabulüne başlamasıyla kanser hastalarının Ankara veya İstanbul’la giderek hizmet almasına gerek kalmadı. Bizim en büyük sıkıntımız psikiyatrik vakaların Ankara’ya veya Adana’ya sevki idi. Akıl ve Ruh Sağlığı Hastanesi’nin aktive edilmesiyle birlikte psikiyatrik vakalar Konya’da tedavi görebilecek.
* Yeni hastanelerin devreye girmesi Konya’nın sağlık merkezi olması açısından büyük önem taşıyor. Fakat hasta yakınlarının konaklaması için misafirhane eksikliği var. misafirhane için çalışmalarınız var mı?
      – Aslında var ama aktif olarak kullanılmıyor. Hastane anlayışımız içinde otelcilik hizmetleri açısından hastanın yanında mutlaka biri refakatçi olarak kalacaksa onun yanında mutlaka bir koltuk var ve o koltuklar akşam çekildiği zaman yatak olabiliyor. Refakatçiler orada rahatlıkla yatabilirler. Ama birden fazla kişi olduğu zaman bu kişilerin konaklaması için Beyhekim Devlet Hastanesi’nin açmış olduğu bir misafirhane var, Dosteli Derneğimizin yeşil kartlı ve muhtaç insanlara açmış olduğu bir misafirhane var. Karşılıklı protokolümüz söz konusu, kendilerine teşekkür ediyorum. Selçuklu Belediyesi ve Kanserle Savaş Derneğimizin birlikte organize ettiği kanserli hastaların ve yakınlarının tedavi sırasında konaklanmasını sağlayabilecek Hocacihan mevkiinde bir misafirhane söz konusu. Ama şuana kadar bu misafirhanelerin doluluk oranı yüzde 20’leri geçmiyor. Ya vatandaşımızın ihtiyacı yok ya da bu konudaki çalışmaları vatandaşımız bilmiyor. Bilmediğinden dolayı da farklı yerlerde konaklamak zorunda kalıyor. Diğer taraftan hem akıl ve ruh sağlığı hastanesinin hem de diğer hastanelerinde kendi bünyelerinde lojmanları söz konusu. Bu lojmanlara çok büyük bir talep olmadığı için o lojmanları direk misafirhaneye çevirip insanların orada rahatlıkla kalmasını sağlayabiliyoruz.
“İHMALLERE KARŞI DENETİMLERİMİZ ARTARAK DEVAM EDİYOR”
* Yaşanan sağlık ihmalleriyle ilgili çalışmalarınız neler? İhmallere karşı denetimi nasıl sağlıyorsunuz?
            – İhmalli komplikasyon demek lazım. 8 bin 900 sağlık personeli hizmet veriyor. Hiçbir sağlık personelimiz kasti olarak bir başkasının canına kastetmez ve bunların ihmal edilerek ölümüne sebebiyet vermez. Komplikasyonla gerçekten bir ihmal ya da tedavi müdahalesinde bir sıkıntı var mıdır? Onun araştırmalarını Sağlık Müdürlüğü olarak yapıyoruz. Bire bir detaylı bilgileri hasta yakınları hastalarıyla veya hastanın başından geçen olaylarla ilgili bilgi alamamışsa bunu yanlış bir müdahale olarak algılayabiliyor. Kulaktan doğma bilgilerle bunu bir ihmal olarak da değerlendirebiliyor. Bunların üzerinde hassasiyetle duruyoruz. Özel ve kamu hastanelerinin mutat denetimlerini, tıbbi donanımlarının kalibrasyonlarının düzenli olarak yapılması kullanılan malzemelerin gerçekten Sağlık Bakanlığı ulusal bilgi bankasına kayıtlı olup olmadığı, gayri resmi bir cihazın kullanılıp kullanılmadığını sürekli denetliyoruz. Ayrıca aydınlatılmış onam dediğimiz bir belge söz konusu. Kişi bu ameliyata girdiğinde bu ameliyat sonunda şifayla sonuçlanacaksa şifayla, şifayla sonuçlanmayacaksa hangi tür komplikasyonlarla karşı karşıya kalabileceği detaylı olarak aydınlatılmış bir evraka imza atıyor. Bu evrakı çoğu vatandaşımız okumuyor veya o telaşla onu göz ardı ediyor. İmzalarken bir nüshasını mutlaka kendilerinde bulundursunlar detaylı olarak kafalarında takılan bir nokta varsa kendilerine müdahale edecek hekim arkadaşa bu konuyu sormaları herhangi bir şüpheyle karşı karşıya kalırlarsa bu müdahaleyi yaptırmamaları gerekiyor.   
* Sağlık personeli açısından açık var mı? Varsa hangi alanlarda sağlık personeli açığı var?
      – Birinci basamak sağlık hizmetlerinde hem ebe, hemşire açığımız var hem de yeni açılacak sağlık kuruluşlarımızda ebe, hemşire sağlık memuru gibi yardımcı sağlık personeli açısından ciddi manada sıkıntılarımız var. Sağlık Bakanlığı son dönemlerde sözleşmeli olarak ebe, hemşire ve sağlık memuru aldı. Bunların göreve başlamasını bekliyoruz. Bunlar göreve başladıktan sonra hizmetin kalitesini arttırmayı planlıyorsanız mutlaka personelinizin de en üst seviyede olması ve çalışmalarını en üst seviyede yürütmesi önemli. O gözle baktığınız zaman her dönem mutlaka bir personel açığınız olacaktır.
“112’Yİ MEŞGUL EDENLER KARA LİSTEYE ALINIYOR”
* 112’yi gereksiz yere arayıp meşgul edenlerle ilgili çalışmalarınız neler?
      – Vatandaşımız ihtiyacı olmadığı halde 112’yi meşgul ederse bir gün ihtiyacı olur, o zamanda başka birisi meşgul eder ve ulaşamayabilir. Acil olarak düşünmediği konularda 112’yi aramamalı. Günlük çağrıların neredeyse yüzde 97’si gereksiz aramalardan kaynaklanıyor. 2010 yılında Konya’da 81 bin 329 vatandaşımız 112 acil yardım hizmeti almıştır. 112 Komuta Kontrol Merkezimiz günlük 10-12 bin çağrı almaktadır bu çağrıların yalnızca yüzde 3’le 5’i gerçek acil vakadır. Hem cep telefonu kontrolü hem de sapıklık amacıyla arayan vatandaşlarımızın mahkemeye intikali sonucu hapis cezasıyla sonuçlanan ve Türkiye’de ilk örneği sergilenmiş olan bir cezai müeyyide de mahkeme kararı olarak verildi. Buradaki hak bizim meşgul edilmemizden daha öte gerçekten hizmet ihtiyacı olan vatandaşların hakkına tecavüz etmektir. Bunu kul hakkı olarak da nitelemek gerekiyor. Ayrıca sürekli rahatsız eden bilinen numaraları bloke ediyoruz ve kara listeye arıyoruz. Bu kişiler gerçekten ihtiyacı olduğu zaman 112’ye ulaşmak istediklerinde ise ulaşamıyor.
* Açıklarımızın için teşekkür ederiz. son olarak neler söylemek istersiniz?
      – Allah hiç kimsenin sağlını bozmasın. Sağlığı bozulan vatandaşlarımızın da hizmetindeyiz. Sadece bugün değil dünden başlayan hizmetlerimiz de yarına sözlerimiz olarak kabul edilebilir. Konya’nın Sağlık Üssü olma hamlesini devam ettireceğiz.

HASAN AYHAN

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.