Ebru sanatını dünyaya tanıtıyor

Su, hayattır denir malum; hayat verir her şeye, can katar, canlılık kazandırır. Zaten insan da mahiyeti itibariyle bir damla sudan yaratılmamış mıdır? Kökeni Orta Asya’ya uzanan ebru sanatı da öyle. Aslı kıvamlı bir kitre olsa da “su”ya yansıyan sanat olarak bilinir ebru. Katre ile kitrenin ilişkisi bir kenara, ebru sanatı, İran üzerinden ülkemize gelmekle birlikte bu topraklarda Türk-İslam kültürü ile yoğrulduktan sonra altın çağlarına ulaştı. En güzel örnekleriyle Anadolu’dan dünyaya yayılmaya başladı.

EBRU SANATI DÜNYANIN İLGİSİNİ ÇEKİYOR

Önceleri yardımcı sanat olarak görülen ebru artık müstakil bir sanat olarak klasik sanat dalları arasında öne çıkıyor, gün geçtikçe 7’den 70’e her kesimin ilgisini çekiyor.

Ebruya gönül veren ve bu sanatı Konya’dan dünyaya tanıtmaya çalışan sanatçılardan biri de Gülçin Arabacı, çocukluğundan bu yana ilgi duyduğu bu sanatı öğrenme gayretinden hiç geri durmadı Arabacı, 2011 yılından bu yana asıl mesleği olan kimyagerliği bırakıp mesaisini ebruya yoğunlaştırmış. İstanbul’da ve Konya’da birbirinden kıymetli hocalardan ders almış, Kovid-19 salgını sırasında yüz yüze derslere ara verilince yılmamış, online derslerle sanatta kendini geliştirmeye, öğrenmeye devam etmiş. Öğrenme yolcuğu çok kutsal, hiç bitmeyen bir süreç ona göre.

TÜRK KÜLTÜR FESTİVALLERİNE DAVET EDİLDİ

Arabacı, klasik ebru sanatı çalışmalarının yanı sıra, sanattaki yeni gelişmeleri ve akımları da takip etti, Kitre üzerine öd ve su kullanılarak hazırlanan toprak boyalarla çeşitli çiçek desenlerini, tarz-ı kadim battal ebruları, dalgalı ve kaplangözü gibi çok çeşitli renk ve desende çalışmaları kâğıda transfer etti. 2019 yılında kâğıt üzerine yaptığı çalışmalara ilaveten ebru sanatını ipek üzerine taşıyarak eşarp, şal ve fularla buluşturdu. Keza çini ve seramik çeşitli takı ve objelerin üzerinde de denemiş ve başarılı sonuçlar aldı. Arabacı’nın özgün ve başarılı çalışmaları yurtdışında da fark edilip takdir görmüş ve bu yıl Fransa ve Almanya’daki Türk Kültür Festivallerine davet edildi.

ANADOLUMUZUN KÜLTÜR HAZİNELERİ

Arabacı, son olarak geçtiğimiz aylarda Fransa’nın Lyon ve Rouen şehirlerindeki kültür festivallerinde ebru sanatını tanıttığını ve ülkemizi iftiharla temsil ettiğini söylüyor. Yurtdışında yaşayan Türkler başta olmak üzere çeşitli millet, din ve dilden 100 binin üzerinde kişinin katıldığı festivallerin her biri üçer gün sürmüş. Arabacı, ebru standında yüzlerce kişiye Türkçe ve İngilizce olarak kadim ebru sanatımızın tarihçesi, yapılışı ve çeşitli yüzeylere uygulanışı konusunda bilgi vermiş, ziyaretçilere de uygulatmış. Fransa ve komşu Avrupa ülkelerinden gelen Türklerin yanı sıra, Fransız, Cezayirli, Faslı, Tunuslu ziyaretçilerin ebruya büyük ilgi göstermesinden çok memnun kalmış. Arabacı, “titizlikle hazırlanan festivallerde sadece ebruya değil, kadim sanatlarımıza ve Türk mutfağının leziz örneklerine de ilgi büyüktü. Ziyaretçiler, Türk musikisi konserleri ve mehteran ekibini açık havada yağmura aldırmadan heyecanla izlediler. Bu tür organizasyonların devamını istediklerini defalarca dile getirdiler. Anadolumuzun bu değerli kültür hazinelerini, Türk-İslam sanatının eşsiz örneklerini keşke daha çok insana tanıtabilsek” diyor.

EBRU SANATINA İLGİ HER GEÇEN YIL ARTIYOR

Özellikle çocukların büyük ilgi gösterdiği ebruyu sabır ve iştiyakla öğretmeye ve öğrenmeye devam eden Gülçin Arabacı, özel eğitim alan gençlerle ve yetişkinlerle de gönüllü olarak ebru çalıştığını, ebrunun olumlu etkilerini bu hassas gruplar üzerinde de gözlemlediğini ifade ediyor. Ebrunun insana sabrı, teslimiyeti ve tevazuyu öğrettiğini, kişiyi sakinleştirdiğini, huzur ve dinginlik verdiğini dile getiriyor. Hangi sanat ve uğraş dalı olursa olsun özveri ve sabırla çalışıldığında emeğin karşılığının er geç alınacağına da dikkat çekiyor.

Araştırma aşkı hız kesmeyen Arabacı, son zamanlarda ise orijinal bitkisel yöntemlerle tabakalanmış ham deri üzerine ebru sanatının benzersiz örneklerini yansıtmaya çalışıyor. Bütün bu çalışmalarını Konya Selçuklu’da evinin alt katındaki mütevazı atölyesinde yürütüyor.

İBRAHİM BÜYÜKEKEN