Zihin fukara olunca, akıl ukala olurmuş!

Recep Çınar
Namık Kemal’in sözüdür…
 Zihin fukara olunca, akıl da ukala olurmuş…
 Bizimkisi mi?
 Hem “kör” hem “fodul” üstelik de kibirli…
 Dahası da var…
 Kurnaz…
 Beş parmağının 5’inin kara olması da cabası…
 Dahaları bununla sınırlı değil…
 Mesele Konyaspor…
 Konyaspor’un geleceğini ipotek altına alması…
 İki kuruşa kırk takla atan kulübün trilyonlarını har vurup harman savurması…
 Nasıl olsa kendi parası değil, koymaz ona…
 Taş attı da kolu mu yoruldu sanki…
 Çünkü bu kulübe bin lira vermedi…
 Vallahi de vermedi billahi de vermedi…
 Bay başkanın ismiyle kulübe giriş yapıldığı doğrudur…
 İnkar ederse  ya da ederlerse  onlar, ona ya da onlara iftira ediyorsam ben çarpılayım…
 70 liralık yemek faturasını kulübe getiren, kulübün telefonunu kullanan birinin, bu kulübe eski parayla 1 trilyon, yeni parayla 1 milyon vermesi mümkün mü?
Doğruları söylemiyor…
Doğruları söylemediği müddetçe de,  bu mahallede ekmek yok bay başkana…
 Önceki gün Mehmet Ali Kuntoğlu, dün Mehmet Baykan, bugün Zeki Çimen…
 Kamuoyunu yanılttığını, suratına okkalı bir tokat gibi inen gerçekleri ifade ettiler…
 Bay başkan “25 trilyon borçla kulübü devraldım”, Zeki Çimen de “15 trilyon borçla devrettik” diyor…
 Mehmet Ali Kuntoğlu’da 15 trilyon borçla devrettiklerini söylemişti daha önce…
 Konyaspor kulübünün 13.07. 2009 tarihli ayrıntılı blançosunu gördüm…
 
 Hesaplar ortada…
 Mehmet Ali Kuntoğlu ve Zeki Çimen’i doğrulayan rakamlar…
 Merak edenler gitsinler kulübe kalem kalem incelesinler…
 Doğru rakamlar orada…
 Onun için de bırakmalı  “25 trilyon borçla devraldık” edebiyatını…
 Alıcısı yok…
 Dolayısıyla susmalı…
 Daha fazla ezdirmemeli kendini bay başkan…
 xxx
 Şimdi…
 Dün “kara” çaldığına bugün “laf söylettirmem” demesi boşuna değil bay başkanın…
 Parayı veren “laf söylettirmem” dediği velinimeti olunca…
 Elbette söyletmez…
 Ben olsam ben de söyletmem…
 Kimse velinimetine toz kondurmaz…
 Çünkü, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, hem  Bahattin Karapınarlar  hem de Konyaspor için nimetlerin en büyüğü...
 Bunu inkar edersek, ederlerse Allah insanı taş yapar…
 xxx
Ve
Siz bakmayın bay Karapınar’ın “Konyaspor başkanı” apoletini üçüncü kez omzuna taktığına…
 Sevdiğinden değil…
 Vallahi de değil, billahi de…
 Kulübün “kayyum”a gideceği korkusundan da değil…
 Bay başkanın derdi, yangının büyümesini önlemek…
 Onun derdi, yangını kontrol altına almak…
 İlk fırsatta tüyerse kimse şaşırmasın…
 Vardır bir bildiği…
 Kolay kolay çamura yatmaz…
 Çıkar kokusu yakında…
 Bekleyip görmekte fayda var…
 xxx
 Genel kurulla ilgili iki cümle söyleyeceğim…
 Usulsüz bir genel kuruldu…
 Rezalet bir genel kuruldu…
 Hepsi bu…
 Ama şu silinen ya da delegelikten atılan üyeler konusuna değinmemek olmaz…
 Öyle ya da böyle bu kulübe 30 trilyonun üzerinde para veren Haşim Bayram ve Haşim Şahin gibi iki insanı, bu kulübe aş vermiş, iş vermiş, emek vermiş, mesai harcamış insanları pırasa gibi doğruyorsan, seni Allah bildiği gibi yapsın bay başkan…

 

Vefasızsın…
 Vefa, arkada bıraktığını, giderken yaktığını yabana atmamakmış…
 Vefa, dostluğun asaletine, bir dua sonrası verilen sözlere, hayallere ihanet katmamakmış… Vefa, sadece “has”ların vasfıymış, nisyan, yani unutmak ise “ham”larınmış…
Nokta.